Yoğun ilgi altında seçim otobüsüne binen İmamoğlu ve Dedetaş, Üsküdar caddelerinde, sokaklarında seçim turu yaptı. Vatandaşlar, kendilerini selamlayan İmamoğlu ve Dedetaş’a yol boyunca sevgi gösterilerinde bulundu. Yağmura aldırmayan vatandaşlar, Üsküdar Meydanı’nda gerçekleştirilen halk buluşmasında, İmamoğlu ve Dedetaş’ı yalnız bırakmadı. Dedetaş’ın Şehir Hatları Genel Müdürlüğü’ndeki başarılarını vatandaşlarla paylaşan İmamoğlu, “Üsküdar’ın ilk kez bir kadın belediye başkanı olacak. Bu da tarihe geçecek. Sinem Hanım’ı önce Üsküdar’ın çok güzel hanımefendilerine, sonra bütün Üsküdarlıları emanet ediyoruz” dedi.
“ÜSKÜDAR SAHİLİ DENİZLE BİR OLUYORDU; ARTIK OLMUYOR”
Üsküdar’ın geçmiş dönemlerde, yağan yağmurların ardından yaşanan su baskınlarıyla hatırlandığını aktaran İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“Biliyorsunuz; burası denizle bir oluyordu. Artık olmuyor. Bu süreci toparladık. Bitirdik. İstanbul, o kadar haksız bir döneme maruz kaldı ki, o kadar ihmallerle uğraştı ki, gereksiz yere İstanbul’a yakışmayan, İstanbul’un bu güzel semtine yakışmayan görüntüleri yaşadı. Ama biz, bu görüntülerin tamamını, İstanbul’un gündeminden çıkarttık. İstanbul’un Boğazı’na, kurban bayramında kan akıyordu. Başka bir yerden lağım akıyordu. Bu kardeşiniz, ekibiyle beraber o bahsedilen kan görüntülerinin tek bir damlasını Boğaz’a ulaştıracak ortamı bırakmadı. Hepsini temizledi. Altyapıyı tamamladı. Sadece 5 yılda. Sarıyer’den Fatih’e, Kadıköy’den Beykoz’a kadar. Dolayısıyla yapılabiliyor muymuş? Yapılıyormuş. Yeter ki işinize kendinize adayın.”
“5 YILDIR MİLLETİN HAKKINI YEMEDİM, YEDİRMEDİM”
“Hatırlarsanız 2019 seçiminde, son mitingi burada yapmıştık. 2019 seçiminden sonra, biliyorsunuz seçimimiz iptal oldu. Ve o gün burada söylediklerim var. ‘Sevgi kazanacak’ demişim. Hatta ben o zaman, ‘sevgi kazanacak’ dediğimde, bana ‘sevgi pıtırcığı’ diye bir kelimeler kullanmışlardı. Sanki kötü bir şeymiş gibi. Şimdi şu mini minnacık kızımın sevgi pıtırcığı olsam daha ne isterim? Bu güzel şehrin çocuklarının sevgi pıtırcığı olsam, bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Ne demişim? ‘İstanbul hepimizin olacak’ demişim. Oldu mu? Oldu. ‘Bir avuç insanın olmayacak’ demiştim. Oldu mu? Oldu. ‘Bu şehrin geleceği için, çocuklar içini çok çalışacağız’ demiştim. Oldu mu? Oldu. ‘Önceliğim adalet olacak’ demiştim. Başarabildik mi? Başardık. ‘16 milyonla, ‘bu şehir senin şehrin’ diyerek biz yöneteceğiz. Hep birlikte yöneteceğiz’ demiştim. Başardık mı? Başardık. Sizleri hayal kırıklığına uğratmamak, sizleri mutlu etmek, sizleri huzurlu kılmak adına çok çalıştım. 5 yıldır milletin hakkını yemedim, yedirmedim. 5 yıldır milletin parasını millete dağıtmakta özenli davrandım. 5 yılın özeti bu.”
“DERSİNE ÇALIŞMAMIŞ İTHAL ADAY NE YAPTI BİLİYOR MUSUNUZ…?”
“Hiçbir vatandaşı, diğerinden farklı görmeyeceğim, görmem ya da kıymetsiz görmedim. ‘Oy veren, vermeyen’ demedim. 5 yıl boyunca, bir partinin ya da bir kökenin, bir inancın, bir şahsın değil, bu şehirde vatandaşın iktidarı hakim oldu. İstanbul’u; ihanet, ihmal ve israf bataklığına sürükleyen bir avuç insanın devrini milletçe bitirdik. Vatandaşın iktidarı başladı, Üsküdar sahilini işgal edenlerin iktidarı bitti. İşgalcilerin kaçak yapılarını, yani şu güzelim caminin yanındaki yeri yıktık. Ne yaptı biliyor musunuz? Bu ‘İstanbul’a adayım’ diyen, dersine çalışmamış, ne yazık ki ithal görüntüsü olan bu aday, ne yaptı biliyor musunuz? Oraya bir gecede imar çıkardı. Bir gecede, bir gecede yahu. Bir de kanuna aykırı. Yani burada, Boğaz’ın kıyısına imar çıkarılmaz. Ama ne yaptık? Davayı açtık, iptal ettirdik. İşte bu akla, İstanbul emanet edilebilir mi.? İstanbul’da doğru işler yapana işler emanet edilecek artık. Çünkü artık vatandaşın iktidarı başladı.”
KARARSIZLARA SORULAR YÖNELTİP, ÇAĞRI YAPTI
“Ben, bize oy vermeyi düşünmeyen ya da hala kararsız olan, ‘Efendim ben küstüm geçen seneden’ diyen ya da hala düşünceli olan insanlara buradan seslenmek istiyorum. Sevgili hemşehrilerim, sevgili dostlarım; ben, 2012 yılında yerel yönetime aday adayı olmaya karar verdiğimde, bir slogan yazmıştım Beylikdüzü’nde. ‘Seçilmek 1 gün, yönetmek 5 yıl.’ Kararınız bu kadar önemli. 31 Mart’ta siz, bir gün orada gidip oy atacaksınız ya da atmayacaksınız, ama o 5 yıl boyunca, sizi istediğiniz ya da istemediğiniz anlayış yönetecek. Kendinize şu soruyu sorun: Kim İstanbul’u daha iyi yönetir? Kim daha iyi hizmet eder? İstanbul’un denizini, ormanını, doğasını kim daha iyi korur? İstanbul’un kadınlarını, çocuklarını, gençlerini kim daha iyi kollar? Onların geleceğini kim düşünür? Milletin parasını millete kim harcar? Şu Üsküdar’da halkın malı sahile, kaçak yapı olarak dikilmesine kim müsaade etmez? O kaçakları kim yıkar? Kim izin vermez? Kim sahilin yerine, boş yere imar açmaz? Üsküdar’ın malını birkaç kişiye değil, Üsküdarlı’ya kim iade eder? İşte mesele bu kardeşlerim. Sevgili hemşerilerim mesele bu. Bu soruların yanıtını zihninizde buluyorsanız, gideceksiniz mührü 31 Mart’ta oraya basacaksınız. Bu kadar net. Bu işin başka yolu yok. Benim 15 milyon hemşehrim, vicdanlıdır. Benim 16 milyon hemşehrim, adaletlidir. Benim 16 milyon insanım, elbette duyguları var, aklı var, fikri var, vicdanı var ve öyle karar verecek, 31 Mart’ta en doğru yanıtı verecektir.”