Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni ipucu koronavirüs salgını (COVID-19), Risk riskleri artan sağlık çalışanlarını da derinden etkiledi. COVID-19 nedeniyle depresyon riski taşıyanların sayısı şüphesiz artış gösteriyor. Pandemi ile mücadele eden sağlık nedeniyle da psikolojik olarak kendini risk altında görüyor.
TÜSAD (Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği) tarafından kullanılan “ Sağlık Çalışanlarına Yönelik COVID-19 Değerlendirme Anketi ” de salgın ile mücadele eden sağlık görevlileri. TÜSAD’ın paylaştığı bazı dikkat çekici bulgular şöyle:
- Buna göre; anket / COVID-19 acil / poliklinik hizmeti verilmekteyken, koronavirüs hastalarının önüne takip eden sağlık çalışanı oranı yüzde 73.
- 45.6’sı COVID-19 hastasından sürüntü örneği alma, entübasyon gibi hastayla yakın temas ile çalışma deneyiminizi tarifenizi, yüzde 17.8’i hasta ile maskesiz olarak yakın temas öyküsü olduğunu belirtin.
- Sağlık görevlileri olası / kesin COVID-19 hastası ile temas oranı yüzde 91.2’lik oranla en çok tıbbi maske kullandığını belirtti. Bunun yanı sıra ön önlük, eldiven, N95 maske, tulum ve siperlik kullanan şarj edilebilir sık kullanılan kullanım yer yer aldı.
6.6’SI HASTALIĞI BİZZAT GEÇİRDİ
- Sağlık çalışanlarının yüzdesi 30.2’si. Yüzde 6.6’sı COVID-19 koronavirüs hastalığını bizzat geçirdiği bilgisini paylaştı.
- COVID-19 nedeniyle kaygı ve korku hissi duyduğunu ifade eden katılımların oranı yüzde 77.2 olurken, yüzde 4’ü psikolojik destek aldığını belirtti.
- Hastane Anksiyete ve Depresyon (HAD) Ölçeği’ne göre; sağlık çalışanlarının yüzdesi 44.6’sı anksiyete, yüzde 68.2’si depresyon altında risk bulundu.
- COVID-19 hastasını bizzat takip eden sağlık çalışanlarında anksiyete, ek hastalık olan sağlık görevlilerinde ise depresif bulgular anlamlı olarak daha yüksek oranda tespit edildi.
‘KOŞULLAR İYİLEŞTİRİLMELİ’ ÇAGRISI
Bu sonuçları değerlendiren TÜSAD Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Onur Turan,“Sonuç olarak, ciddi risk altında hizmet veren sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu olumsuz koşulların, kendilerinde yüksek oranda kaygı ve korkuya neden olduğu ortaya çıktığı görüldü” dedi. Turan, değerlendirmesine şöyle devam etti: “Dünyanın çoğu ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de COVID-19 pandemisinin yansımalarını görüyoruz. Biz sağlık çalışanları olarak hem kendimizin hem ailemizin hastalanma endişesini taşırken, aynı zamanda mesleğimizi uygulayıp, hastalarımızı iyileştirmeye ve hastalığın yayılmasını önlemeye çalışıyoruz. İçinden geçtiğimiz bu zor süreçte, hem COVID-19 pandemisi ile ilgili görüşlerini almak, hem de bu hastalığın sağlık çalışanlarında ruhsal açıdan bıraktığı etkileri görmek amacıyla bu anketi yaptık. Anket sonuçları bizlere dernek olarak ne şekilde yardım ve destek sağlayabileceğimiz konusunda yardımcı olacak. Anketimize toplam 300 sağlık çalışanı katılırken bunların 193’ü kadın, 107’si erkeklerden oluştu. Katılımcıların yüzde 82’si doktor, yüzde 11’i hemşire, yüzde 7’si de diğer sağlık çalışanıydı. Ortaya çıkan bulgular; 3’te 2’sinden fazlası depresyon açısından risk altında olan sağlık çalışanlarının pandemi süresince çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ihtiyaç halinde psikolojik destek alması konusunda gereğinin yapılması gerektiğini gösterdi. Bu veriler ışığında, uygun önlemlerin alınması konusunda hem pandemi hastanelerinin idari sorumlularına, hem de Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunuyoruz.”