22 Kasım 2024
  • İmamoğlu müjdeyi Bayramiç’ten verdi: Üreten köylü emekli olabilecek

    İmamoğlu müjdeyi Bayramiç’ten verdi: Üreten köylü emekli olabilecek

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Bayramiç Yıldırım Akbulut Meydanı’nda düzenlenen Toplu Açılış ve Temel Atma Töreni katıldı. Bayramiç Belediye Başkanı Mert Uygun ile Millet İttifakı il başkanları ve milletvekili adayları da programda yerini aldı. Yoğun İlgi altında gerçekleşen buluşmada meydanı dolduran kalabalığa seslenen İmamoğlu’nun konuşmasında öne çıkan satır başları şöyle oldu:

    “Muhalefet partisinden belediye başkanı olduğunuzda nasıl ayrımcılık yaşarsınız, nasıl problem çıkarılır, işiniz engellenir; bunun çok komik, trajik hallerini ve konularını yaşadık. Eminim en az benim kadar Bayramiç Belediye Başkanımız da yaşadıklarını anlatabilir. Bunların hepsini sona erdireceğiz. Hükümet, belediye iş birliği nasıl yapılır, nasıl ahlaklı davranılır. Allah aşkına hiçbir akıl alıyor mu? Sayın Cumhurbaşkanı başka partiden hükümet başka partiden olabilir. Bu devletin her kurumu bizim kurumumuz. Bugün Bayramiç Belediye Başkanı aslında devletin bir kurumunu yönetiyor. Ben de İstanbul gibi dünyanın en büyük kentlerinden birisi, ülkenin göz bebeğini yönetiyorum. Ama onlar şöyle bakıyorlar bugünün iktidar; eğer benim partimden değilsen sen yoksun. Hatta bunun ötesinde ne yazık ki düşmanca tavırları bile görebiliyoruz. Kalkıp ‘topal ördek’ denmesi. ‘Sen 13 bin oyla seçimi kazandın mı zannediyorsun’ denmesi. Yani halbuki mesele nedir? Bir oyla bile kazanabilirsin. Ama işte 13 bin oyu beğenmeyen 806 bin oyluk tokadı yer. Demokrasi tokadı iyi bir tokattır. İnsanı kendine getirir. Ama bu arkadaşlar kendine de gelmiyor. Diyor ki illa ikinciyi de yiyelim. Onun zamanı yaklaştı.”

    “ENGELLENMESEYDİK NELER NELER YAPARDIK”

    “Uyumlu çalışsak Allah bilir ben daha neler yapardım diye düşünüyorum. Bazı engellenen meseleleri düşünüyorum. Katlardık hizmetlerimizi. Kim kazanırdı Allah aşkına? Halk kazanırdı. Başkanımız burada belirli bir oy oranıyla seçildi. Peki insana ayırt ediyor mu? Edebilir mi? Mümkün değil. Burada esnafı gezerken sen şu partiye oy verdin diye ayrımcılık yapabilir mi? Bu hangi vicdana sığar? Halbuki biz inancımız gereği insanı yaradandan ötürü, insan olduğu için severiz. Laf inanca gelince mangalda kül bırakmıyoruz ama uygulamaya gelince nafile. Olmaz. Ahlak, erdem çok önemli. Bu memlekete ahlakı, erdemi getireceğiz. Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğu yerde adalet, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın olduğu yerde de icraat olur, iş olur.”

    “MEMLEKETİN HER EVLADINI EŞİTLEYECEĞİZ”

    “Gençlere anketlerle soruyoruz. Adil bir şekilde tanıdığınız yoksa işe girebilir misiniz? Yüzde 86’sı ‘hayır giremem’ diyor biliyor musunuz? İnsanın içini sızlatırlar. İçini sızlatır. Biz de şunu diyeceğiz. ‘Sevgili kardeşim. Sen yeter ki çalış. Sen yeter ki emeğini ortaya koy’. ‘Liyakatli bir şekilde senin işe girmeni Allah’ın kulu engel olamayacak’. ‘Bu memleketin her evladını, her gencini eşitleyeceğiz’.”

    KÖYÜNDE ÇALIŞANA EMEKLİLİK İMKANI GELECEK

    “İstanbul’da biz kreş deyince dalga geçtiler. ‘Kreşle uğraşıyorlar’ dediler. Orada binlerce çocuk eğitim almaya başladı. İnşallah yüz elli kreş hedefimizi tamamlayacağız. Eninde sonunda tamamlayacağız. Ve bütün ülkemizin her yöresine kreş açma konusunda büyük yoğun bir emek sarf edeceğiz… Çünkü biz istiyoruz ki çocuklarımız hayata bir sıfır yenik başlamasın. Dünya çocukları dünyada gelişmiş ülkelerdeki çocuklar üç yaşından itibaren eğitime başlıyor. Biz ise bunu daha da aşağıya indirmeyi ve bugünün koşulları yeterli olmadığını biliyoruz ve onun için kreş istiyoruz. Ama bir sebebi daha var. İstiyoruz ki çocuğunu kreşe, köydeki hanımefendi bile gitsin çiftçiliğini yapsın. Şehirdeki hanımefendiler evine ekmek parası getirsin. Kadınların üretemediği, çalışmadığı bir memleketin kalkınması mümkün değildir. 100 kadından 30’u iş gücünde diğeri değil. Kırsalı terk etti. Biz ne diyoruz? Genç de kadın da olsa belli bir yaş üstü de olsa genel başkanımızın taahhüdüdür. Köyde, kırsalda çalışan bütün insanların sosyal güvencelerini devlet olarak biz karşılayacağız. Yani sigortası olacak, emekli olacak. Bunları yapacağız. Yoksa köylerde insan bulamayacağız.”

    BORÇ DEĞİL ÜRETİM ZENGİNİ

    “Çiftçilerimizi borç zengini değil, üretim zengini yapacağız. Çiftçi borçtan şikayet ediyor, olacak iş değil. Hele hele Bayramiç deyince, bereketli topraklarında. Cennet gibi bir köşe. Bayramiç. Hele hele Kaz Dağları’nı da koruduk mu? O güzellik, o bereket, o bolluk bütün dünya buraya gelir ve buradan tat almaya, buranın o ürünü görmeye, inanın bu güzel, bu cennet köşenin ürünleri bir iken beş olur.

    “TERBİYESİNİ ATATÜRK’TEN ALMIŞ İNSANLARIZ”

    “Çanakkale kutsaldır. Çanakkale bir zaferdir. Çanakkale memleketin özetidir. Böylesi kutsallığı insanlarımızın koyun koyuna şehit olduğu
    Çanakkale’de konuşuyoruz. Onun için deyin ki biz biriz, beraberiz. Gelin bu dönemi değiştirelim. Ekonomiyi bunlar kötü yaptı. Bakınız eğitime… Çocuklarımızın eğitiminden yüzde 80’i mutsuz. Bu rakamın o partiye oy verenler de var. Onun için ikna edebilirsiniz. Hele hele benim o güzel gözlü hanımefendi ablalarım. Teyzelerim, annelerimiz, sizler konuşun. Tatlı dille konuşun. Kimseye kötü söz söylemeyin. Bakın dün ben, Amasya ve Tokat’taydım. Orada hatırlattığım benim makamımın arkasında dokuz yıldır bir fotoğraf var. Mustafa Kemal Atatürk’ün Tokat’ta 1930’lu yıllarda, ekonomik buhranda bir çiftçiyle sohbetinin çekildiği fotoğraf. Öyle bir gözünün içine bakıyor ve öyle bir çiftçiyle dertleniyor ki o sohbetten sonra çiftçilere faizsiz kredi, borçlarını silme gibi kararlar alıyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu milletimizin gözünün içine bakar. Terbiyesini Atatürk’ten almış insanlarız.”

     

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir