Merkez Siyaset
CHP’nin İBB başkan adayı Ekrem İmamoğlu, bugünkü seçim turuna, Beykoz’daki Hz. Yuşa Türbesi’nde dua ederek başladı. İmamoğlu, türbe çıkışında gazetecilerin ettiği dua ile ilgili soruya, ”Bugün, Hz. Yuşa türbesini ziyaret ettik. Rivayete göre, burada mezarı var ve yeri belli olmadığı için de uzun bir türbesi var. Dua ettik. Tabii insanımızın burada dileklerinin olduğuna dair bir gelenek de var. Bu inanca göre dualarımızı ettik. Bu inancımızı ya da temennilerimizi hem burada hem de birçok manevi yerde aynı şekilde dile getirdik” dedi. Ayşe İnce isimli 62 yaşındaki bir vatandaş, İmamoğlu’nun göğsüne dokunarak, ”Burada, her zaman iman kuvveti vardır” diyerek, CHP adayına desteğini iletti. İmamoğlu, başka bir tezgahta da ”Hoş geldin toprağım” sözleriyle karşılandı. Trabzon Maçkalı olduğunu söyleyen tezgah sahibi, İmamoğlu’na, ”Bu yüzün hep gülsün. Yukarıdaki kutuplaşmalardan dolayı hanımla bile kavga ediyoruz” dedi. İmamoğlu’nun hemşehrisine yanıtı, ”Evlerin içine bu şekilde girilir mi ya. Bunu bitirmeye geliyoruz” oldu.
İmamoğlu, ”Seçimde son düzlüğe girildi. Siz de son 2 gün kala İstanbul’un önemli inanç merkezlerinden birini programınıza eklediniz. Nasıl değerlendiriyorsunuz son 2 günü” sorusuna, şu yanıtı verdi: ”Son 2 günden önce, öncesini biraz yorumlamak lazım, sonra son 2 güne dair bir şeyler söylemek lazım. Önce bugün, Hz. Yuşa türbesini ziyaret ettik. Rivayete göre, burada mezarı var ve yeri belli olmadığı için de uzun bir türbesi var. Dua ettik. Tabii insanımızın burada dileklerinin olduğuna dair bir gelenek de var. Bu inanca göre dualarımızı ettik. Bu inancımızı ya da temennilerimizi hem burada hem de birçok manevi yerde aynı şekilde dile getirdik. Öncesiyle ilgili şunu söylemek isterim, İstanbul’da 3,5 aydır, su gibi diyelim, İstanbul’un ara yollarına, sokaklarına, mahallelerine, her yere gittik diyebilirim. Gördük ki, insanların gerçekten kalbi kırık ve birbirleriyle konuşmuyorlar. Neredeyse soğuk bir kalbe dönmüş gibi, siyasi kararlarından dolayı ya da günümüzün koşulları, insanların tavırları, gerçekten kalpler kırık. Çok sıkıntılar birikmiş, onu gördük. Bunlar, ziyadesiyle bizi üzdü açıkçası. Bunları tamir etmek lazım. Umut çok önemli. İnsanlara tekrar umut vermek, insanların bu güzel kentte, 16 milyon halkımız, insanımız, mutlu bir şekilde geleceğe bakması gerekiyor. En büyük duam da bu olmuştur. Hz. Mevlana’nın güzel bir sözü var. ‘Topraksız kaldın diye gövdeni kesme/Bu işin baharı var’ diye. Bahar, umuttur. Tam da baharın güzel günlerindeyiz. Umudumuzu beslemek istiyorum. Vatandaşlarımızla buluşup, yolumuzu anlattık. Nasıl bir yol yürümemiz, neler yapmamız konusunda ve özellikle o buzu eritmek, geleceğe dönük güzel işleri anlatmak konusunda çok yararlı oldu. Gerçekten, yine değerli bir sözdür, ‘Yolumuz ilim, irfan yoludur’. Tabi insanlık sevgisi yoludur. Bu söz, Hacı Bektaş-ı Veli’ye aittir. Bu toprakların o kadar derin ve güzel düşünürleri, o kadar güzel miraslar bıraktılar ki bize, tekrar kalplerin yumuşaması, İstanbul’un