Merkez Siyaset
8-9 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen ve Türkiye’deki farklı kentlerinden genç delegeleri, yurt içinden ve yurt dışından gençlik örgütlerini, akademisyenleri, sivil toplum kuruluşları temsilcilerini, kamu ve özel sektör temsilcilerini ve siyasetçileri ağırlayan platformda konuşan Başkan Hançerli şunları söyledi:
“Katılım ve geleceği birlikte kurma talebinde haklarında kendileri ile ilgili alınan kararlarda kişilerin söz sahibi olmasının ahlaki bir yanı var. Çok da kıymetli bu. Aslanda demokrasinin çıkışı da buradan. İnsanlar hakkında alınan kararların ve yapılan işlemlerin o insanlarla birlikte, onayları alınarak yapılması ahlaki açıdan son derece kıymetli. Ama bunun yanında savaşsız, adil, barışçıl bir geleceğin kurulmasının da olmazsa olmaz koşulu katılım ve birlikte siyaseti gerçekleştirmektir.
“Yaşadığımız Sorunların Asıl Sebebi Kadınların ve Gençlerin Siyasete Katılamaması”
“Katılımcı süreçlerin etkin ve aktif bir biçimde işletilmesi “olursa iyi olur” diyebileceğimiz bir mesele değil. Bu hayati bir meseledir ve bugün ülkemizde ve dünyamızda yaşadığımız sorunların asıl sebebidir. Gençlerin ve kadınların siyasete ve karar mekanizmalarına katılamaması, ülkemizi bu güzel enerjiden yoksun bırakıyor. Tekrar altını çizmek isterim ki ülkemiz ve dünyamızın bugün yaşadığı sorunlarının kaynağı budur. Sorun, katılım süreçlerinin işletilememesi; gençlerin, kadınların, engellilerin, çocukların, yoksulların ya da etnik kimliklerin dışarda bırakılmasıdır.”
“Tüm Dezavantajlı Grupların Belediyenin Yönetimine Katılmaları için Çaba Sarf Ediyoruz”
Ben 25 yılı aşkın bir süredir STK’larda çalışmalar yapmış ve çiçeği burnunda bir yerel yöneticiyim. Bu sorunları geçmişte çokça ifade etmiş biri olarak, yönettiğim kentte de tüm dezavantajlı grupların yan yana gelmesi, kapsayıcı bir yöntemle siyasete ve belediyenin yönetimine katılmaları için çaba sarf ediyoruz. Gerek kent konseyleri gerekse sosyal medyadan gelen mesajlardan gelen görüşleri önemsiyoruz. Önemli kararlarda sadece kent konseyinin, belediye meclisin değil halkın tamamının görüş ve önerilerini alarak ona göre hareket etmeyi bir ilke olarak kabul ediyorum.
“Eşitsiz Uygulamalar, Eşitlik Dengesini Bozdu”
Stratejik planı yaparken hatta bir mahallede bir park yaparken dahi halkla beraber kararını alamaya gayret gösteriyoruz. Bu süreçte özellikle altını çizmek istediğim şey şu: Toplumda çok ciddi bir adaletsizlik var. Adaletsizlik dediğimiz şey, bunca yıldır uygulanan eşitsiz uygulamalar, eşitlik dengesini ciddi bir şekilde bozmuş durumda. Dolayısıyla pozitif ayrımcı uygulamalar yapma ihtiyacı var. Bizim belediye meclisimizde kadın oranı yüzde yirmiye tekabül ediyor. Tabi Türkiye ortalamasının yüzde dört olduğunu düşünülüde bu oran iyi gibi görünüyor fakat aslında yetersiz.