CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı, geleneksel buluşmalarını İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) ev sahipliğinde Konya’ya taşıdı. Konya’da vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Başkanlar ve eşlerinin şehirdeki ilk durağı, Karatay ilçesindeki Mevlana Müzesi ve Türbesi oldu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da eşi Dr. Dilek İmamoğlu ile birlikte türbe ve müze ziyaretlerini, yine vatandaşların yoğun ilgisi altında gerçekleştirdi. Konya buluşmasıyla ilgili Mevlana Müzesi çıkışında değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da Konya CHP İl Başkanı Barış Bektaş ve İYİ Parti Konya İl Başkanı Mazhar Peker’in eşliğinde yanıtladı.
“BULUŞMALARIMIZI ANADOLU’NUN VE TRAKYA’NIN
FARKLI ŞEHİRLERİNDE GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”
“Konya’da 11 büyükşehir belediye başkanımızla birlikte, il başkanlarımızın misafiriyiz” diyen İmamoğlu, “Güzel bir birliktelik buluşması daha yapacağız. Göreve geldiğimiz ilk andan beri, bütün belediye başkanlarımızla memleketimiz adına, şehirlerimiz adına çok güzel paylaşımlarımız, çok değerli fikirleşmemiz oldu. Şu an sevgili Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanımızla bir aradayız. Ama diğer arkadaşlarım, şu an Konya’nın farklı yerlerinde, başkanlarımızın yapmış olduğu programla, buradaki hemşehrilerimizle, vatandaşlarımızla buluşuyorlar. Çok verimli olacağını biliyoruz. Son ev sahipliklerimiz, fiziksel buluşmalarımız da bittiğinde, Genel Başkan’ımızla yaptığımız istişareyle, bunu artık Anadolu’nun, Trakya’nın farklı şehirlerinde yapalım, diye karar vermiştik. İlk adımını da Konya’da yapmış oldık. Bundan sonra, fırsat buldukça da ülkemizin diğer şehirlerinde bunu yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“ALLAH, MEMLEKETİMİZİ ADALET, VİCDAN VE ERDEM
YOKSUNU İNSANLARIN KARARLARINDAN KORUSUN”
“Bu güzel anı Konya’da yaşamak elbette benim için çok kıymetli” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Hazreti Mevlana’nın huzurunda, dualarımızı ettik. Elbette ki dualarımız, memleket içindi. Memleketin evlatları için, bu güzel toprakların evlatları içindi. Çocuklarımız için, gençlerimiz için, ailelerimiz için. Özellikle çocuklarımız ve gençlerimizin geleceği için, ülkemizin hak ettiği yere erişmesi için ve bize tabii Allah güç, kuvvet versin. Elbette ki bu anlamda da duacıyız. Tabii özellikle hak, hukuk, adalet için dua ettik. Allah, memleketimizi adalet yoksunu, vicdan yoksunu, erdem yoksunu insanlardan korusun. O insanların kararlarından korusun. Her yöneticiyi erdemli kılsın. Her yöneticiyi eşitlikçi kılsın, insanlarına eşit gözle bakmayı sağlasın. Bu güzel dualar, bence hoşgörünün simgesi olan, bütün dünyada yaratılan ne var ise, eşit olduğuna ve yaratılan ne var ise, Yaradan’dan dolayı sevilmesi gerektiğini, belki de en iyi anlatan dillerden, kalplerden birisi olan Hazreti Mevlana’nın huzurunda bu duygularımızın karşılık bulacağını biliyorum. Buradan büyük enerjilerle illerimize dağılacağız. Yüksek enerjilerle, ters giden ne var ise onları düzeltmeye, iyi olanları daha iyi yapmaya devam edeceğiz. Konya, bize uğurlu gelecek. Şimdiden onu hissediyorum.”