gerçek yolunu bulması, herkesle kucaklaşması, herkesin birbirine samimi ve sıcak bir şekilde ortam yaratılması konusunda yol birliğimizi anlattık. Bu, karşılık buldu. Bütün o kötü manzaralardan kendimize bir umut çıkarttık. Gerçekten bunun toplumda karşılık bulması, güler yüzle bizi karşılaması çok değerli. Toplumda, kadınları ve gençleri anlattık. En değerlisi çocukları konuştuk. Çocuklar, bu ülkenin geleceği. Çocuklara dair çok şey yapmamız lazım. Çünkü, yaşadığımız bu kentte belki bugün biz yaşıyoruz ama çocuklarımıza, hatta torunlarımıza mirası konuşuyoruz. İstanbul çok değerli. Atatürk’ün ‘Bu güzel vatan, çocuklarımız için cennet gibi yapılacak bir vatandır’ sözü var. Bence bunların hepsi çok kıymetli, güzel sözler. Işık olarak gördüğümüz bu kavramlarla yola çıktık. İnşallah ben, İstanbul’u gerçekten çocuklarımıza ve torunlarımıza emanet edeceğimiz bir şehir haline getireceğimize inanıyorum. 16 milyon insanın da inandığını biliyorum. 31 Mart, güzel bir gün olacak. 1 Nisan’da, o yaprakların yeşerdiği, tekrar umutların karşılık bulduğu, güzel bir bahar günü olacak.”
‘Burada, her zaman iman kuvveti vardır”
İmamoğlu, ”Dileğinizi bu şekilde kabul edelim mi” sorusuna da ”Dolu dolu anlattım. Yüzüm de gösteriyor diye düşünüyorum. Aslında bunun içinde her şey var. Eksik bir tarafı yok. Ama gerçekten insanlık sevgisi çok önemli’ yanıtını verdi. İmamoğlu, basına açıklamalarının ardından türbe etrafında konumlanan esnafı da ziyaret etti. Ziyaret sırasında ilgin diyaloglar yaşandı. 62 yaşındaki Ayşe İnce isimli vatandaş, İmamoğlu’na, Karadeniz şivesiyle, ”Ha öyle gelip de gidiyorlar, arkalarından tozları bırakıyorlar. Olmaz. Gelen, dozeri vurup yıktı. 50 yıldır buradayım” siteminde bulundu. İmamoğlu da çevresindekilere, İnce’nin şivesine vurgu yaparak, ”60 sene de geçse, dili böyle kalıyor işte” şeklinde espri yaptı. İnce, İmamoğlu’nun göğsüne dokunarak, ”Burada, her zaman iman kuvveti vardır” diyerek, CHP adayına desteğini iletti.
”Hoş geldin toprağım!”
İmamoğlu, başka bir tezgahta da ”Hoş geldin toprağım” sözleriyle karşılandı. Trabzon Maçkalı olduğunu söyleyen tezgah sahibi, İmamoğlu’na, ”Bu yüzün hep gülsün. Yukarıdaki kutuplaşmalardan dolayı hanımla bile kavga ediyoruz” dedi. İmamoğlu’nun hemşehrisine yanıtı, ”Evlerin içine bu şekilde girilir mi ya. Bunu bitirmeye geliyoruz” oldu. İmamoğlu, vatandaşın, ”Seçimden sonra da gelecek misiniz. İstanbul’un yükü çok ağır” sorusunu da ”Oturamayız ki. İstanbul’un yükünü paylaşacağız” şeklinde yanıtladı. Vatandaş, ”Tayyip Bey’le, dayanışma içinde olun, Daha güzel şeyler yapın. Ne güzel gidip oy istedin” şeklinde konuşunca da İmamoğlu şu yanıtı verdi: ”O, 2023’e kadar milletten yetki aldı. Biz de 2024’e kadar yetki alacağız. Hizmet yarışı yapalım. Oyunu da istedim. Verecektir. Verebilir de.” İmamoğlu’yla fotoğraf çektiren vatandaş, ”Facebook’ta, ‘Başkan ve yardımcısı’ diye yazacağım” şeklinde espri yaptı.
Daha sonra Çubuklu Mahallesi’ne geçen İmamoğlu ve Tosun, halk buluşmasında birer konuşma yaptı.