İmamoğlu, 25 ilçede belediye başkanlığını kazanan, İBB Meclisi’nde çoğunluğu elinde bulunduranların kendileriyle ilgili oyları sorgulamadığını ve vurgulayarak, ”Kendileriyle ilgili seçimde bir şaibe görmeyenler, ‘İBB seçimi oylamasında yolsuzluk var, şaibe var’ diyorlar. Karga var mı burada? Kesin gülmüştür. Bence siz de gülün. Aynı zarfa atılan oylarda ilçe belediye başkanın oyları pırıl pırıl. 25 belediye başkanı seçilmiş; helali hoş olsun. İlçe meclis üyelerine verilen oylar pırıl pırıl. İBB’de çoğunluk onların olmuş. Helali hoş olsun ama sıra İBB Başkanı’na gelince şaibe var, yolsuzluk var. Bir daha gülelim valla. 31 Mart seçimlerinde, İstanbul’un 16 milyon insanı oy kullanmıştır. Bütün kafalarında olan soru işaretlerine, haklı olabilir gerekçelerine, şikayetlerine dönük YSK karar vermiştir ve sonuçlanmıştır. Artı, benim sizin aklımıza gelmeyecek bazı konularda, onları bile sordular. Onların da cevabı verildi. Yahu kardeşim, bu millet bizi sevdi ya… Sevdi kardeşim. Derdiniz ne?” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı’na tebrik ziyaretinde bulundu. İBB Başkanı’nın eşi Dilek İmamoğlu ile Kadıköy Belediye Başkaı’nın eşi Rojvan Odabaşı da ziyarette hazır bulundu. Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel ile Kadıköy’ün eski belediye başkanları Aykurt Nuhoğlu ve Selami Öztürk de Odabaşı’nı tebrik eden heyet içinde yer aldı. İmamoğlu’na ziyarette, Malatya Arguvan yöresine özgü bir börek türü olan kömbe ikram edildi. Kömbeyi, önce İmamoğlu tattı. Beğenince de eşine de mutlaka denemesini söyledi. Sivas Divriği’den gelen 80 yaşındaki Melek Ergün, İmamoğlu’na, minyatür bir bağlama hediye etti. ”Pir Sultan’ın sazını getirdim sana” diyen Ergün, İmamoğlu’na, ”Yaradan yardımcın olsun. Kurban olurum seni yaradana” diyerek sevgisini belli etti. İmamoğlu da ”Bundan daha büyük ödül var mı? Çok güzelsin, harikasın sen. Kurban olurum sana. Yıldız gibi alnımıza doğdun, Türkiye’ye doğdun. Kurban olurum yaradana” diyerek Ergün’ün elini öptü.
İmamoğlu, daha sonra konuşma yapacağı alana yöneldi. İmamoğlu’nu gören vatandaşlar, İmamoğlu ile fotoğraf çektirebilmek için birbirleriyle yarıştı. İmamoğlu, tekerlekli sandalyeleriyle miting alanına gelen 80 yaşındaki Sabahat Kopar ve 13 yaşındaki Gökhan Duman ile özel olarak ilgilendi ve onlarla fotoğraf çektirdi. Kadıköy Belediye binasından sarkıtılan, ”Her şey çok güzel olacak Ekrem Abi” yazılı pankartı görünce, ”Sizin iyi ki ‘Ekrem Abi’niz olmuşum. Ne mutlu bana. Harikasınız. Sloganın sahibi de burada” dedi. İmamoğlu’nun konuşmasının satır başları şunlar oldu:
– Sizinle bir arada olmaktan dolayı çok mutluyum. Kadıköy Belediye Başkanımız Şerdil Dara Odabaşı’na başarılar diliyorum. Geçmişten günümüze Kadıköy’e çok değerli başkanlarımız hizmet etti. Sağolsunlar, Selami başkanımız da burada, Aykurt başkanımız da burada. Hepsine teşekkür ediyoruz. Bayrak teslim edildi. Şerdil başkanımız yoluna devam edecek. Biz, İstanbul’un 39 belediye başkanına eşit bir şekilde yaklaşacağız. Her birisini kucaklayacağız. Bugüne kadar ihmal edilen ne varsa, eksikleri tamamlayacağız. Hiç kimseyi ayırt etmeyeceğiz. ”Benim partilim” anlayışı bitti. Yok öyle bir şey. Ne çektiyse bu memleket, partizanlıktan ve kötü dilden çekti. Biz dedik ki, ”Hepsini yok edeceğiz.” O dili kullanmayacağız. O dili kullananlar, siyasi alanda kendilerine meydan bulamayacaklar. Çünkü bizim insanımız, güzel dili, sohbeti ve kucaklaşmayı seviyor.
