22 Kasım 2024
  • TÜRKİYE’NİN MÜLTECİ RAPORU

    MARMARA BELEDİYELER BİRLİĞİ, YEREL YÖNETİMLER VE MÜLTECİLER KONUSUNDAKİ SÜREÇ YÖNETİMİ HAKKINDA YAPTIĞI ARAŞTIRMANIN RAPORUNU YAYINLADI.

    TÜRKİYE’NİN MÜLTECİ RAPORU

    Suriyeli mültecilerin 2012 yılı ortalarından itibaren kamplarda değil; önce sınıra yakın, ardından bütün Türkiye’deki kent merkezlerinde yaşamaya başlaması alışık olunmayan yeni bir durumu ortaya çıkardı: “kent mültecileri.” Kent mültecileri, yerel yönetimleri birincil derecede etkiledi ve mültecilere yönelik ihtiyaçlar ve sorunlar açısından muhatap kıldı. Başta belediyeler olmak üzere yerel yönetimlerin mültecilere acil destek vermeleri bir zorunluluk olarak ortaya çıktı. Ancak mültecilerin kentte kalış süresi uzadıkça belediyeler, aslında daha önce hiç planlamadıkları ve yasal yetkiler açısından tartışmalı sayılabilecek alanlarda da mültecilere yönelik hizmet vermek durumunda kaldılar.

    Marmara Belediyeler Birliği Göç Politikaları Atölyesi MAGA, yerel yönetimler ve Suriyeli mülteciler konusundaki süreç yönetimi bağlamında belediyelerle yüz yüze görüşmeler ve anket yöntemiyle geniş çaplı araştırmanın sonuç raporunu paylaştı. Doç. Dr. M. Murat Erdoğan başkanlığında hazırlanan “Kopuş”tan “Uyum”a Kent Mültecileri – Suriyeli Mülteciler ve Belediyelerin Süreç Yönetimi: İstanbul Örneği başlıklı araştırma, bu alanda şimdiye dek yapılan en kapsamlı araştırma olma özelliğini taşıyor. Araştırma, İstanbul özelinde hazırlanmış olsa da yaşanan sorunlar, çözüm için gösterilen çaba, koordinasyonda yaşanan sıkıntılar ve özellikle yerel yönetimlerin yasal ve idari kısıtlılıklarının hemen her yerde benzerlik göstermesi sebebiyle bütün Türkiye için geçerli bir resim sunuyor. Araştırma, belediyelerin mültecilere yönelik çalışmalarını, süreç yönetimini, karşılaşılan sorunları, mevzuattan kaynaklanan kısıtlılıkları ve çözüm önerilerini ortaya koymayı amaçlıyor.

    Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Recep Altepe, rapora ilişkin olarak “Aylarca süren yoğun bir emekle ortaya çıkan bu alan çalışması, göç ve mülteciler meselesinde sahadaki durumu ve ilgili yerel aktörlerin konuya yaklaşımını ortaya çıkaran oldukça önemli bir resimdir. Bize düşen görev, her gün problemlerin çözümü ile uğraşırken doğru ve analiz edilmiş verilere dayanmaktır. Bazen resme bakmak acı verebilir, fakat doğru sonuç için başka bir yol yok maalesef. Raporun başta hükümetimiz, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları olmak üzere konuyla ilgili faaliyet yürüten tüm aktörlere yararlı olmasını, yeni ve daha kapsayıcı çalışmalara kapı aralamasını, umudu çoğaltmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

    Belediyeler Ek Kaynak İstiyor
    Belediyelere genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payların dağıtımında ağırlıklı olarak nüfus kriteri esas alınırken değişken nüfus, dolayısıyla göçle gelen nüfus, dikkate alınmıyor. Bu durum da yoğun mülteci barındıran belediyeler için ilave mali destek anlamına geliyor. Hatta bu kaynağın, mültecilerin acil ihtiyaçları, mağduriyetleri ve yeni kapasitelerin acilen yaratılması gerekliliği dikkate alınarak vatandaş için ödenenden daha yüksek bir meblağda olması gerektiği dile getiriliyor. Bugün sadece İstanbul’da 540 bini, Bursa’da 102 bini aşkın Suriyeli mültecinin bulunması bu ihtiyacı açıkça gösteriyor.

