Erdoğan’dan çok sert tepki

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, Türkiye sivilleri bombalıyor şeklinde yalan haberleri ortaya atanlar hakkında çok sert çıktı. Erdoğan, “Vatandaşların yaşadığı bölgeye roket atıp Türkiye sivilleri bombalıyor diye ortalığı ayağa kaldırmaya kalktılar. Lan bombayı atan sizsiniz, füzeleri atan sizsiniz terbiyesiz herifler!

Bunlar öyle terbiyesiz ki tutuyorlar kendi yayın organlarından çocukları gösteriyorlar. Yahu çocuk katili sizsiniz. Kadınlara saldıran sizsiniz. Biz öyle bir milletiz ki bizim savunma imkânı olmayanlara asla elimiz kalkmaz. Bu bizim inancımızın gereğinde haramdır. İnşallah bu yılanların başını da en kısa sürede ezeceğiz” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

DEĞİŞİM MESAJI

Değişim hayatın bir gerçeğidir. Biz bu hakikati AK Parti içinde hayata geçiriyoruz. Buradan milletimizin her bir ferdine AK Parti saflarına katılmak için çağrıda bulunuyorum. AK Parti hiçbir zaman eskimeyecek, enerjisini, icraat kabiliyetini kaybetmeyecek bir partidir. Sizden beklentim büyük kongre sürecini buna göre yönetmenizdir. Partimiz şahısların partisi değildir. Bu parti milletin partisidir. Kuruluşundan bugüne davamıza emek veren, değer katan herkese şükranlarımı sunuyorum.

BARIŞ PINARI HAREKATI

İçeride başarılı olmayınca bu defa sınırlarımız boyunca dizayn ettikleri yeni tehditlerle karşımıza çıktılar. DEAŞ diye arkası karanlık bir örgüt kullanarak ülkemizi kana boğmaya çalıştılar. Demokrasimize ve bağımsızlığımıza saldıran FETÖ’ye yönelik yürüttüğümüz mücadelede bizi yalnız bıraktılar. Türkiye’nin bu kadar yükü çekemeyeceğini ve dizleri üstüne çökeceğini sandılar. Ama hamdolsun başaramadılar. Tehditleri kaynağında kurutmak üzere harekete geçtik.

“AMACIMIZ SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE KATKIDA BULUNMAK”

Son 4 yılda sınırlarımız içinde 7 bin 500 sınırlarımızın dışında 8 bin 500 olmak üzere toplam 16 bin teröristi etkisiz hale getirdik. Terör örgütünün merkezi yapılanmasını Kuzey Irak’ta adeta hapsettik. Fırat’ın doğusunda Allah’ın yardımı ve güvenlik güçlerimiz sayesinde başarıya ulaştıracağımız Barış Pınarı Harekatı’nı başlattık. Türkiye’nin yaptığı diğer operasyonlar gibi Barış Pınarı’nın amacı Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğine katkıda bulunmaktır.

PKK’nın YPG’nin işgalini görmeyenler şuan bizim attığımız adıma laf ediyorlar. Siz şöyle kenarda durun biz yolumuza devam ediyoruz. DEAŞ’a karşı verdiğimiz mücadeleyi konuşanların hangisi verdi. Bunlar kendi ülkelerinden Suriye’ye DEAŞ’ı ihraç ettiler. Fransa’dan, Almanya’dan DEAŞ, Suriye’ye geldi. Biz 5 bin 500 DEAŞ’lıyı geri gönderdik.

Operasyonu kınasan ne yazar, kınamasan ne yazar; bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun.

AVRUPA BİRLİĞİ’NE TEPKİ

Bizim oradaki Kürt kardeşelrimizle de sorunumuz yok. Sorun tamamen terör örgütleriyledir. Bunu saptırmaya çalışılıyorlar. Kimse saptırmasın. Biz oradaki, Kürt kardeşlerimizle değil terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Türkiye belki de bu ülkenin topraklarındaki tek meşru güç olarak varlık gösteriyor.

Ey Avrupa Birliği kendinize gelin. Bizim şu andaki operasyonumuzu bir işgal operasyonu diye nitelendirmeye çalışırsanız işimiz kolay. Kapıları açarız. Şimdi kalkmışlar para hesabı yapıyorlar. İkinci taksit olanı göndermeyeceklermiş. Yahu siz zaten verdiğiniz sözü yerine getirmediniz. Kapıları açarız. Bunu bilmeniz lazım.

Siz bize hiçbir zaman samimi olmadınız ta 63’ten bu yana oyaladınız. Siz dürüst değilsiniz. Hiçbir zaman doğru konuşmadınız. Tayyip Erdoğan’a istediğiniz kadar saldırın. Biz bu yolda emin adımlarla yürüyeceğiz.  Hiçbir ülkenin böyle bir sorunu, gerekçesi mevcut değildir. Buna rağmen Suriye’de sadece Türkiye’yi eleştirmeyi alışkanlık edenleri akla vicdana davet ediyorum. Suriye topraklarındaki gerçek işgalcilere ses edemeyenlerin Türkiye’ye karşı çıkması tam anlamıyla bir aciziyet göstergesidir. Ama Türkiye öyle değildir kendi hakkını gücüyle almasını bilir.

Bizi eleştiren Arap ve Avrupa ülkeleri acaba o ülkele kaç tane Suriyeliye kucak açtı? Bu soruların cevabını bekliyoruz. Rejim bölgesine olduğu gibi terör örgütünün kontrolü altındaki yerlere de kimse geri dönmek istemiyor. Bölücü örgütü himaye eden müttefiklerimize bu konudaki rahatsızlığımızı en başından beri anlatıyoruz. Bu mücadelenin altında bizim bu sınır ötesi harekatımızın altında güneyimizde bir terör örgütünün kurulmasını engellemek var. Biz buna çalışıyoruz. Buna fırsat veremeyiz. Buna eyvallah edemeyiz. Bunun daha yeri noktası var, onları burada konuşmaya dilim varmıyor. Maalesef beklediğimiz adımlar atılmamış sadece ülkemizi oyalamaya yönelik taktiklere başvurulmuştur.

NATO’YA TEPKİ

Tüm NATO ülkelerine sesleniyorum. Başta Amerika, biz Türkiye’yiz ve biz NATO üyesi bir ülkeyiz. Beşinci maddeyi gayet iyi biliyorlar. Bu terör örgütleri Türkiye’ye saldırırken buna sessiz kalamazsınız eğer NATO üyesi bir ülkeyseniz. Edimlerini yerine getiren en önemli ülke Türkiye’dir. Siz Türkiye’yi birkaç tane zibidi terör örgütüne tercih etmeyeceksiniz, öyle mi! Buna eyvallah edemeyiz. Dolaysıyla bunun da gereğini yapmaya mecburuz. biz Allah’a dayanırız.

CHP, İYİ PARTİ VE MHP’YE TEŞEKKÜR

MHP, İyi Parti ve CHP başta olmak üzere harekâta destek veren her kesime şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.

Terör örgütünün desteği ile parlamentoya girmiş olan sözde siyasi partiye sesleniyorum; benim ordumu işgal gücü olarak gösteremezsin. Bu ahlaksızlığın daniskasıdır. Eğer işgal varsa bu sizin maharetinizdir. Siz bulunduğunuz yerlerde işgal kuvveti olarak, binalara tüneller açarak oraları sorgulama alanı yapacak kadar alçaksınız. Tabii artık oraları kaybettiniz. Türkiye’de böyle tünelleriniz kalmayınca Suriye’de açtınız. Oraları da yıkacağız. Bütün bunlardan hareketle en büyük teşekkürüm bu harekâtı canı gönülden destekleyen milletimizedir.

“DEAŞ’LILARA NE YAPILMASI GEREKİYORSA ONU YAPACAĞIZ”

Bugün bize sürekli harekattan sonra bölgedeki hapishanelerdeki DEAŞ’lılara ne yapacağımız soruluyor. Biz asla sorumluluktan kaçan bir ülke olmadık. Kontrolümüze geçecek bölgelerdeki DEAŞ’lılara ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağız. Geride kalan çocuk ve kadınları da ıslah ederek kendi toplumlarına katılmasına yardımcı olacağız.