”KAZ BİLE BENİ KUTLAMAYA GELMİŞ”
– Ramazan ayındayız. 2 gün sonra Ramazan ayının ilk günü. Pazartesi günü, halkımız Ramazan ile buluşacak, oruçlarını tutacak. Ramazan ayı iyilik, paylaşma, sevgi, hissetme, arınma ve aynı zamanda aydınlanma ayıdır. Ramazan’ın güzel olan bütün bu duyguları sizlerle olsun. İnşallah, bu güzel Ramazan ayında tüm dualarınız kabul olsun. (‘Amin’ sesleri ). Yahu, kurban olayım, kazın ne işi var burada? Hayır, kutlamaya mı geldiler? Vallahi kaz bile beni kutlamaya gelmiş bak. Bütün canlılar, öyle ya da böyle bizim. Topalmış, değilmiş, yok öyle şey. Ramazan ayıyla ilgili birkaç konuda anlaşmak istiyorum sizinle. Ramazan ayına ayrı bir gözle bakıyorum. Oruç tutsun tutmasın, herkes bizim. Ama maneviyatını hep birlikte yaşamaya çalışalım. Ne yapalım biliyor musunuz? Komşularınızı iftara davet edin. Bakın bir seferberlik yapalım. Bir çorbayı paylaşın. Bir komşunuza iftara gidin. Bakın ben ne yapacağımı söyleyeyim. Ben, öyle 5 yıldızlı otellerde sofralara gitmiyorum 10 yıldır. Size de tavsiye ediyorum. Bu şehrin belediye başkanlarına da tavsiye ediyorum. Evlerde iftar açacağız.
”RASTGELE İFTARLARA GİDECEĞİM”
– Ben, pazartesi akşamı, ilk gece Sultanbeyli’de rastgele bir kapıya gidip iftar açacağım. Bunu niye söylüyorum? Birileri bu şehrin yaşayanlarını ayırmaya, bölmeye çalışsa da biz, birleşeceğiz kardeşim. Ramazan’da, en az 5 iftarda ya komşunuza gitmeye ya da komşunuzu davet etmeye, ”Geldim senin bir bardak suyunu içmeye, bir tas çorbanı paylaşmaya” demeye var mıyız? (Evet). Ramazan ayı, sadece bir iftar açma değil. Ramazan ayı, iyilik ayı. İyilik yapacağız. Birisinin bir isteğini seziyorsanız, ona gidip yardım edeceksiniz. Ramazan ayının iyilik ayı olduğunu 16 milyon insanımız yaşayacak. Yardımlaşırken bir şartımız var. Bu eldeki yardımı, bu el görmeyecek. Kimsenin kalbini, ruhunu incitmeyeceğiz. Sadece Ramazan’da değil, yaşamın her evresinde uygulayacağız. ”Ben yaptım kardeşim, daha ne istiyorsunuz” ukalalığı var ya; o ukalalığı ruhunuzdan sökün, atın. Yok öyle bir şey. Bizim insanımız, kalbi güzel insandır. Ne dedik? Kucaklaşacağız. Ama yalandan değil, gerçekten kucaklaşacağız. Bizden kaçanlar bile, bizden kaçamaz. Biz, birini kucaklayacaksak, kucaklarız kardeşim. Hani bize elini uzatmayanlar oluyor ya bazen. Biz, kucaklarız kardeşim, hiç kusura bakmasın. Biz, milletimize ötekisi, berikisi demeye gelmedik. Biz, bizim insanımzı demeye geldik. Sanki bazı şeyler yeniymiş gibi konuşuyorlar. ”Türkiye ittifakı” diyorlar. Ben çok mutlu olurum. Çünkü biz, 5 ay önce, ”Bu ülkenin 82 milyon vatansever insanı var” dedik. 16 milyon dedik. Biz, ”İstanbul İttifakı’nın oyuna talibiz” dedik. Bunun, geldiğimiz noktada ne kadar önemli olduğunu hep birlikte yaşıyoruz.
”BENCE SİZ DE GÜLÜN!”
– Bir gündem var, ona değinmeden geçemeyeceğim. Pazartesi gününe atılmış bir YSK süreci var. Efendim neymiş? ”Bu millet, İstanbul’un 39 ilçesinde bize oy verdi 25 belediye başkanını seçti” diyorlar. Diyorlar ki, ”Bu millet, İstanbul’da meclis üyesi oylamasında en yüksek oyu bize verdiler. Onu niçin İBB meclisinde çoğunluğuz” diyorlar. Yahu bunu diyenler bir de diyorlar ki aynı zarfa atılan oylarda, ”İBB seçimi oylamasında yolsuzluk var, şaibe var” diyorlar. Karga var mı burada? Kesin gülmüştür. Bence siz de gülün. Aynı zarfa atılan oylarda ilçe belediye başkanın oyları pırıl pırıl. 25 belediye başkanı seçilmiş; helali hoş olsun. İlçe meclis üyelerine verilen oylar pırıl pırıl. İBB’de çoğunluk onların olmuş. Helali hoş olsun ama sıra İBB Başkanı’na gelince şaibe var, yolsuzluk var. Bir daha gülelim valla. 31 Mart seçimlerinde, İstanbul’un 16 milyon insanı oy kullanmıştır. Bütün kafalarında olan soru işaretlerine, haklı olabilir gerekçelerine, şikayetlerine dönük YSK karar vermiştir ve sonuçlanmıştır. Artı, benim sizin aklımıza gelmeyecek bazı konularda, onları bile sordular. Onların da cevabı verildi. Yahu kardeşim, bu millet bizi sevdi ya… Sevdi kardeşim. Derdiniz ne?
”İSTANBUL SON YILLARDA GÖRDÜĞÜ EN GÜZEL RAMAZAN’I YAŞAYACAK”
– İstanbul son yıllarda gördüğü en güzel Ramazan’ı yaşayacak. Son yıllarda gördüğü en güzel Ramazan Bayramı’nı kutlayacak. İstanbul, bu milletin bir araya gelişinin, dirilişinin, ayağına kalkışının 100. Yılında, 19 Mayıs’ta, Ata’sını anacak. Dolayısıyla yanıltılanlara sesleniyorum. Artık yanılmayın. Bu millet kararını vermiştir. 16 milyon insanımızı kucaklamaya geldik. Bütün bu politikalarımızı, faaliyetlerimizi, İstanbul’da en güzel şekilde hayata geçireceğiz. Şeffaf olacağız. İstanbul meclisimizi açığa çıkardık. Neymiş İBB meclisinde çoğunluktalarmış. İstanbul’un çoğunluğu, halk, vatandaş. Biz, kimseden talimat almayız. 16 milyon insandan alırız. Dolayısıyla şeffaflığa devam edeceğiz. Katılımcıyı demokrasiyi göstereceğiz. İstanbul’un gelmiş geçmiş en demokrat belediye başkanı olacağım göreceksiniz. Katılımcılığın ana unsurlarından İstanbul gönüllüleri etkinliğimize hepinizi bekliyorum. Yarın sizleri bekliyorum. Ne için çağırıyorum? İstanbul’un yaşayanları, kadınları, gençleri, sanatçısı, işçisi, emeklisi, iş insanı farketmiyor. Herkes bu şehrin gönüllüsü olacak. Suyun gönüllüsü olacak, suyunu koruyacak bu memleketin. Bu şehrin sokak canlılarını koruyacak. Bu şehrin trafik gönüllüsü olacak. Okullarının önünde çocukların geçişine yardımcı olacak. Hep beraber bu şehri ayağa kaldıracağız. Her yerde festivaller olacak. Festivallerin gönüllüleri olacaklar. Biz neyi ispat edeceğiz? Biz belediye başkanı seçtik bizi bir araya getiriyor diyeceğiz. Yüz binlerce insanımız bu şehrin gönüllüsü olsun.
”KİMSE KENDİ CEBİNDEN BU ÜLKEYE YATIRIM YAPMIYOR”
– Efendim beni Çamlıca Camii’ne davet etmediler. Biz, bu memlekete, bizi yönetsin diye insanlar seçiyoruz. Size bir hatırlatma yapıyorum. Kimse kendi cebinden bu ülkeye yatırım yapmıyor. Her açılış bizim açılışımızdır. Ama bir şey var. Bu paraları çar çur etmeden gerçekleştireceksiniz. Bizi bin defa davet etmeseler, biz onları bin defa davet edeceğiz. Bu anlayış, bir anlayış değil. Sizin paralarınızla yapılıyor kimse kendi malı mülkü gibi konuşamaz.