CHP’nin İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, PERPA esnafıyla buluştu. ”Yeşil alan huzurdur, keyiftir, mutluluktur” diyen İmamoğlu, ”Bu kardeşiniz sadece 4-4,5 yılda bir şehre kişi başı 3,5 metrekare yeşil alan kattı. 3,5 metrekarenin önemini söyleyeyim. Kattığım yeşil alandan daha az 25 tane ilçe var” diye konuştu. İmamoğlu’na bir esnaf, ”Enerjiniz hiç bitmesin” diyerek kablosuz şarj cihazı hediye etti. Bunun üzerine İmamoğlu, rakibi Binali Yıldırım’a gönderme yaparak espriyi patlattı: ”Bu şarja başkalarının ihtiyacı olacak, onlara da yollamak lazım.”
Toplantı salonunda yaklaşık bin 500 PERPA esnafına konuşan İmamoğlu, “Bu şehre sevgiyi ve saygıyı hatırlatmaya gelmiş bir belediye başkan adayıyım” dedi. İmamoğlu, “Benim konum İstanbul. İstanbul’un sorunları ve o sorunlara çözüm bulmak, yani beni başka hiçbir konuya muhatap edemeyecekler. Hiçbir husus karşılık bulamayacak. Yani kavga, gürültü, patırtı isteyecekler hiçbirine biz muhatap olmayacağız. Hatta ola ki biz biraz bekleyelim 15-20 gün öncesinde kızdırmaya çalışalım, ya da problem yaratmaya çalışalım diye düşünebilirler. Hiçbir faydası yok. Hatta bugünden başlarlarsa oyum daha çok artar. Benim işim kavgayla değil. Ben İstanbul’daki 16 milyon insana, toplumumuzun o derin vicdanını, ahlakını, sevgiyi ve saygıyı hatırlatmaya gelmiş bir belediye başkan adayıyım” diye konuştu.
”Eğitim, en derin problem”
İstanbul’un en derin probleminin eğitim olduğunu vurgulayan İmamoğlu, iunları söyledi: “Yani 4 yaş altı 1 milyon 200 bin çocuğun sadece yüzde 15’i okul öncesi eğitimden faydalanıyor. Hangi çağdayız, hangi çağdaşlıktayız veya biz nasıl bir nesil hazırlıyoruz. Bahsettiğimiz nesil eğer gelişime açık güzel bir nesil olacaksa, iyi bir eğitim almalı, dolayısıyla biz bu konuları PERPA’yla da TÜSİAD’la konuşacağız. Dolayısıyla İstanbul’un büyük bir eğitim seferberliğine ihtiyacı var. İstanbul’da her ilçede hem ilçe belediyelerle beraber hem büyükşehir belediyesi olarak kreş işine el atacağız, biz eğitimin en önemli partneri olacağız. Ama gücümüzü sizin gibi dev kuruluşlardan almak zorundayız. Seferberlik. Aynı şeyi farklı iş dünyası sohbetlerinde de söyledim. Anadolu da birçok yer için eğitim seferberliği yapardık. Oradaki çocuklar iyi eğitim alsınlar diye. Şimdi köylerde, kırsalda çocuk kalmadı ki, çocuklar şehirlerde. Şimdi aynı seferberliğe İstanbul’un ihtiyacı var. Bu vahşi durumdaki eğitim koşullarını tek başına büyükşehir belediyesi elbette düzeltemez. Ama büyükşehir belediyesi bu işin lokomotifi olacak.”
”Yeşil fakiriyiz!”
Konuşmasına, “Yeşil fakiriyiz” saptamasıyla devam eden İmamoğlu, ”Bir yerel yönetici kıymet verirse oluyor. Allah için övünüyorum. Bu kardeşiniz sadece 4-4,5 yılda bir şehre kişi başı 3,5 metrekare yeşil alan kattı. 3,5 metrekarenin önemini söyleyeyim. Kattığım yeşil alandan daha az 25 tane ilçe var. Neye kıymet veriyorsanız o, biz bu işe kıymet vereceğiz. 15 tane yaşam vadisi yapacağımızı taahhüt ettik. Tam 20 milyon metrekare yeşil alan üreteceğiz. Çok ucuz, hiç pahalı değil. Millet bahçeleri açıldı. Açılsın, park açılsın yeter ki, başımızın üzerinde yeri var. Törenler yapıldı hatırlayın. Açtıkları bahçelerin tamamı kadar, Beylikdüzü’nde biz yaptık, bir tane: Yaşam Vadisi. Fazla değil, 15 gün sonra rakibimiz aynı projeyi açıkladı. Açıklasın, mutlu oldum. Zaten birçok iyi projemizi açıklıyor, sorun yok. Ben, sadece onun yaptığının aynısını dün yaptım. O, taksi durağında telefona cevap vermişti, ben de cevap verdim. Biz 20 milyon metrekare yeşil alan yapacağız deriz de arkadaşların demesi benim garibime gitti. Niye? ‘Aaa! Burda bir vaat varmış’ gibi oldu bu. Bunlar var, metruk duruyor. Hiçbir şey yapılmamış, ellenmemiş, kötü bir şekilde duruyor. Başka bir niyet vardı da biz yeşil alan yapacağız diye mi yeşil alana döndü, emin değilim. Ama bu şehrin yeşile ihtiyacı var. Yeşil huzurdur, keyiftir, mutluluktur. Yeşil alan, kuzey-güney aksında ulaşıma da imkan tanıyacak. Avrupa’da bisikletin ulaşıma en az yüzde 5 katkısı vardır. İstanbul’da sıfır” diye konuştu.