    İngilizcesi de hazırlanmış olan raporda belediyeler için ilave mali kaynağa ek olarak aşağıdaki çözüm önerileri yer alıyor:

    Çözüm Önerileri

    1. Belediye Kanunu’nda belediyelerin hizmet alanı, “belediye sınırları içinde yaşayan vatandaşlar ve kayıt altında olmak kaydı ile diğer bütün bireyler” şeklinde genişletilmeli.
    2.  “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu” başta olmak üzere, yasal ve idari düzenlemelerde belediyelerin yerel uyumu sağlama yönünde özel rol üstlenmeleri ve daha aktif hale getirilmeleri için düzenlemeler yapılmalı.
    3. Muhtaçlığın tespitinin daha sağlıklı yapılması, mükerrer yardımların engellenmesi ve en önemlisi belediyeler arasında makul bir yük paylaşımının gerçekleşmesi için ortak bir veri tabanı oluşturulmalı.  Özellikle büyükşehir belediyelerinin olduğu yerlerde, bütün ilçe belediyelerinin birlikte yararlanacağı “Mülteci Veri Tabanı”na ihtiyaç duyuluyor.
    4. Mülteciler konusunda belediyelerin hem kendi aralarında hem de merkezi idare kurumları ve sivil toplum kuruluşları ile koordinasyonun sağlanabilmesi için büyükşehir belediyelerinde bir birim oluşturulmalı.
    5. Türkiye’deki mevcut mevzuat, belediyelerde mülteciler ile ilgilenecek birim konusunda açık bir tanımlama yapmıyor. İlçe belediyelerinin her birinde mülteci ve göçmenlerle ilgili bağımsız bir birim oluşturulmalı.
    6. Mültecilere daha iyi bir hizmet verebilmeleri için, belediyelere tercüman, psikolog, sosyal hizmet uzmanı vb. kişileri istihdam imkânı sağlanmalı.
    7. Başta kent konseyleri olmak üzere yerel yönetimlerin yerel toplum ile mülteciler arasında köprüler kurmasına imkân verilmeli, bu konuda yasalardaki kısıtlılıklar kaldırılmalı.
    8. Sürdürülebilir bir yapı için, merkezi idarenin Suriyeliler konusundaki stratejik kararını daha da belirgin kılması ve bunu toplumla daha açık paylaşması yararlı olabilir. Bu bağlamda yerel düzeyde hem mültecilerin hem de yerel toplumun hazırlanmasında belediyelere özel rol verilmeli.
    9. Zaten dezavantajlı olan bölgelerin daha da mağdur olmasını engellemek ve ilçeler arası dengeli mülteci dağılımı oluşturabilmek için, ilçelere teşvik unsurları geliştirilmeli.
    10. Hizmetlerin mültecilere daha kolay ulaştırılabilmesi için, belediyeler tarafından –mülteciler arasında kullanımı son derece yaygın olan- akıllı telefon uygulamaları geliştirilmeli.
    11. Başta belediyeler olmak üzere yerel yönetimlerin mültecilere hizmet sağlarken yerel halk ile mülteciler arasındaki potansiyel gerilimleri engelleyecek çalışmalar yapması yerel uyum açısından son derece önemli.

    Sayılarla Kent Mültecileri
    5 milyon – Nisan 2011’den itibaren Türkiye’ye Giriş Yapan Sığınmacı Sayısı
    3,2 milyon – Türkiye’deki Toplam Suriyeli Sayısı
    2,8 milyon – Türkiye’deki Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyeli Sayısı
    300 bin – Türkiye’deki Ön Kayıtlı Suriyeli Sayısı
    258 bin – Türkiye’de Kamplardaki Suriyeli Sayısı
    %92 – Türkiye’deki Kent Mültecilerinin Oranı
    230 bin – Türkiye’de doğan Suriyeli Bebek Sayısı
    540 bin – İstanbul’daki Suriyeli Sayısı
    61 bin – İstanbul’daki Ön Kayıtlı Suriyeli Sayısı
    479 bin – İstanbul’daki Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyeli Sayısı
    %3,67 – İstanbul’daki Suriyelilerin İstanbul Nüfusuna Oranı
    %17,4 – İstanbul’daki Suriyelilerin Türkiye’deki Toplam Suriyeli Sayısına Oranı
    %86 – İstanbul Avrupa Yakasındaki Suriyelilerin İstanbul’daki Toplam Suriyeli Sayısına Oranı
    %14 – İstanbul Anadolu Yakasındaki Suriyelilerin İstanbul’daki Toplam Suriyeli Sayısına Oranı

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir