22 Kasım 2024
  • İmamoğlu’ndan Erdoğan’a yanıt! Tehditler vız gelir tırıs gider

    Seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cuma namazını Sarıyer Rumelikavağı'ndaki Ulu Camii'nde kıldıktan sonra gazetecilerle buluştu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    İmamoğlu’ndan Erdoğan’a yanıt! Tehditler vız gelir tırıs gider

    İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ordu Valisi’ne hakaret iddiasıyla ilgili kurduğu “Ceza süresi uzarsa başkanlığı düşer, tıpkı benim gibi” cümleye, “Seçime 2 gün kala Ekrem İmamoğlu’nu tehdit edecekler. Ortada hiçbir suç duyurusu yok, mahkeme yok. Şimdiden suçu tanımlayacaklar. Görevden meni tanımlayacaklar. Ne oluyor bu İstanbul’da? Anlıyorsunuz değil mi meselenin ne kadar büyük olduğunu? Herkesin anlamasını istiyorum. Mesele Ekrem İmamoğlu’nun hakaret etti etmedi meselesi değil. Her gün şapkadan tavşan çıkarmaları, tehdit etmeleri. İmamoğlu’nu tehdit edecekler. Sayın Yıldırım güzel demişti geçen hafta, o vazgeçer ama ben vazgeçmem: Vız gelir tırıs gider. Milet var arkamızda. Hem de milyonlarca millet var arkamızda” yanıtını verdi.

    Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cuma namazını Sarıyer Rumelikavağı’ndaki Ulu Camii’nde kıldıktan sonra, gazetecilerle öğle yemeğinde buluştu. İmamoğlu, yemekten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İmamoğlu’na, ilk olarak İmralı’da cezasını çeken Abdullah Öcalan’ın mektubunda HDP’ye yaptığı tarafsızlık çağrısının nasıl değerlendirdiği soruldu. İmamoğlu, bu soruya, “Benim değerlendirdiğim açı başka. 2 gün sonra seçime gidiyoruz. Yapılan manevralara, atılan taklalara benim aklım ermiyor. Yani, asimetrik taklalar vardır. Jimnastikte farklı taklalar vardır. Artık ben taklalara yorum bile yapamıyorum. İcat olunmamış taklalar yapıyorlar. İstanbul yerel seçimine gidiyoruz, demokrasi mücadelesi de veriyoruz. Benim esas sorgulamak istediğim, ne var bu İstanbul’da? Bizim baya tespitimiz var da acaba daha tespit edemediğimiz daha neler var? Neden endişe duyuyorlar da böyle mucizevi taklalar atıyorlar Türkiye’nin gündemini alabora etmek adına? Milletin aklıyla oynayamazlar. Biz, İstanbul’da ne olduğunu çözeceğiz. Bu kadar feryat figan atılan taklalara, yapılan manevralara, tavşandan kuş çıkarmalara sebep olanın ne olduğunu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gelir gelmez çözeceğiz. Milletimizle paylaşacağız. Bizim de aklımız ermiyor. Ama bulacağız. Beni ilgilendiren tarafı bu. Kimin ne dediği bile birbirine karıştı. Kendi içlerinde bile” yanıtını verdi.

    ”TEHDİTLER ZİHNİMİZDE YOK”

    Öcalan’ın çağrısının oylarında bir düşme yaşanıp yaşanmayacağı da sorulan İmamoğlu, “Ben onu bilmem de, 24 Haziran’dan sonra birilerinin tansiyonun düşeceği kesin. 24 Haziran’dan sonra İBB’de neler olduğunu anlattığımda o bir avuç insanın tansiyonu baya düşecek onu görüyorum” şeklinde yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ordu Valisi’ne hakaret ettiği iddialarıyla ilgili “Ceza süresi uzarsa başkanlığı düşer, tıpkı benim gibi” sözleri hatırlatılan İmamoğlu, “Seçime 2 gün kala Ekrem İmamoğlu’nu tehdit edecekler. Ortada hiçbir suç duyurusu yok, mahkeme yok. Şimdiden suçu tanımlayacaklar. Görevden meni tanımlayacaklar. Ne oluyor bu İstanbul’da? Anlıyorsunuz değil mi meselenin ne kadar büyük olduğunu? Herkesin anlamasını istiyorum. Mesele Ekrem İmamoğlu’nun hakaret etti etmedi meselesi değil. Her gün şapkadan tavşan çıkarmaları, tehdit etmeleri. İmamoğlu’nu tehdit edecekler. Sayın Yıldırım güzel demişti geçen hafta, o vazgeçer ama ben vazgeçmem: Vız gelir tırıs gider. Milet var arkamızda. Hem de milyonlarca millet var arkamızda. Öyle tehdit mehdit ne bizi yorar ne de zihnimizin içinde yer bulur. Ne var bu İstanbul’da ya? Biz biliyoruz bazı şeyleri ama bunun 10 katı, 100 katı bir şeyler var. Geleceğiz 24’ünde ve o bir avuç insanın tansiyonunu düşüreceğim” yanıtını verdi.

    ”ÇAYA DAVET YILDIRIM’IN FİKRİ DEĞİLDİ”

    İmamoğlu’na, ortak yayın sırasında yaşananların kamera arkası görüntülerini izleyip izlemediği ve olanlara canlı şahit olup olmadığı soruldu. İmamoğlu bu soruya, ”Gördüm. Gözümün ucuyla görünce şaşırdım da. Benim karşımda da Murat (Ongun) arkadaşım duruyordu. Bazen, ‘Başkanım biraz gülümseyin’ gibi ifadelerde bulunuyordu. Bu da gayet doğal ama bir ara sağ tarafımda birinin hararetle kağıt kaldırıp indirdiğini gördüm. Son dakikalardı. Şimdi söyleyelim o zaman. Son 10-15 saniyeydi. Baktım ki, ‘Çaya davet’ yazıyor. Yani çaya davet fikri de Sayın Yıldırım’ın fikri değildi. O nedenle, meydanlarda ısrarla, ‘Bizi davet edin’ dememe rağmen, davet gelmedi. Herhalde o afişi kaldıranın davetiydi. Danışmanının fikriyse onunla bile çay içerim. Ben bunları söylemek, konuşmak istemem. Birçok şey konuşuldu, edildi siyasi temsilciler arasında. Biz hiç o alana girmedik. Baştan, ‘Vız gelir tırıs gider’ diyen rakibimizin şimdi yaptığı asimetrik taklalar, hiç hayatında yapmadığı işleri yapmaları da beni şaşırtıyor. Keşke herkes, ne olduysa öyle görünse. Neysek oyuz. Özümüz neyse, sözümüz de o olsa keşke. Bir avuç insanın tansiyonu epeyce düşecek 24 Haziran’dan sonra” yanıtını verdi.

    ”SAYIN VALİ, İMZANIZIN KIYMETİNİ VE SINIRINI BİLİN”

    İmamoğlu, İBB’nin 35 milyon TL’ye ihale ettiği Bakırköy-Ataköy Uluslararası Gençlik Merkezi inşaatının, seçime günler kala Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne devrine ilişkin protokol hazırlanmasına ilişkin soruya da şu şekilde yanıtladı: ”Arkadaşım dün bana da bilgi verdi. Biz, bilerek bunu meydanlarda söylemedik. Şunun için söylemedik: Bu bir oy mevzusu değil ama benim 24 Haziran’dan sonra üzerinde duracağım bir mevzu. Çünkü ben 24’ünde göreve geleceğim. Vali Bey’e defalarca çağrı yapıyorum. Böyle acizlik olmaz. Bugün bile İBB’nin zabıtaları sağda solda afiş kesiyor. Ya Vali Bey, İstanbul’un valisi, sizden istirham ediyorum, bizim yerimize orada vekalet ediyorsunuz. Vekalet etmenizin tek bir sebebi var: Hukuksuz karar. Bu süreçte bari siz ortada durun ya. Bu işlere girmeyin. Önünüze geldi diye imzalamayın. Bu iş, şehrin iradesidir. Siz, şu anda vekalet ediyorsunuz. Kaldı 1-2 gün. Ne aceleniz var? Pazartesi seçilen imzalar. Devlet adamlığına yakışan bir uygulama değildir. Hukuki olarak gelir gelmez bakacağız. Bakanlığa devrediyorsun. Neyi? Kimin malını? Partizanlık mı yapıyorsunuz? Ben o Spor Bakanlığı’nın nasıl partizanlık yaptığını yaşamış bir belediye başkanıyım. Beyllikdüzü Belediyesine ait bir spor salonunu devretmemek için attığı taklaları, Spor Bakanı’nı ziyaret ederek anlattım. O dönemde sayın başbakanı da ziyaret ettim. Kimdi Sayın Başbakan? Sayın Binali Yıldırım’dı. ‘Haklısınız’ dedi ama tek bir hamle yapamadı ondan sonra. Aynen bakanın sözü de şu o dönemde, ‘Şu partili belediyeye vermeyin kardeşim’. Bura parti ülkesi mi? Bura Türkiye Cumhuriyeti. Seçilmiş ya da atanmış bakanlar görevini yapacak. Ben dahil, herkes haddini bilecek devlet adına. Vali Bey, imzasının kıymetini ve sınırını bilsin. Pazartesi-Salı geleceğiz. Hukuki olup olmadığına bakacağız. Gerekirse dava açma hakkımızı kullanacağız.”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir