Hürriyet gazetesi yazarı Osman Müftüoğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile yaptığı sohbeti köşesine taşıdı. Bakan Koca, ipin ucunu sıkı tuttuğunu ve bu ipi hiç bırakmaya niyeti olmadığını kaydetti.
Vakalardaki belirtilerin değiştiğine değinen Koca, “Son haftalarda teşhis konulan vakalardaki belirtiler ilk günlerdekine göre biraz farklı. Mesela ishal ve kas ağrıları çok sık karşılaşılan belirtiler haline geldi” dedi.
İşte Bakan Koca’nın Osman Müftüoğlu’na yaptığı açıklamalardan satırbaşları;
“Test sayısını düşürme niyetimiz yok. Elimizden geldiği ölçüde çok test yapacak, vakaları daha erken dönemde yakalayarak hem yayılmayı önleyecek, hem de tedaviyi kolaylaştıracağız. Filyasyonda da tedavide de ciddi tecrübeler edindik. Filyasyon ekiplerimiz hâlâ sahada, 7/24 çalışmaya devam ediyor. Hastanelerimizde de oldukça tecrübeli ekiplerimiz oluştu. Tedavide başlangıca oranla şimdi çok daha başarılıyız.
“YERLİ VE MİLLİ BİR HAMLE İÇERİSİNDEYİZ”
Elimizdeki ilaçları ne zaman, ne dozda, ne süreyle kullanacağımız konusunda da ciddi tecrübeler edindik. Ayrıca güçlü bir ilaç stokuna da sahibiz. Etkili olduğunu gördüğümüz Favipiravir’i üretmek için 4 ayrı yerli ilaç firmamıza ruhsat verdik. Halen başka ülkelerden ithal ettiğimiz Favipiravir’de de yerli ve milli bir hamle içerisindeyiz. Kendi ihtiyacımızı kendimiz karşılayabileceğiz, dahası ihracat şansı bile yakalamamız mümkün.
“HASTALIĞIN BELİRTİLERİNDE DEĞİŞMELER VAR”
Son haftalarda teşhis konulan vakalardaki belirtiler, ilk günlerdekine göre biraz farklı. Mesela ishal ve kas ağrıları çok sık karşılaşılan belirtiler haline geldi. Bu değişimleri de dikkatle takip ediyoruz. Ayrıca kaybettiğimiz vakalarda esas problemlerden birinin de “pıhtılaşma bozukluğu” olduğu kesinleşti. Şimdi bu konuda da yeni stratejiler hazırladık.
“VİRÜS GÜCÜNÜ KAYBETMİŞ GİBİ GÖRÜNMÜYOR”
Hastalığın eskiye oranla daha hafif seyrettiğini veya virüsün gücünün azaldığını gösteren herhangi bir bilimsel veriye ya da klinik gözleme sahip olduğumuzu söylemek güç. Bana göre, virüs hâlâ eski gücünü koruyor. Dolayısıyla onun eskiye oranla daha az etkili olduğunu düşünmek büyük bir hata. İpin ucunu bırakmamalı, korunmada da teşhiste de tedavide de ilk hızımızdan taviz vermemeliyiz.”