“İstanbul’da değişim, artık geri döndürülemez” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“İstanbul başardı ve kesinlikle yerel yönetim anlamında, yeni bir dönemin köklerini saldı. İstanbul’da yaşamın yeni normalleri var. Mesela; İstanbul’da eskiden dere yataklarında yapılaşma konuşulurdu. Şimdi ise, İstanbul’un dere yataklarında yaşam vadileri, yeşil alanlar konuşuluyor. İstanbul’da eskiden su baskınları normaldi, taşkınlar normaldi, Kurban Bayramı geldiğinde Boğaz’ın kana sulanması normaldi. Şimdi artık bu görüntülerin yaşanmaması normal. Yağmur suyu, atık su kanallarının ayrılması, derelerin ıslah edilmesi, altyapının sürekli iyileştirmesi normal. Eskiden ucundan, kıyısından imara açma hevesiyle kent ormanlarının vatandaşımıza kapatılması normaldi. Şimdi ise, milyonlarca insanımızın kent ormanlarını kullandığı bir ortam normal. Eskiden Büyükşehir Belediyesi’nin kreşlerinin, öğrenci yurtlarının, kent lokantalarının olmaması normaldi. Şimdi, olması çok normal. Eskiden anneler, 0-4 yaş arası çocuklarıyla otobüslere binemiyorlardı. O normaldi. Ama şimdi annelerin 0-4 yaş arası çocuklarıyla otobüse binmeleri normal. Eskiden kadınların İBB’de yönetici olmaması normaldi. Şimdi, en üst mevkilerde kadınlarımızın yönetici olması normal. Önceden İBB’nin birçok çalışma noktalarında kadınların olmaması normaldi. Şimdi artık kadınların İBB’nin departmanlarında neredeyse çalışmadığı yerin kalmaması normal. Eskiden yılda 5 kilometre bile olmayan metro yapabilmek normaldi. Şimdi ise, İstanbul’da yılda en az 13 kilometre metro açabilmek normal. Eskiden, vatandaşın evlerinin güvenliği konusunda hiçbir adım atılmazken; şimdi hızlı tarama yöntemiyle her eve girip, insanlarımızın evinin durumuna bakıp, ona göre tedbirlerin alınabilmesinin araştırılması normal.”
“HER GÜN BİR SORUNA ÇÖZÜM ÜRETEN, ÇOK ÇALIŞAN BİR EKİBİZ”
“İstanbul’da her gün bir soruna çözüm üreten, çok çalışan bir ekibiz” diyen İmamoğlu, “150 Günde 150 Proje” diyerek başlattıkları kampanyayı, “300 Günde 300 Proje” olarak revize ettiklerini hatırlattı. İSKİ eliyle Ümraniye’de gerçekleştirilen yatırımların detaylarını paylaşan İmamoğlu, “Çok güzel ve umut dolu bir baharın sizlerle buluşması için daha çok çalışacağız. 14 Mayıs’tan sonra; devleti bilen, vicdan sahibi, adaletli, herkese saygıyla yaklaşan bir ekip göreve geliyor. Çünkü, işte o az önce saydığım bütün nitelikleri taşıyan insanlar bir arada. Bu nitelikle, bu kimlikle devletimizin inşallah 13. Cumhurbaşkanı olacak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu hep beraber seçeceğiz. Millet İttifakı’nın bütün unsurlarıyla, çok çalışacağız. Altı siyasi parti ve tabii ki farklı siyasi partilerin de demokrasi beklentisini, özgür bir Türkiye, üreten bir Türkiye, gençlerin geleceğe umutla baktığı, güler yüzle baktığı bir Türkiye’nin var olması için en güçlü şekilde çalışacağız” diye konuştu.
“SAYIN MANSUR YAVAŞ’LA BİRLİKTE ZEHİR GİBİ
İCRACI BİR KADROYU SİZLERE HAZIRLIYORUZ”
Bu sabah Ankara’da bir araya geldiği Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Mansur Yavaş’ın selamlarını vatandaşlarla paylaşan İmamoğlu, “Sayın Mansur Yavaş’la birlikte bizler hem kentlerimizde yapılmayan işleri daha güçlü yapmaya hem de memleketimizin her noktasına çalışkanlığı, üretimi, iyi iş yapmayı, hesap verebilirliği örnek olarak yaşatmanın, göstermenin sorumluluğunu üstlendik. Sadece Haziran 2023 – Nisan 2024 arasında bile, 10 ayda göreceksiniz İstanbul’da yapılmayan, engellenen, elimizden alınan, millete ait olan yerlerin kapkaççı gibi elimizden alındığı ortamları sona erdirecek, İstanbul’da imzalanmayan kredilerle alınamayan otobüsler, imzalanmayan kredilerle ya da onaylanmayan proje olaylarıyla başlanamayan metroları nasıl hızla başlatacağımızı 16 milyon İstanbulluya göstereceğiz. Yönetimde başarının formülünü bilen, uygulayan, zehir gibi icracı bir kadroyu sizlere hazırlıyoruz” ifadelerini kullandı.
“BU MEMLEKETİ GENÇLERLE YÖNETECEĞİZ”
Yönetimde başarının formülünün kolay olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, şöyle konuştu:
“’Her şeyi ben bilirim’ diyen kimse olmayacak. Yalnızca liyakati olan insanlarla çalış. Kim olduğuna bakma. ‘Eşim, dostum, akrabam, damadım, kızım, oğlum’ deme. Vatandaşınla çalış, vatandaşınla. Milletin sesine kulak ver. Onun gözünün içine baka baka onu dinle. Onunla konuş. Onun derdini anla. Derdine çözüm bul. Siyaseti, yöneticiliği, bir zenginleşme aracı olarak değil, manevi takvim ve bir vicdan borcu olarak yap. Bu kadar basit. Yeni bir dönem başlatacağız. Yeni bir dönem, insanımıza moral verecek. Bu memleketin kaynağı, bu memlekette var. Çocuklarınıza baktığınızda, enerji kaynağını görüyorsunuz değil mi evlerde? Ben de görüyorum. Hele hele gençlere baktığınızda. Ben size bir şey söyleyeyim. 86 milyon insanımıza söylüyorum: Sırtınızı bu milletin gençlerine yaslayın, gerisini düşünmeyin. Gençlerle bu memleketi yöneteceğiz. 14 Mayıs’tan sonra biz bunu yapacağız. İstanbul’dan Hakkari’ye, Trabzon’dan Hatay’a Türkiye’ye çok güçlü bir enerji katacağız. Bu ülkede herkes daha iyi kazanacak. Daha rahat geçinecek, daha güvende yaşayacak, daha mutlu ve umutlu olacak. Size söz veriyoruz; bunların hepsi olacak. Bu memlekete bereket gelecek, bolluk gelecek. Çünkü, bu memleketin bereketi için insanı var, toprağı var, bilgisi var, becerisi var, enerjisi var. Sadece bundan faydalanmayı bilmeyen, ‘Ben bilirim’ diyen bir yöneticisi var. Onu hep beraber evine yollayacağız.”