AK Parti’nin 31 Mart yerel seçimleri için hazırladığı 11 maddelik manifesto bugün AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 11 maddelik manifestoyu açıkladı:
İnsan şehri inşa ederken aslında taşın toprağın arasında kendini inşa eder. Gönülde ne varsa şehir olarak görünür. Gönlü aşk ile dolu olanın şehir gülistan olur. İnsan tüm mahlukata gönlünü açar gönül şehirleri kurar. Kibir değil gönül azimdir, gayrettir hırs değil. Gönül samimiyettir. Hasbiliktir. Özellikle gönül rahmanın evidir. İşte bu anlayışla AK Parti olarak şehirlere hizmet veren belediyelere çok büyük önem veriyoruz.
“VİZYONSUZ, PLANSIZ, HASTALIKLI ZİHNİYETLER…”
Bizim gözümüzde şehirler içinde yaşayan insanların aynasıdır. Dünyayı ve hayatımızı nasıl idrak ediyorsak şehirlere de öyle şekil veririz. Bize göre şehirlerimizin uzun süredir yaşadığı sıkıntının temelinde insan fıtratının bir kenara bırakılması var. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Cumhur ittifakının tanımı da budur. Pazara kadar değil mezara kadar inşallah. Türkiye uzun süre yönetimine hakim olan vizyonsuz, plansız hastalıklı zihniyetler elinde örselenmiştir, oyalanmıştır. AK Parti kadroları olarak şehirlerimizin ve ülkemizin hizmetine koştuk. Eksiklerimiz, hatalarımız elbette oldu. AK Parti belediyecilikte çığır açmış kadrolar tarafından kurulmuştur. AK Parti belediyelerinin başarısının gerisinde halka hizmeti hakka hizmet gören anlayış vardır.
Biz teslim aldıktan sonra İstanbul, Ankara değişti. Bazı iller hala susuz. Bakın İzmir. Orayı teslim alamadık. Altyapı, yol kaldırım, su çöp, hava kirliliği bütün bu temel hizmet sorunlarını çözmeden şehirleri kalkındıramayız dedik.
“ÜMRANİYE’DE 39 VATANDAŞIMIZ ÖLDÜ…”
Milletimizin karşısına 94 seçimlerinde; bu ülkenin CHP’den tevarüs ettiği çöp, çukur ve çamurla mücadele diyerek yola çıktık. Çünkü CHP çöptür, CHP çukurdur, CHP çamurdur. Öyle devraldık İstanbul’u. Ve onlardan tamamen arındırdık. Eğer Ümraniye’deki çöp depolama alanı patlamak suretiyle 39 vatandaşımız orada öldüyse bunun hesabının sorulması gerekir. Kimdi belediye başkanı? İlçede de CHP, büyük şehirde de CHP. Her yer böyleydi, Ankara farklı mıydı? Hayır. Ama buraları teslim aldık. Aldıktan sonra İstanbul, Ankara değişti. Ancak teslim alınmayan yerlerde halen susuzluk devam ediyor. İzmir… Ama ne İstanbul’da ne Ankara’da susuzluk diye bir şey kalmadı. Altyapı, yol, kaldırım, su, çöp, hava kirliliği bütün bunlar temel hizmet alanındaki sorunları çözmeden şehirlerimizi kalkındıramayız dedik. Kısa sürede üstesinden geldik.
“HİZMET YARIŞINDA DA EN ÖNDE OLDUK”
Ülkemizin istiklaline ve istikbaline göz dikenlere karşı, 15 Temmuz’da olduğu gibi milletimizle birlikte mücadele ederken, hizmet yarışında da yine en önde olduk. Şimdi de, “tevazu samimiyet ile gayret ile memleket işi gönül işi” diyerek, “gönül belediyeciliği” sözüyle milletimizin huzuruna çıkıyoruz.
Hedefimiz istisnasız tüm fertleriyle önce milletimizin gönlünü kazanmak, ardından sandıkta oyunu almaktır. Her seçimin bir imtihan olduğunu biliyoruz.
31 Mart 2019 imtihanından başarıyla çıkmak için, geçmişte yaptığımız hizmetlerle yetinmiyoruz. Bu büyük müktesebatın yanında, şehirlerimizi geleceğe hazırlayacak yeni projeler geliştiriyoruz. Önümüzdeki dönemde, tıpkı ülkemizin diğer vizyoner projeleri gibi şehirlerimiz için de kısa, orta ve uzun vadeli strateji belgeleri hazırlayacağız. Bakanlıklarımızdan en küçük belediye birimlerimize kadar, şehirlerimizle ilgili tüm planları, projeleri, yatırımları, hizmetleri bu strateji belgeleri üzerinden takip edeceğiz.
