Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen söyleşide, toplumda ailenin önemine değinen Bünyamin İrak, Avrupa’da her 5 kadından birinin, Türkiye’de ise her 3 kadından birinin fiziksel şiddet gördüğünü belirterek, devletin bu konuda artık eskiye nazaran ciddi yaptırımlar uyguladığını söyledi. Sanılanın aksine aile içinde sadece dayak gibi fiziksel şiddet görülmediğini de kaydeden İrak, sözlü şiddetin aile içinde en çok başvurulan şiddetlerden biri olduğunu ifade etti. İrak, “Karşınızdakini dinlememek, onu yok saymak, bunlar da birer şiddet aslında. Ya da onun dışarı çıkmasını engellemek, toplumsal ilişkilerini kısıtlamak da bir şiddet. Cinsel, ekonomik şiddet de aile içerisinde görülen şiddet türlerinden” dedi.
“YOKSUL VE EĞİTİMSİZ AİLELERDE GÖRÜLÜYOR DÜŞÜNCESİ YANLIŞ”
Televizyondaki dizilerin, programların hatta çizgi filmlerin bile insanları şiddete yönlendirdiğini vurgulayan Bünyamin İrak, medyada çıkan birçok şiddet haberini de katılımcılarla paylaştı. Aile içi şiddetin sanıldığı kadar yaygın olmadığına yönelik düşüncenin ise yanlış olduğunu vurgulayan İrak, birçok şiddet olayının basına çıkmadığı ve bilinmediği için bu şekilde düşünüldüğünü kaydetti. Şiddetin sadece yoksul ve eğitimsiz ailelerde görüldüğüne yönelik düşüncenin de yanlış olduğunu vurgulayan İrak, günümüzde üniversite mezunu, meslek sahibi birçok ailede şiddet görüldüğün vurguladı.
“MUTLAKA BİR CEZA VERİLMESİ GEREKİRDİ”
İrak sorulan bir soru üzerine ayrıca, hemşire Ayşegül Terzi’ye şort giydiği gerekçesiyle belediye otobüsünde tekme atan Abdullah Çakıroğlu’ nun ceza almadan beraat etmesini de şu sözlerle eleştirdi: “Bu beraat diğer insanlar için de örnek teşkil edecek diye düşünüyorum. Basın sayesinde tekrar içeri girip çıkmış olsa da diğer insanlar için bu örnek teşkil edebilir. Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan insanlar için aslında olumlu sayılabilecek bir davranış. Kadına zarar verdi, haddini bildirdi ama hiçbir ceza almadı. Bu çok kötü yerlere gidebilir. Ben aslında verilmeyen cezaların uygun olmadığını düşünüyorum. Mutlaka bir ceza verilmesi gerekirdi. Çünkü kadınların kendilerini toplum içinde rahat hissetmelerine engel olacak bir karar olmuş.”