Adalar’ın muhteşem manzarası önünde konuşan İmamoğlu, “İstanbul, aynı zamanda dünyanın en önemli turizm destinasyonu olmak zorunda. Bu yolda ilerlemeliyiz. Buna ulaşabilecek gücümüz de var. Tek başına Adalar, Avrupa’nın, dünyanın bir ülkesinde olsa, sadece içinde bulundurduğu hikayeleriyle, tarihiyle, kültürüyle inanın dünyanın en özel vitrininde durur. O bakımdan bu yeşilin, mavinin buluştuğu ve çok değerli miraslara sahip bu coğrafyayı da özel bir yere koyduk. Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana, değerli Adalar Belediye Başkanımız ve buradaki yol arkadaşlarımızla birlikte, çok özel bir çalışmayla, Adalar’ın bütün sorunlarını gidermeye ve hak ettiği değere kavuşturma yönünde çaba gösteriyoruz” dedi.
TESİSİN İBB’YE GEÇİŞ HİKAYESİNİ ANLATTI
Açılışını yaptıkları tesisin oluşum hikayesine de konuşmasında yer veren İmamoğlu, şu bilgileri paylaştı:
“Burası, Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan da geldiğim noktalardan bir tanesiydi. Hatta ilk kez 2014 yılında ilçe belediye başkanı seçildiğimizde, beni burada Kartal Belediye Başkanımız Sayın Altınok Bey’i ağırlamıştı. Geçmişte, kendi düşüncesiyle burayı Orman Bakanlığı’ndan kiralamış ve işletmeye almıştı. Geldiğimizde bir ilçe belediyesi imkanlarıyla, buraya çok yatırım yapmadığını görmüştük. Sadece olanla, düzenleyebildiği kadarıyla hizmette tutma gayreti içerisinde olmuştu. Ama yine de özel bir davranıştı insanlara açmak ve burayı insanlarla paylaşmak konusu. Bu geçmişini bildiğim yapıyı, göreve gelir gelmez Kartal Belediyesi üzerinden devir alarak, burayı insanlarımıza daha güçlü bir şekilde kazandırmakla alakalı bazı yazışmalarımız olmuştu. Ama ne yazık ki o yazışmalarımız karşılık bulmadı devredilmesi konusunda. Sonra burayı Orman Bakanlığı Kartal’dan geri alıp, ihaleye çıkmıştı. Arkadaşlarıma şunu söyledim: Bir kamu malı burası. Yine bir kamuya ait olması, daha kamu odaklı bir hizmetin, gerektiğinde sosyal birtakım projelerin, sosyal içerikli birtakım çalışmaların merkezi olmak zorunda. Aynı zamanda bu kadar dünya güzeli bir coğrafyanın içerisinde İBB’ye ait doğru dürüst bir noktanın olmaması da gerçekten üzücü. O bakımdan, ‘İBB olarak, bu coğrafyanın en büyük yönetici mekanizması olarak, buranın mutlaka sahibi olmalıyız’ dedik. Evet özel sektörden bir kısım işletmeler, buraya talip olanlar oldu ama kararlılıkla ihaleyi biz, İBB adına kurumlarımızla kazandık ve burayı devraldık.”
