22 Kasım 2024
  • İmamoğlu İSKİ’nin Master Planı’nı açıkladı

    İmamoğlu İSKİ’nin Master Planı’nı açıkladı

    “İSKİ’nin 30 yılını anlatan, 30 yılını tarihleyen bakış açısını herhangi bir gün, herhangi bir tarif olarak kimse algılamasın” diyen İmamoğlu, “Bu aslında çok tarihi bir andır. Uzun vadeli yapılmış bir çalışmanın, bizden önce başlatılmış ve bizim dönemde de özenli bir şekilde devam etmiş bir çalışmanın sonuç günüdür. Mesele, sürdürülebilirliktir; mesele, geçmişte yapılanlarla, gelecekte yapılacakların uyumlu bir biçimde dizilebilmesidir ve sıkıntıya uğratılmamasıdır. Bunun da siyaset ötesi tekniğe, bilime dayalı bir zemini vardır. Ortaya konan yolculuk, böyle bir yolculuk. Bu bakımdan 2023-2053 İçme Suyu ve Kanalizasyon Master Planı çok kıymetlidir. Ama bir kıymetli olan şey de şu: Bu master plana ne kadar sadık kalınacağı. Plana sadık kalmazsak, ne yazık ki çok daha büyük tehditlerle İstanbul’umuz karşı karşıya kalabilir. Bugünün koşullarında, büyük adımlar attığımız bu sahada, yarınlarda bu tehdidi yaşamamak pozisyonunu elde etmek istiyorsak, yine bu plana sadık kalırsak, böyle bir sorunla karşı karşıya kalmayız. Bunları giderebiliriz. Ama sadık kalmazsak, ne yazık ki yine büyük tehditlerle karşı karşıya kalırız” uyarılarında bulundu.

    MELEN BARAJI: “VATANDAŞA AĞIR BEDELLER ÖDETİLİYOR”

    İmamoğlu, konuşmasında özetle şu çarpıcı açıklamaları yaptı:

    “Bazı meseleleri unuttukça, şehirlerin ve ülkelerin geleceği asla ve asla teminat altında olamaz. Yöneticiler, halka verdikleri sözlerin bedelini ödeyebilirlerse vatandaşı kandıramazlar, vatandaşa yanlış yapamazlar. Ama maalesef bunlar dönem dönem yapılıyor ve yapılan ağır bedeller, yine vatandaşa ödetiliyor. Halbuki o bedeller vatandaşlara ödetilmemeli. Bir örnek vermek gerekirse; Melen Barajı, önemli bir meseledir. Melen Barajı, -az önce master planda da kıymetli hocamız ifade etti- ‘2053’te bu şehrin yüzde 50’nin üzerindeki su tüketimini sağlayacak kaynak’ olarak tariflenmiştir. Melen Barajı, bulunduğu havza itibariyle, yağışı yoğun olan ve ta 1989 yılında atılmış bir adımla, bugüne kadar gelmiş bir süreci içeren, bir dönemi içeren bir çalışmadır. Bu çalışma, temeli atıldığı anda, 2016 yılında günü ve saati verilerek, ‘Açılışı yapılacak’ diye bir taahhütte bulunulmuştur. Ve dün gibi hatırlıyorum: 2019 yılında, ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayıyken, Sayın Cumhurbaşkanımız meydanlarda, ‘2071’e kadar İstanbul’un su sorununu çözdük’ demiştir. Çünkü muhtemelen Melen Barajı’nın bittiğini düşünmüştür.”

    “Göreve gelir gelmez, Melen Barajı’yla ilgili brifing, İSKİ’den istediğim ilk toplantılarından birisidir. Çünkü bazı ihbarlar ve tespitleri, bir kısım teknik insanlardan almıştım. Ve ne yazık ki acı bir faturayla karşı karşıya kaldık. Melen’i ziyarete gittin. Hatta Melen’e alınmamamız konusunda birtakım tedbirler alınmıştı. Ziyaretimiz engellenmeye çalışmıştı. Neyse o yanlıştan dönüldü. Gittiğimizde üzülerek gördük ki, Melen Barajı, o devasa baraj, yani 2053’te İstanbul’un yüzde 50 su ihtiyacını karşılayacak baraj, -daha ötesi- İstanbul’a 250 kilometreyi aşkın bir yerden suyun basıldığı bir meselede, elektrik ihtiyacını da karşılayacak olan o baraj, gövdesi yapılmış ama gövdesinde çok derin çatlaklarla bitirilemez ve su depolanamaz haldeydi. Bu şekilde gördüğümüz Melen, bizi derinden üzmüştür, benim içimi yakmıştı. Ben, Sayın Cumhurbaşkanı’ndan daha fazla üzüldüğümü iddia ediyorum. Çünkü o para, hepimizin parası. O bitmiş olsa, biz mutlu oluruz. Teşekkür ederiz. 1989’dan bu yana hizmeti geçen herkese minnet duyarız. Ve gururla da İstanbul’a sunulmasının bir parçası olmaktan memnuniyetimizi dile getiririz. Ancak bugün, 2019’dan bu yana, Melen’le ilgili çağrılarımıza rağmen ne o barajın tadilatı, tamiratıyla ilgili, akıbeti konusunda bilgi sahibiyiz -tamam, dönem dönem kısıtlı bilgiler alıyoruz- ne de bundan sonraki süreciyle alakalı da aldığımız bir cevabımız yok.”

    “BAZI ŞEYLERİ SİYASETİN DIŞINA İTELİM”

    “Bazı şeyleri siyasetin dışına itelim. Deprem öyle bir mesele, su öyle bir mesele. Mesela ulaşım, böyle bir kentte öyle bir mesele. Siyasetin dışına itelim ve orada siyasetin üstünde bir mevziye bunu oturtalım. Yani biz suyun tarifesini, siyasi bir mesele olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde ele alamayız. Suyun bir maliyeti var, suyun bir yatırım bedeli var. Onları üstüne koyup, tarife üretmek zorundasınız. Şunu istemiyoruz: Geçmişte yapıldı, İSKİ bütçesinden milyarlarca lirayı toplayıp, İBB bütçesine aktarmayalım. Onları engelleyici bir tarife oluşturalım. Ama bu, teknik bir hesap. Kanunda daha ciddi korunmalı. Bunlar daha çok teminat altına alınmalı. Geçmişten bugüne, İSKİ’nin kendi içinde koruyucu mekanizmaların kurulmasıyla, bugün İSKİ daha saygın bir yerde durmaktadır. Yani su ve kanalizasyon idaresi, kendi kanununda koruyucu bir kısım halleriyle, gerçekten bir kısım korunmuştur. Takdir ediyorum bunu kuranları, geliştirenleri ve bugüne taşıyanları. İSKİ’de geçmişte görev yapan birçok arkadaşımla ben şu anda arkadaşlık yapıyorum. Onların İSKİ’ye nasıl narin baktıklarını görüyorum. Kurumu nasıl gözettiklerini, kolladıklarını görüyorum. Siyasi görüşlerin hiçbir önemi yok. Siyaset üstü bakmak, meseleyi böyle bir yere konumlandırmak… O zaman işte biz master planlara saygıyla bakan yönetici de oluruz.”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir