Bursa ziyareti sırasında yaptığı sohbetlerde bazı farklı sorunlarla karşılaştığını belirten Akşener, diğer illerde olduğu gibi Bursa’da da elektrik ve doğalgaz faturalarının geçen senenin bu ayına göre iki kat arttığı şikayetlerinin geldiğini bunların yanında ayrıca esnafın su parasının çok gelmesinden yakındığını söyledi.
Birçok kadının kendisine gelip; engelli maaşlarının ödenmediğini, işsiz kızlarının-oğullarının dertlerini anlattığını söyleyen Akşener, bundan sonra ne yapılırsa yapılsın halkın gerçek gündemini canlı tutacağını, seçmenin velinimet olması için çalışacağının sözünü verdi.
Akşener Nilüfer İlçe başkanlığında yaptığı konuşmasında, ekonominin düzelmesi için de tek adam rejiminden vazgeçilmesi gerektiğini tekrar ederek, “Hukuk sistemi adaleti tesis ettiremiyor. Bugün pek çok KHK’lı hakkında işlem yapılmış ve beraat etmiş devlet memurlarıyla karşılaştım ve görevlerine geri dönemediklerimi gördüm. Bütün bunlar Sayın Erdoğan’ın diliyle söylersek eğer; adaletsizlik gayretullaha doğru götürür. Beka beka diye geziyor arkadaşlar, ama em önemli beka gencinin devletine olan güvenidir, umududur, inancıdır. Ekonominin de patronu güvendir. Bu süreç Damat Bey ile başladı. Bu haftaki grup konuşmam da Sayın Erdoğan’a bir öneri de bulunmuştum kur bir şirket; damadını koy” açıklamasını yaptı.
Dış politikanın yerlerde sürüdüğünü, birgün içinde dış politika ilişkilerinin değiştiğini belirten Akşener, kişisel ilişkilerle dış politika yapılamayacağının, ilkelerle yönetilmesi gerekliliğinin altını çizdi.
Bir gün önce Partisinin düzenlediği bir söyleşi programında konuşan İlber Ortaylı’nın eğitimle ilgili söylediği rakamların tüyler ürpertici olduğunu söyleyen Akşener, eğitim eğer böyle giderse torunum benim kadar şanslı olmayacak yorumunu yaptı.
Akşener, Suriye konusuyla ilgili çözüm önerilerinin sorulması üzerine, “Biz Suriyeli göçmenlerin Suriye’ye geri gönderilmesi gerektiğine inanıyoruz. Elbette can güvenlikleri de sağlanarak. Çünkü her kişi kendi vatanında hür, bağımsız ve özgürdür. Bununla ilgili çözüm önerilerimizi uzun uzun anlattık, beyefendilere dedik ki, ‘miri maldır buyurun kullanın’ ama bu işte başka bir amacın olduğunu ortaya koyan davranış biçimleri var. Türkiye’yi hendek haline çevirdiler. Gelinen nokta bu oldu” dedi.
Geçtiğimiz günlerde İdlib’deki saldırıya karşılık Erdoğan’ın rejime karşı her türlü saldırıyı yapacağız demesini nasıl değerlendiriyorsunuz soruna Akşener, “Askerimiz orda çok fazla şey söyleyemem bugün ama Allah Mehmetçiğimizin ağına taş değdirmesin” yanıtını verdi.
DEPREM DÖNÜŞÜM SEFERBERLİĞİ İLAN EDELİM
Akşener, Kanal İstanbul projesi ile ilgili olarak ise, “İstanbul’da bir deprem olduğu düşünüldüğü zaman İstanbul’un da ekonominin de yerle bir olacağını kendileri söylüyor. İstanbul’da öncelikle depreme hazırlık için gelin seferberlik ilan edelim. İstanbul’un çürük binalarını deprem dönüşüm adı altında düzeltelim. Sonra Hangi fantastik projeni getiriyorsan getir çalışalım. Öncelik sıralamaları önemli. Dış politikada dahil Türkiye yönetilemiyor, ciddiyet eksikliği var” dedi.
Akşener, esnaf ziyaretlerinin ardından Nilüfer ilçesinin Görükle mahallesinde 2016 yılında açılmış olan Mübadele Evi Müzesini gezdi.