Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, “Büyükçekmece’de yıkılması gereken 2 bin 300 civarında bina kaldı. Bu depremden sonra aldığımız karar şu; vatandaşın keyfini beklemeyeceğiz. Kanunun bize verdiği yetkiye istinaden 2004 yönetmeliğinden daha eski deprem yönetmeliklerine göre yapılmış binaları yıkıyoruz” dedi.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler nedeniyle yaşanan büyük yıkım sonrası gözler büyük İstanbul depremine çevrildi. Olası İstanbul depreminden önce binaların depreme uygun imar planlarının olup olmadığı tartışma konusu oldu. Beklenen İstanbul depremi öncesi kentsel dönüşüm çalışmalarını sürdüren Büyükçekmece Belediyesi, deprem riski taşıyan yapıları kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıkıyor.
Depremde yıkılma riski olan 35 binden fazla konut yenilendi
Depremde hayatını kaybeden insanlar rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, “Türkiye, korkunç bir depremle karşı karşıya; bundan mutlaka çok büyük dersler çıkartılacaktır. Ama şimdi esas mesele acıları sarma meseledir. Büyükçekmece’de 1999 depreminden sonra Ankara’daki Afet İşleri Daire Başkanlığı ile buradaki teknik ve bilimsel çalışma yapacak arkadaşlarımızla masaya oturduk ve planlarımızı değiştirdik. Olması gerekeni yapıp, binaları yıkmaya başladık. Büyükçekmece’de bugüne kadar depremde yıkılma olasılığı çok yüksek olan 35 binden fazla konut yenilendi. Bugün ise arkamızda gördüğünüz 11 blok yıkılıyor. 103 vatandaşımızı bir bakıma deprem sıkıntısından kurtarıyoruz” şeklinde konuştu.
“2 bin 300 binanın karotlarını alacağız ve yıkacağız”
1999 depreminin birçok şeyi hatırlattığının altını çizen Akgün, “2004 yönetmeliğinden önce; 1999’dan geriye giderek yapılmış binaların tamamını inceledik ve incelemeye devam ediyoruz. Büyükçekmece’de 2 bin 300 civarında yıkılması gereken bina kaldı. Bu depremden sonra aldığımız karar şu; vatandaşın keyfini beklemeyeceğiz. Kanunun bize verdiği yetkiye istinaden 2004 yönetmeliğinden daha eski deprem yönetmeliğine göre yapılmış binaları yıkıyoruz. Kalan 2 bin 300 civarındaki binaların karotlarını alacağız ve resen yıkacağız. Yıktıktan sonra da ada bazında uygulama yaptırtacağız. Eski binaları yıkacağız, yarın, birazdan, 3 ay, 1 sene ya da 3 sene sonra vuku bulacak büyük İstanbul depreminde vatandaşımızın canını, malını kurtaracağız. Aynı zamanda şehre bir siluet kazandıracağız” ifadelerini kullandı.
“İmar affı ile İstanbul ve Türkiye’de 100 binlerce bina affedildi”
Türkiye’deki deprem gerçeğinin dünya durduğu müddetçe devam edeceğini söyleyen Akgün, imar affı ile ilgili de şöyle konuştu:
“Deprem kuşağı üzerinde ve onun 30 kilometre sağında, solunda bulunan yerler bu depremden etkilenecektir. Her zaman ocaklar sönecek, insanlar sönecek ve bu ıstıraplar çekilecektir. Bunların sebebi bizleriz, yönetmelikleri yapanlar ve ülkede insanların ölmesi için imar affı çıkartanlardır. 47 yıllık belediyeci olarak şunları söylemek istiyorum; imar affı ile İstanbul ve Türkiye’de 100 binlerce bina affedildi. Vatandaşa ‘Sen parayı yatır, iskan ve ruhsat yerine geçen belgeni al, istediğin şekilde kullan’. O kanunun 18’inci maddesinde ise ‘İçinde yaşarken deprem olursa ve ölürsen sorumlusu sensin’ ifadeleri yer alır. İçinde yaşarken deprem olur ve ölürsen sorumlusu sensin demek; böyle bir devlet olamaz. Devlet, binanın içinde yaşayan insanın öleceğini bile bile ‘sen sorumlusun, ben sorumlu değilim’ diyemez. Bu nedenle hemen İstanbul’da ve Türkiye’de imar barışına tabi tutulmuş ne kadar bina varsa tahliye edilmelidir. Üniversitelerin ve diğer teknik kişilerin incelemelerinden sonra binaların güçlendirilmesi, ya da yıkılıp kaldırılmasından sonra ayakta kalabilenlerin yeniden işleme tabi tutularak içine canlı insan konulması bir devlet görevidir. Deprem vuku bulduğunda en çok zayiatı imar barışı ile vatandaşa kullandırtmakta olduğumuz binalarda yaşayacağız. Büyükçekmece olarak yıkmaya devam ediyoruz, 2-2,5 yıl içinde Büyükçekmece’de 7,5-8 büyüklüğündeki herhangi bir depremde yıkılacak bir bina kalmayacak.”