“HSK’NIN DURUŞU BİLE, BUNUN BİR SİYASİ KARARI OLDUĞUNUN İSPATI”
İmamoğlu, gazetecilerden gelen, “Hakkınızdaki hapis kararıyla alakalı, daha önce de birçok kez açıklamalar yaptınız. Ama ’16 milyonun hak gaspı’ deniliyor. Genel Başkanların da bu yönde ifadeleri var. Sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinizle alakalı olduğunu düşünüyor musunuz? Yoksa bir başka planda var mı” sorusuna şu yanıtları verdi:
“Tabii her şey mümkün. Şu anda tariflenen ceza; çok acımasız, çok vicdan yoksunu bir ceza. Uzun yıllar bir bireyi, siyasi yasaklı kılabilecek, hatta içinde hapis olan bir ceza. Tanımı, tarifi bu. Elbette üst mahkemeler var. Ama biz, hala bu süreçle ilgili her ne kadar farklı yorumlar olsa da özellikle ülkemizin yöneticileri, hükümet mensupları tarafından, en başta Sayın Cumhurbaşkanı tarafından, bence kendisinden beklenen hiçbir sözü bu konuda söylemedi. Vatandaşımızın vicdanında bu karar, bir mahkeme kararı değildir. Vatandaşımızın vicdanında bu karar, siyasi bir karardır. Siyasi baskıyla verilmiş bir karardır. Ülkemizde ilk defa olsa, şaşıralım. Ama ülkemizde ne yazık ki son yıllarda her daim yaşadığımız baskıyla, talimatla verilmiş kararlardan bir tanesi. Bu bir iddia değildir. Net de altını çiziyorum. Bu bir iddia değildir. Bu mahkemenin ilk hakiminin görevden alınarak, istedikleri şekilde karar vermediği için, adil olduğu için, başka bir ile sürülmesine hala hiçbir ses çıkarmayan HSK’nın duruşu bile, bunun bir siyasi kararı olduğunun ispatı. Bir soruşturma açsanıza; bu kadar dedikodu var, bu kadar laf dönüyor, hakim hakkında bu kadar iddia var. Bir soruşturmayı başlatsanıza; gidip hakimin bir ifadesini alsanıza, bakalım hakim ne diyor?”
“16 MİLYON İNSANIN İRADESİ CEZALANDIRILMAYA ÇALIŞILIYOR”
“Dolayısıyla böylesi bir siyasi karar alındığı noktada, biz de mücadelemizi toplumsal olarak, insanlarımızla paylaşarak, yolumuza devam edeceğiz. 16 milyon insanın iradesi cezalandırılmaya çalışılıyor. Ama bu, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin önümüzdeki genel seçimi dahil, yerel seçimi dahil aslında gasp edilmeye, şantajla sürecin kontrolü hala ellerinde tutulmaya gayret ediliyor. Hatta kişileri bertaraf ederek, tabiri caizse, önlerindeki engelleri bir nevi ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Bu mümkün değil. Milletimizin vicdanını, sadece 31 Mart-23 Haziran arasında bile anlamalarını beklerdim. Ama hala anlayamamışlar. Milletimizin daha yüksek şiddetli cevabı, önümüzdeki seçimde onlarla buluşacak. Ondan sonra zaten anlayıp anlamamaları çok önemli değil. Ondan sonra bu milleti huzura kavuşturacak bir akılla süreç buluşuyor olacak. Ben tekrar ifade edeyim: Siyasi karardır. Baskıyla verilmiş bir karardır. Hala konuşan hükümet yetkilileri, top çevirmektedir. Bıraksınlar top çevirmeyi, bu konuda iradelerini ortaya koysunlar. Madem mertçe bir mücadeleye hazırlar, ‘Bu yanlış bir karardır kardeşim. Böyle karar mı olur? İstinafta bu kesinlikle dönmeli’ desinler. Yorum dahi yapamıyorlar. Karnından konuşanlar var, onu biliyorum. Ama diliyle bunu söyleyen AK Partili dostlarımız da var. Adaleti, vicdanı yüksek AK Partili dostlarımıza da ben bu anlamda teşekkür ediyorum. İçlerinde eski başbakan yardımcıları, bakanlar, milletvekilleri var. Bu bağlamda kendi insanlarına dahi yaptıkları bu yolculuğu, izah edemeyecekler. Ama biz, dediğim gibi, doğru yoldayız. Bugün en doğru yollardan birindeyiz. Konya’dayız. Hazreti Mevlana’nın huzurundayız. Şu an itibariyle güzel şeyler düşünelim.”
“TERÖR SORUŞTURMASI” YANITI: “B PLANIMIZ BELLİ; 2023’TE İKTİDAR OLMAK”
İmamoğlu’nun, “Bu karardan sonra bir de ‘terör soruşturması’ başlatıldı. Bir B planınız var mı” sorusuna verdiği yanıt ise, “Bizim ‘B planımız’ diye bir şey yok. Bizim B planımız belli; 2023’te iktidar olmak, bu kötülükten kurtulmak. Onun için mücadelenin şeklini de biliyoruz biz: Milletimizle kucaklaşmak, buluşmak; toplumun, insanlarımızın coşkusunu artırmak… Onu da artıracağız. Hep birlikte millet ayağa kalkacak. Göreceksiniz; milyonlarca fark yiyecekler. O kadar söyleyeyim size” oldu. İmamoğlu ve beraberindeki heyet, Cuma namazlarını da Selçuklu ilçesindeki Hacı Veyiszade Camii’nde kıldı.