İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 27-28 Haziran tarihlerinde Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girecek 30 öğrenciyle, Florya’daki Başkanlık Konutu’nun bahçesinde bir araya geldi. Bu hafta sonu sınava girecek öğrencilere, heyecanlı ama telaşsız olmaları konusunda tavsiyede bulunan İmamoğlu, “Bu, son değildir bir başlangıç halidir. Yarınlarda başka başlangıçlar da önünüze çıkacak. Ben öyle bakıyorum sürece. Başarılı oldum, başarısız oldum, birçok şey… Telaşa lütfen kapılmayın, daha bir sürü fırsatla karşılaşacaksınız hayatınız boyunca. Keşke böyle olmasa. ‘Keşke böyle olmasa’ sözü, sadece sizin bugün yaşadıklarınızla ilgili değil. Yani 30 yıldır aslında bu şikayetler hep var. Hep değişim beklentisi var. Belli dönemlerde ama müfredat ama sınav biçimiminin değişiklikleri de ister istemez kafa karıştırıyor. Ama neticede önümüzde bu var, bunu aşacaksınız. İnşallah hepinizin gönlüne göre olsun. İnşallah çalıştığınız yerden sorular gelsin” dedi.
ONUR SEZER: “GÖNÜLLÜ GENÇLER, YAŞI KÜÇÜK ÖĞRENCİLERE DERS VERSİN”
İmamoğlu’nun sözü öğrencilere bırakmasının ardından yağmur başladı. Bunun üzerine açık havada başlayan toplantı, kapalı mekana taşındı. Dışarıdaki sağanaktan kurtulan İmamoğlu, içeride öğrenciler tarafından soru yağmuruna tutuldu. İmamoğlu, öğrencilerin, işe alım süreçlerinden eğitime kadar birçok sorusuna detaylı yanıtlar verdi. Sorusu olmadığını, bir öneride bulunacağını belirten Onur Sezer adlı öğrenci şunları söyledi:
“Bu ülkeyle ilgili umutlarımızı yeşerttiğiniz için teşekkür ediyorum size. Bir önerim olacak üniversite ya da ortaokuldan liseye geçiş sınavlarıyla ilgili. Bu seneyi bitirdikten sonra elimizde boş kitaplarımız, kullanmadığımız defterlerimiz kalıyor. Belediye, bir platform oluştursa, biz bu kitaplarımızı, defterlerimizi oraya bağışlasak, belediye kendi belirlediği konularda bunları dağıtsa. Sonuçta imkanı olan var, olmayan var; özel ders alan var, alamayan var. Gönüllü olan gençlerin, yaşça küçük olanlara ders vermesini sağlayacak olmasının ben çok faydalı olacağını düşünüyorum, İstanbul’a ve ülkemize.”
İMAMOĞLU: “BU ÇAĞRINIZI BİR MODELE DÖNÜŞTÜRELİM”
Öneriye teşekkür ettiğini belirten İmamoğlu, “Çok sıcak ve değerli bir öneri. Buna müdürümüz, daire başkanımız mutlak baksınlar ve bu çağrınızı biz bir modele dönüştürelim. Gerçekten bir platform oluşturup, buradan hem teslim alan hem de teslim eden şekliyle bir dönüşümü sağlamış oluruz. Buna dönül standartlar oluşturulur. Arkadaşlarım notlarını alıyorlar. Ben, bu güzel önerinin vücuda bürünmesini de istiyorum çok hızlı bir şekilde; haberiniz olsun. Zira, özellikle eğitim yaşamında gençlerin desteklenmesini çok önemsiyorum” dedi. İstanbul’un bir gençlik kenti olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “18-30 yaş arası bir grup, İstanbul’da çok büyük bir nüfus. Dolayısıyla okuyan gençliğin bu şehirde rahat etmesini istiyorum. 1 milyonun üzerinde sadece üniversite gençliği var İstanbul’da” diye konuştu.
İMAMOĞLU: “TÜRKİYE’DE ÖĞRENCİLERE
DÖNÜK EN UCUZ ULAŞIM İMKANI İSTANBUL’DA”
“Gençlerin işine yarar bir atmosfer oluşturabilmemiz için, bütün bu imkanların gençlere dönük olması lazım” ifadelerini kullanan İmamoğlu, öğrencilerle yeni bir müjdesini paylaştı:
“Onun için ilk defa İBB olarak, 30 bin gence biz burs verdik. Bunu artırmak istiyoruz. 75 bine kadar bunu çıkartmak istiyoruz. Bizim nüfusumuza kayıtlı olan, başka bir şehirde de okusa fark etmez, gençlerimize bu imkanı sağlıyoruz. Türkiye’de öğrencilere dönük en ucuz ulaşım imkanı İstanbul’da; 50 lira. Biz, sadece öğrenci değil, aynı zamanda üniversiteyi kazanmayan öğrencilere de belli bir süreye kadar bu karttan faydalanma imkanını da ekledik. Bunun gibi birçok konu var gençleri önceleyen. Bu hassas düşünceyi de bu kulvara eklemiş olmak bizi memnun etti. Teşekkür ederim.”
KUTAY ŞAHİN: “HORTUMU SİZE BAĞLAYANLAR HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?”
Kutay Şahin adlı öğrencinin “Bir senelik başkanlık döneminizde yağmur suları için yaptığınız çalışmalar ortadayken, en ufak bir doğal afeti bile size bağlayanlar, bunun hakkında tweet atanlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Biz, gençlik olarak bunlara gülüyoruz ama sizin de tepkinizi merak ediyoruz. Hortumu bile size bağlayanlar hakkında ne düşünüyorsunuz” sorusu ise gülüşmelere neden oldu. İmamoğlu da bu soruya gülerek şu yanıtı verdi:
İMAMOĞLU: “SİZ NE DÜŞÜNÜYORSANIZ, BEN DE ONU DÜŞÜNÜYORUM”
“Siz ne düşünüyorsanız, ben de onu düşünüyorum. Siyaset, Türkiye’de ne yazık ki çok kirli bir alana dönüştü. Çok üzülüyorum. Ben, bu dilin asla bir parçası olmayacağım. 10 sene önce siyasete karar verdiğimde, tamamen bu tarz siyaseti yapanlarla mücadele etmek için yola çıkmıştım. Hiçbir gün de vazgeçmedim. Siyaset; bir meslek değil, bir görevdir. İnsanlar size o görevi veriyorsa, yapabiliyorsunuz. Kimse mülk sahibi değil. İstanbul benim mi, Allah aşkına? Bakın ne diyoruz; ‘İstanbul Senin’ diyoruz, 16 milyon insanın. Bu tür makamları kendisinin kabul eden akıl, o tür yorumlar yapıyor işte. Her yer onun zannediyor. 83 milyon insanın varlığından bahsediyoruz. Hatta bazı kavramlar, bütün insanlığa aittir. Sizin bir şehirde doğaya zarar verdiğiniz bir şey, bütün dünyaya zarar verebiliyor. Ben, öyle bakıyorum sürece. İstanbul’da bir iş yaparken; 10 yıl, 20 yıl, 30 yıl, 50 yıl sonra bile, ‘Ne güzel yapılmış’ desinler istiyoruz. Onun için ‘ortak akıl’ diyorum, onun için ‘Hep beraber düşünelim’ diyorum. Şanslıyız. Bu şehrin insanları çok zeki. Böyle bir insan kaynağını kullanmayanda eksiklik var. Bu dili kullananlar; bulunduğu makamları, mevkileri, konumları kendine ait zannediyor. Hayır. Ben, İstanbul’a ait bir süreci yönettiğimin farkındayım. Dolayısıyla, çok azalacak sayıları.”
Etkinlik, toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.