”Çok konuşmayacaksınız, iş yapacaksınız”
Ulaşım projelerini geçtiğimiz günlerde açıkladığını belirten İmamoğlu, ”Çok konuşmayacaksınız, iş yapacaksınız” dedi. İmamoğlu, ”Çok konuşuluyor, iş yok. Bu şehirde, son 5 yılda 30 kilometrelik metro açıldı. Bu, hiçbir şey yapılmamıştır anlamına gelir. 25 yılda 170 kilometreye ulaşıldı. Aynı dönemde Şanghay 650 kilometre, Yeni Delhi 400 kilometre, Seul 500 kilometre yapmış; biz 170 kilometre yapmışız. Nerde başarı? Kimse kimseyi aldatmasın kardeşim. İhtiyacı yapacaksın. Biz, 5 yılda 640 kilometreye çıkmayı hedef koyduk. Müsrifliği bu şehrin hafızasından çıkarıp, tasarrufla, kendi bütçesiyle, sağlıklı borçlanmayla biz bunu çok güzel başaracağız. İstanbul, dünyadaki birçok ülkeden daha büyük bütçeye sahip. Siz, yeter ki önceliklerinizi konuşun. Yani Formula-1 yapıp, orada yatırmayın. Olimpiyat Stadı gibi yapıp, hiçbir işe yaramayan işler üretmeyin” şeklinde konuştu.
”Deprem şehrin acısı”
”Deprem, bu şehrin acısıdır, kanayan yarasıdır” diyen İmamoğlu, şunları söyledi: ”Bu şehirde 20 yıl oldu biz depremi hissedeli. 20 yıldır hiçbir şey yapılmadı. Depremi siyaset üstü bir konu haline getirirsen çözülür. Depremi ne kadar siyasi malzeme yaptıklarını ben 5 yıllık belediye başkanlığı dönemimde utanarak izledim. Yani bu kentsel dönüşümü geçirmeyelim Ekrem’in oyu artar. Aynen böyle. Çok sesli konuşuyor, öyle sesi kısık falan değil. Depreme milli mesele olarak bakacaksınız. Allah esirgesin şu an tek yapacağımız şey, biz hızlıca çözeriz ama dua edelim bu şehirde deprem olmasın.”
”Sizin gibi güldüm ben de!”
Perpa’yla ve benzeri kuruluşlarla iş birliği yapacakları alanlar olacağını belirten İmamoğlu, ”Bu şehirde 18-25 yaş arasında 350 bin işsiz genç var. Bu bir tehdit ha. Oturup düşünelim. Bu tehdidi gidermenin yolunu bulalım. Ben dedim ki ‘Bunlara iş bulacağım’. 150 bin genç dedim. Rakibimiz, ”Belediyenin işi iş bulmak değil” deyince, kızdırdılar beni, biz bunu 200 bine çıkardık. Bunların yüzde 10’una istihdam yaratma konusunda PERPA bize yardımcı olacak. İşe göre, iş gücü hazırlayacağız. Daha komiğini söyleyeyim mi? Bunu söyledim, benden sonra açıklama yaptı. ”Ben de 500 bin kişiye iş bulacağım” dedi. Ben de sizin gibi güldüm vallahi” dedi.
Önceliğimiz metro, Megabüs geçici çözüm
İmamoğlu, toplantının ardından basın mensuplarının da sorularını yanıtladı. İmamoğlu, konut fazlasıyla ilgili soruya, ”Lüks konut üretmeyle ilgili de plansızlık var. Aynı zamanda şehri de kitleyen, şehrin boş alanlarını da bu şekilde doldurarak, aslında bir nevi bu şehre biraz da ihanet edilen bölümlerin başında geliyor. Konut fazlası, kıymetli olan İstanbul’u ucuzlatmıştır. Kıymetsiz, değersiz, satılmayan bir pozisyona düşmüştür. Bu pozisyonu İstanbul hak etmiyor. Konut stoğunu, özellikle kentsel dönüşüm planlaması çerçevesinde İBB olarak kullanmak düşüncesindeyiz. Üretici firmalarla ve kurumlarla bir düzen oluşturarak tabii ki burada hemşehrilerimizin kabulü, önemli ve değerli. Bu ihtimali de gözeterek, insanlara alternatifli bir çözüm sunma çabası içerisindeyiz” yanıtını verdi. İmamoğlu, ulaşımda öncelikleri ile ilgili soruyu da, ”Önceliğimiz Megabüs değil. Biz burada en büyük projeyi metro olarak kabul ediyoruz. İstanbul’un birinci sıra önceliği bu. Megabüs, geçici bir çözüm” şeklinde yanıtladı.
Fenerebahçe maçına gidecekler!
Daha sonra esnaf ziyaretine geçen İmamoğlu, dükkanlara misafir oldu. İmamoğlu’na bir esnaf, ”Enerjiniz hiç bitmesin” diyerek, üzerinde seçim afişinin bulunduğu kablosuz şarj cihazı hediye etti. Bunun üzerine İmamoğlu, rakibi Binali Yıldırım’a göndermede bulunarak, ”Bu şarja başkalarının ihtiyacı olacak, onlara da yollamak lazım” şeklinde espri yaptı. Ali Aldoğan isimli bir camcı esnafı ise İmamoğlu’na, çerçeveli Atatürk portresi hediye etti. İmamoğlu, Fenerbahçeli bir çocukla sohbet etti. İmamoğlu, bir Fenerbahçe maçına beraber gideceklerinin sözünü verdi.