İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) 24 Temmuz basında sansürün kaldırılışının 110. yılı ve Basın Bayramı dolayısıyla gazetecileri piknikte ağırladı. Çatalca Karamandere’de bulunan Gizli Vadi’de düzenlenen pikniğe ailelerini de yanına alarak gelen gazetecileri İGD Başkanı Mehmet Mert karşıladı.
Mert’in karşılamasının ardından konuklar içerisinde dere, deniz bisikleti, çocuk oyun alanları, voleybol sahası ve dinlenme alanlarının bulunduğu alanda gönüllerince vakit geçirdi. Gazeteciler mesleğinde vermiş olduğu stresten biraz uzaklaşabilmek adına çeşitli spor aktiviteleri de gerçekleştirdi. Daha sonra ise yemeğe geçildi.
Mesleğimizde önemli bir gün
24 Temmuz basında sansürün kaldırılışının 110. yılı ve Basın Bayramı dolayısıyla bir konuşma yapan İGD Başkanı Mehmet Mert, “Bu anlamlı günün anısında düzenlediğimiz pikniğimize hoş geldiniz. İstanbul Gazeteciler Derneği olarak basının özel günlerinde elinden geldiğince anma etkinlikleri düzenliyoruz. Önümüzdeki günlerde gelenekselleştirdiğimiz ‘Zirvedeki Gazeteciler’ yarışmasını başlatıp ödül törenimizi gerçekleştireceğiz. 2. meşrutiyet ilan edildiğinde 24 Temmuz 1908’de birtakım kararlar alındı. Onlardan bir tanesi de gazetelerin denetilmeden çıkması idi. Bunun
adına Basında Sansürün Kaldırılış Günü diyorduk biz. Bugünün anısına Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı kararı aldı. Basın Bayramı olarak her ne kadar kutlanmasa da 24 Temmuz bizim mesleğimizde önemli bir gün teşkil ediyor” dedi.
Medyamızın durumu ortada
Bugün medyamızın geldiği durum ortada diyerek geçmişte de sansürün olduğunu söyleyen Mert sözlerini şöyle sürdürdü: “Mustafa Kemal Paşa daha 1918 yılında arkadaşları ile birlikte kurdukları MİNBER isimli gazeteyi yayın hayatına sokmuştur. 51 gün yayında kalan, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının maaşlarından artırdıkları paralarla yayın hayatını sürdüren gazete ne zamanki Enver Paşa’yı ve sarayı eleştirdi. O gün bu gazetenin yayınına son verildi. Dolayısıyla yıllardır güç sahipleri eleştiriye hoşgörü ile bakmıyor. Bu belki de bir insanlık özelliği. Belki yaşam boyu sansür, oto sansür olacak ama biz üzerimize düşeni yapmak durumundayız.