Depremzedeler iftarını Boğaz’da yaptı

Şanlıer, “13,5 milyon insanın, 11 şehrin bizzat etkilendiği bu büyük felaketi sizler tabii ki daha farklı yaşadınız. Ama emin olun ki 85 milyon vatandaşımızın kalbi ve duası her zaman sizinleydi. Biz de Üsküdar Belediyesi olarak deprem bölgesinde ve Üsküdar’da farklı çalışmalarla yanınızda olmaya gayret ettik.” diye konuştu. Kardeş ilçe oldukları İskenderun’da aşevi ve konteyner kent kurduklarını anlatan Şanlıer, “Vatandaşlarımıza İskenderun’da 10 bin kişilik iftar ve sahur ikram ediyoruz. Ülke ve millet olarak el ele verdik. İnşallah bu zor günlerin üstesinden hep beraber geleceğiz.” dedi.

Akşam ezanının okunmasının ardından yaklaşık 300 depremzede Boğaz turunda oruçlarını açtı. Depremzedeler İstanbul’daki hayatlarını anlattı. İftar programına katılan 32 yaşındaki Muharrem Polat, Kahramanmaraş merkezde yaşadıkları 9 katlı apartmanda ailesiyle yakalandıkları depremde 3 çocuğunu kaybettiğini söyledi. Eşi ve çocuklarıyla 10 gün enkaz altında kaldıklarını anlatan Polat, “Depremde 3 şehidim var. 6 aylık bebeğim de enkazda yanımızdaydı. 10 gün boyunca bilincimiz kapanmadı, sürekli dua ettik. Eşim bebeğimizi iki gün emzirebildi. Beşinci gün bebeğimiz kucağımızda vefat etti. Diğer iki çocuğumu da depremde ilk anda kaybettik. 10 gün sonra eşim ve ben enkazdan kurtarıldık.” diye konuştu.

Polat, Üsküdar Belediyesinin kendilerini yerleştirdiği TOKİ evlerinde kaldıklarını belirterek Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’e teşekkür etti. Muharrem Polat’ın 23 yaşındaki eşi Hidayet Polat da deprem anında yaşadıklarını anlatarak “Allah bize bu imkanları sağlayanlardan razı olsun.” dedi. Ailesiyle Adıyaman’dan gelerek Üsküdar’a yerleşen Gurbet Akıncı, depreme Adıyaman’da 5. kattaki evlerinde yakalandıklarını söyledi.

İlk depremde eşi ve iki çocuğuyla enkazdan kurtulduğunu anlatan Akıncı, şöyle devam etti:

“Çok kötü günler geçirdik. Evimiz yarı yıkık gibiydi. Komşularımız çelik kapıyı tekmeleyerek açtılar. O şekilde kendimizi dışarıya zor attık. Gün içerisindeki ikinci depremde de binamız yıkılarak kullanılamaz hale geldi. Birkaç gün sonra İstanbul’a geldik. Üsküdar Belediyesinin bize tahsis ettiği evde kalıyoruz. Bizi birlik ve beraberliğin ayakta tutacağını bir kez daha gördüm. Herkese çok teşekkür ederiz.”