2020 Bütçe teklifinde yer alan verileri değerlendiren CHP’li Şeker, “Yap Kira Devret Modeli ile yapılan şehir hastanelerinin kira ve hizmet bedelleri için bütçeye 2020 yılı için 10 milyar 415 milyon lira bütçe konarken, bu 2021 ve 2022 bütçe tahminlerinde sırasıyla 16 milyar 808 milyon ve 21 milyar 910 milyon liraya çıkıyor. 2018 bütçe harcamalarına göre Sağlık Bakanlığı bütçesinde %5.95 gibi bir yer kaplayan şehir hastaneleri 2022 bütçe tahminlerinde %27.84 gibi bir yer kaplıyor. Yani Sağlık Bakanlığı bütçesi AKP eliyle açıkça “Şehir Hastaneleri bütçesi”ne dönüştürülmüş durumda. Şehir hastaneleri ödemeleri 2022 yılında Bakanlık bütçesinin neredeyse üçte birine denk düşecek. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı’nın asli görevleri olan aşılamaya, koruyucu hizmetler gibi görevlerine Sağlık Bakanlığı bütçesinde pay kalmayacak, mevcut devlet hastanelerinin bakım ve onarımına da gerekli bütçe ayrılamayacak. Bakanlık ihtiyaç duyduğu sayıda sağlık personeli çalıştırmak için de bütçe bulamayacak. Bütün bu gelişmeler halk sağlığını tehdit edecek.” diye konuştu.
CHP’li Şeker, bundan sonra yapılacak olan şehir hastanelerinin genel bütçeden yapılmasını doğru bulduklarını söyleyerek “Şehir Hastanelerini Kamu Özel İşbirliği modeli ile yapma ısrarı devam etse idi, 30 hastane için 25 yılda bütçeden 821 milyar 627 milyon lira yandaş firmalara aktarılacaktı. Bugünkü kur üzerinden hesapladığımızda 142.4 milyar dolara ulaşan bu meblağ ile Devlet 862 adet 1200 yataklı hastane yapabilirdi. Bu da 1 milyonun üzerinde yatak anlamına geliyordu. Yapılması gereken kamu özel işbirliği modeli ile finanse edilen tüm şehir hastanelerinin bir an önce kamulaştırılması ve bu yağma düzeninden acilen vazgeçilmesidir” dedi.
Hali hazırda açılan ya da ihalesi yapılarak inşaatı devam eden şehir hastaneleri finansmanı için yandaş firmalara 25 yıl boyunca toplamda 95 milyar dolara yakın ödeme yapılacağını söyleyen CHP’li Şeker, “Sağlık Bakanlığı bütçesi şehir hastanelerine, dolayısıyla betona gömülecek, müteahhitlere gidecek. Bu da toplum sağlığı hizmetleri, koruyucu sağlık hizmetlerinin aksaması, mevcut devlet hastanelerinin görevini yapamaz hale gelmesi demektir” uyarısında bulundu.