Türkiye’nin, tarihinin en zorlu ekonomik kriz dönemlerinden birini yaşadığına dikkat çeken Aslan, “Bir memleket, ancak üreticisi güçlüyse güçlüdür. Ekrem Başkanımız, 2019’da göreve geldiğinde, işte tam da bu anlayışla çalışmaya başladı. Evvela İstanbul’umuzun kırsal mahalleleri; tarım, hayvancılık ve balıkçılık potansiyelleri titizlikle araştırıldı. Çiftçi ve üreticilerimizle bir araya gelindi, ihtiyaçlar tespit edildi. Ve ilk olarak 2020 Mayıs ayında, Kovid pandemisinin ağır şartlarında çalışan çiftçilerimiz için yazlık fide desteğimizi başlattık. 2021’den itibaren desteklerimize kışlık sebze fidesi, mısır, ayçiçeği, buğday, arpa ve yulaf tohumlarımızı ekledik,” dedi. Aslan, İBB’nin üreticilere sunduğu hizmetleri; damla sulama hortumu, ücretsiz sulama suyu desteği, gübre, mazot, sarı tuzak, malç naylonu, küçükbaş-büyükbaş hayvan yemi, arı yemi, kooperatif, birlik ve ziraat odalarına makine ve ekipman, balıkçı gemileri için bakım onarım ve koruyucu donanım gibi destekleri olarak sıraladı.
“EKREM İMAMOĞLU NE YAPTI?”
İstanbullu üreticilere, “Siz bizim büyük ailemizin sofralarını, emeğiyle, alın teriyle donatanlarsınız,” şeklinde seslenen Aslan, “Fakat ne yazık ki, Ekrem Başkanımız göreve gelmeden önce, koca İstanbul’umuzun üreticilerine, çiftçilerine hiçbir destek sağlanmıyordu. Çiftçilerimiz, giderek ağırlaşan şartlar altında tarlasını terk ediyordu. Bereketli topraklarımız boş kalıyor, ranta kurban ediliyordu. Birileri, ‘İstanbul’da tarım olmaz’ diyordu. Ekrem İmamoğlu ne yaptı? Olmaz denileni yaptı. Ne yaptı? ‘Tarım olur’ dedi İstanbul’un çeperlerinde. Söyledi ve yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz. Onun bıraktığı yerden, aynen emanetine sahip çıktığımız gibi çiftçilerimize, üreticilerimize destek olmaya devam ediyoruz. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Köylü milletin efendisidir’ sözünü herkes bilir. Fakat pek az kişi, bu sözün tamamının aslında, ‘Üreten köylü, milletin efendisidir’ olduğundan haberdardır,” ifadelerini kullandı.
“BAŞKANIMIZ, DÖRT DUVAR ARASINDA İSTANBUL’UMUZ İÇİN ARI GİBİ ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR”
Bu anlamda Cumhuriyetin ve Atatürk’ün emanetine sahip çıktıklarının altını çizen Aslan, şunları söyledi:
“Ne mutlu ki bizlere bu emanet doğrultusunda, sizler için çok çalışmak nasip oldu. Sadece 2024 yılında, İstanbul’umuzun tarım alanlarının dörtte birine denk gelen, 191 bin dekarın üzerinde alana destek sağladık. Desteklerimizi başlattığımız 2020 yılından bugüne, 70 milyon yazlık ve kışlık sebze fidesini sizlerin aracılığıyla toprağımızla buluşturduk. Çok daha fazlasını yapacağız. İstanbul’umuzu, üreticimizi, çiftçimizi kalkındıracağız. Toprağımıza, denizimize, meramıza umut ekmeye devam edeceğiz. Tüm çabamız halkımızın refahı içindir. Tüm çabamız, çocuklarımıza güzel bir memleket bırakmak içindir. Bu onurlu hedef için, Ekrem Başkanımız, bugün dört duvar arasında İstanbul’umuz için arı gibi çalışmaya devam ediyor. Bizler de ondan devraldığımız emaneti daha da ileriye taşımak için, gece-gündüz demeden çalışmaya devam ediyoruz.”
“BU FİDELER DAĞITILMASAYDI, BUGÜN BU ÇİFTÇİLER OLAMAZDI BURADA”
Pendik Göçbeyli Köyü’nden çiftçi Salim Dilemek de duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“İBB’nin 6 yıldır vermiş olduğu büyük desteklerden dolayı tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Eğer ki bu destekler olmamış olsaydı, bugün ne seracı ne çiftçi; hiçbir şey olamazdı. Çünkü artan fiyatlar çok yüksek. Bir fidenin 35 TL olduğunu şu anda, köylü, buna para verip dikemez. Dikmesi de mümkün değil. Dikse de para kazanamaz. Çünkü köylü vatandaşı bir şeyi vardır; ‘Bu sene olmadı, seneye. Bu sene olmadı, bir dahaki seneye… Yani bir çiftçinin karnını yarsan, kırk tane ‘seneye’ çıkar. Zaten para kazanamıyorum. Büyükşehir Belediyesi olmamış olsaydı, bu fideler dağıtılmasaydı, gerçekten bugün bu çiftçiler, hiç kimse olamazdı burada. Benim geldiğim dönemlerde, 4 bin 500 tanesi kayıtlı sera vardı. Bunun zaten 2 bin 500 tanesi falan gitti yani. Büyükşehir gelince, şu anda artmaya başladı tekrar seracılık.”