“BURADAN KAZANDIĞIMIZ PARAYLA SOSYAL PROJELER GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ”
İmalatı yapacak İBB iştiraki KİPTAŞ, BELTUR ve ilgili kuruluşlarla birlikte titiz bir çalışma içine girdiklerini aktaran İmamoğlu, “Bizzat toplantılara da katıldık. En kaliteli bir konaklama tesisinde ne varsa, burada her birisinin olması gerektiğini talep ettim arkadaşlarımdan. Ve hiçbir fiziksel sorun yaşamayacakları kimlikli, aynı odalarından restoranına, kafeteryasından plajına kadar İstanbul’un en güzel noktalarından biri olmasını söyledim. Bakın bu titizliğimiz nereden geliyor? Türkiye’de kamu binalarına bir bakış vardır. Kamu binaları toplumun gözünü mutlu etmez, ruhunu mutlu etmez. Biraz kabadır, biraz büyüktür. Hep öyle bir algı vardır. Halbuki toplum kamu binalarına bakınca örnek almalı. Yani kendisine onu ışık tutmalı. Yani kamu yapılarının titizliği, becerisi, işletme kabiliyeti bazı noktalarda özel sektöre, topluma örnek teşkil etmeli. O bakımdan burada hiçbir şeyden kaçınmadık. Çünkü biz, burada iyi bir hizmet vermek istiyoruz. Evet, mümkünse bir miktar para kazanmak istiyoruz ama kazandığımız parayla da yine burada sosyal projeler geliştirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“AYRICALIKLI KESİMLERİ DÖNEM DÖNEM MİSAFİR EDECEĞİZ”
İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı üzerinden engelli bireyler ve şehit aileleri gibi öncelikli kesimleri de dönem dönem bu tesiste misafir etmek istediklerini belirten İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“İstanbul, güzel etkinlik alanlarıyla, meydanlarıyla, ormanlarıyla, parklarıyla, kültür hizmetleriyle, konserleriyle, sanat alanlarıyla, tarihi eserlerine, mirasına sahip çıkarak, güçlü yolculuğuna devam edecek. Bu şehir, büyük bir değişim ve dönüşüm yaşamıştır. Bu değişim ve dönüşümle artık İstanbulluların geçmişte gördükleriyle alakası olmayan, çok daha iyisini, çok daha güzelini, çok daha güçlüsünü talep eder durumda olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda İstanbul bu seviyeye kavuştuğu için, biz de mutluyuz. İstanbullunun mutluluğunu, yaptığımız araştırmalarda ve incelemelerde görmek de bizi ziyadesiyle onurlandırıyor. Ve açıkçası bundan sonra ortaya koyacağımız becerilerimizin ve başarılarımızın da motivasyon kaynağı oluyor. Güzel bir konaklama, güzel bir hafta sonu, güzel bir hafta içi akşamı burada kalmayı tercih etmenizi dileriz. İstanbulluları davet ediyoruz. Turistleri davet ediyoruz. Turizm acentelerinin, ‘Adalar’ın tadına varılmalı’ dendiğinde ilk adreslerinden birisi olacağına da yürekten inanıyorum.”
12 AY AÇIK OLACAK
Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül de tesisin, çok kültürlü ve etnik yapılı Adalar’ın yerel mutfağının oluşumuna katkı sunacağına inandığını vurguladı. Otel Büyükada Resort&SPA BELTUR, İBB’den önce Kartal Belediyesi’nin sosyal tesisi olarak kullanılıyordu. Yaklaşık 25.000 metrekarelik alana sahip tesis, İBB tarafından satın alındı. Arazi ve üzerinde bulunan tek ve iki katlı yapılar, baştan aşağı yenilendi. 58 odası bulunan otel, deniz manzaralı restoranı, snack barı, 800 metre uzunluğundaki plajı, havuzu, açık ve kapalı spor alanları, SPA’sı, çocuk oyun alanı, amfi tiyatrosu, organizasyon alanı, toplantı ve etkinlik salonu ile 12 ay boyunca her gün 24 saat hizmet verecek.
NASIL ULAŞILIR?
Büyükada’ya Bostancı’dan 40 dakika, Maltepe’den 20 dakika, Kadıköy’den ise 1 saat 10 dakika süren deniz yolculuğuyla ulaşılabilir. Ayrıca, Kabataş-Beşiktaş-Eminönü’nden kalkan tarifeli seferlerle 1 saat 40 dakika süren bir seyahat sonrası Büyükada’ya varılabilir. Büyükada merkezden BA-4 Maden İETT elektrikli araçlarıyla veya ada taksileriyle 10 dakikalık bir mesafe kat edilerek otele ulaşılabilir. Alternatif olarak, deniz taksi kullanarak doğrudan otel iskelesine ulaşmak da mümkündür.
İLK MÜŞTERİLERİ KADINLAR OLDU
Otel Büyükada’nın ilk müşterileri ise, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) özel bir firma ile birlikte gerçekleştirdiği, “Cumhuriyet’in Kızları İsterse Yapar” projesine katılan 100 kadın oldu. Proje, denizle buluşmamış 100 kadını, Cumhuriyet’in 100. yılında denizle buluşturmayı amaçlıyor.
News