“İZLEME-DEĞERLENDİRME SİSTEMİ KURACAĞIZ”
Kısa vadeli hedefleri her yıl, orta vadeli hedefleri belediye başkanlarımızın dönemlerinin bitiminde, uzun vadeli hedefleri de ülkemizin 2023, 2053, 2071 vizyonlarıyla bağlantılı şekilde değerlendireceğiz. Bu süreçleri tüm belediyelerde takip etmek için Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bir izleme-değerlendirme sistemi kuracağız.
Merkezi yönetim birimlerimizin 81 ilimizdeki yatırımlarının takibiyle ilgili bir sistemi zaten kurmuştuk. Tecrübe ve bilgi paylaşımından tasarruf ve şeffaflığa kadar pek çok faydasını göreceğimize inandığımız bu sisteme, belediyelerimizi de entegre edeceğiz. Ayrıca AK Partili belediyelerimizin daha yakından takibi için, benzer bir sistemi Genel Merkezimizde faaliyete geçireceğiz. Genel ve yerel iktidarlarımız döneminde plansız şehirleşmenin kökünü kuruttuğumuz gibi ilkesiz, işlevsiz ve denetimsiz planlamayı da ortadan kaldıracağız.
“ŞEHİRLERİMİZİ DAHA ÇOK HİZMETLE DONATACAĞIZ”
İşte bu doğrultuda Türkiye’yi, bugüne kadar ki uygulamaların ötesinde bir Yeni Şehircilik Vizyonu ile buluşturuyoruz. Şehirlerimizi, insan fıtratına uygun, medeniyet ve kültür değerlerimizle yoğrulmuş daha çok hizmetle donatacağız. Belediye başkanlarımız, şehir halkına hakim olma değil hadim olma idrakiyle görevlerini yürütecekler. Şehir plancılığında ve imar uygulamalarında, coğrafyamızın tüm birikimine sahip çıkan, Selçuklu mimarisinin sadeliğini, Osmanlı mimarisinin zarafetini ve günümüzün modern çizgilerini meczeden bir anlayışı yaygınlaştıracağız.
İnsanlarıyla birlikte ağacından hayvanına kadar içindeki tüm canlıların güven içinde yaşadığı şehirlere sahip olmanın huzuruna kavuşacağız. AK Parti iktidarları döneminde eğitimden sağlığa, ulaşımdan sanayiye kadar her alanda kurduğumuz güçlü altyapı, şehirlerimizle ilgili tasavvurlarımızı gerçekleştirebilmemizin teminatıdır.
Öyle ki, bugün artık klasik belediye hizmetleri, başarının ölçüsü olmaktan çıkmıştır. Artık ölçü, bunların üzerine hangi hizmetleri koyabildiğiniz, özellikle de gönül belediyeciliğinde ne kadar mesafe kat edebildiğinizdir.
İŞTE AK PARTİ’NİN 11 MADDELİK MANİFESTOSU:
1-) ŞEHİR PLANLARI konusunda, uzun vadeli ihtiyaçları gözeten ve hakkaniyete uygun yöntemler takip edeceğiz. İstismara açık parsel bazlı plan değişikliklerine kesinlikle geçit vermeyeceğiz. Şehir planlarını ve imar uygulamalarını şeffaf bir şekilde hazırlayacağız. Zorunlu hallerde yapılması gereken plan değişiklikleriyle ilgili süreçleri de aynı şekilde halkın gözetiminde yürüteceğiz. Muhtarlık binalarında ilan edilecek plan değişikliklerini, milletimizin görüşü ve onayı alındıktan sonra daha etkin bir şekilde uygulamaya geçireceğiz. Yapılan çalışmalar konusunda ilgili tüm kamu, özel sektör ve sivil toplum temsilcilerinin fikirlerine başvuracak, kararları demokratik katılım süreçlerini işleterek, en geniş uzlaşmayla alacağız. Milletimizin hayat kalitesini artırmayan hiçbir işe vakit ve kaynak ayırmayacağız. Potansiyellerini en iyi şekilde değerlendirerek, şehirlerimizi çekim merkezi haline getirecek projelere öncelik vereceğiz.
2-) ALTYAPI VE ULAŞIM konusu çözülmeden şehirlerimizi gerçek 12 anlamda şehir haline getirmiş olamayacağımıza inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde, içme suyu, yağmur suyu, kanalizasyon, doğal gaz, enerji ve iletişim hatları gibi temel altyapı sorunları tamamen çözülmemiş hiçbir şehrimizi bırakmayacağız. AK Partili olmayan belediyelerde de altyapı eksiklerinin tamamlanması çalışmalarını yakından takip edeceğiz. Toplu taşıma projelerini hızlandırıp yaygınlaştırarak, şehirlerde yaşayan insanlarımızı trafikte boğulmaktan kurtaracağız. Otopark meselesini, hem şehir planlarında, hem de imar uygulamalarında asli öncelik haline getireceğiz. Böylece sokaklarımızdaki araç istilasına son verip, kaldırımlarımızı sadece yayaların hizmetine sunacağız.
3-) KENTSEL DÖNÜŞÜM projelerini, şehirlerimizi hem deprem riskinden, hem de çarpık yapılaşmadan kurtarmaya dönük olarak geliştireceğiz. Bugüne kadar elde ettiğimiz tecrübelerin ışığında, bina bazlı kentsel dönüşümden ziyade alan bazlı kentsel dönüşümü teşvik edeceğiz. Tek tip kentsel dönüşüm uygulamaları yerine, bölgenin ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gözeten çözümler üreteceğiz. Fiziki dönüşümü kültürel, ekonomik ve sosyal dönüşümle birlikte tasarlayarak, yepyeni bir şehircilik hamlesi başlatacağız. Millet kıraathanelerini mahalle düzeyine kadar yaygınlaştıracağız.
4-) BENZERSİZ ŞEHİRLER hedefimiz doğrultusunda, her şehrin kendi coğrafyasına, iklimine, tabiatına, tarih ve insan dokusuna, büyüme alanlarına uygun gelişme modelleri hazırlayacağız. Planları, altyapı ve üstyapı projelerini, şehirlerimizin asli karakterlerini güçlendirecek şekilde tasarlayacak, koruyarak yaşatmayı esas alacağız. Her birinin kendi hikayesi olan şehirlerimizin siluetini bozan, estetik 13 değeri olmayan, kültür varlığımıza katkıda bulunmayan projelere kesinlikle izin vermeyeceğiz. Tarihi yapıları ve mekanları şehrin günlük hayatının ayrılmaz parçaları haline getirerek gelecek nesillere miras bırakacağız. Taklitten ve tekrardan uzak, geçmişten feyz alan, bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarına cevap veren bir mimariyi şehirlerimize hâkim kılacağız. Şehirlerimizin, kadınlardan çocuklara, gençlerden yaşlılara, engellilerden sporculara kadar herkese dokunacak mekanlarla donatılmasını sağlayacağız.
6-) ÇEVREYE SAYGILI ŞEHİRLER ile Rabbimizin bize emanet ettiği tabiat içinde, canlı veya cansız tüm varlıklarla birlikte uyum içinde bir hayat sürdürebilmemizi sağlayacağız. Halkımızın ailesiyle huzur içinde vakit geçirebileceği, dinlenebileceği, sosyal ve kültürel faaliyetlere katılabileceği Millet Bahçelerini her şehrimize yaygınlaştıracağız. Tabiat kaynaklarının sonsuz olmadığının bilinciyle, şehirlerimizi yeşil alanlarıyla güzelleştirirken, kitlesel tüketimden kaynaklanan atıkların da çevreyi kirletmesine engel olacağız. Katı atıktan kanalizasyona, hava ve gürültü kirliliğine kadar, çevreye zarar veren tüm unsurların olumsuz etkilerini ortadan kaldırmaya yönelik yatırımları her şehrimize yaygınlaştıracağız. Bu kapsamda Sıfır Atık Projesini her kurumumuzda, her evimizde hayata geçireceğiz. İnsan-şehir-tabiat dengesini en ideal şekilde gözeterek, şehirlerimizi yeşil ve sürdürülebilir büyüme ilkesiyle inşa ve ihya edeceğiz.
7-) SOSYAL BELEDİYECİLİK anlayışımızı, tüm mağdur ve mazlumlarla birlikte ailelerimize, çocuklarımıza, gençlerimize, kadınlarımıza, yaşlılarımıza ve engellilerimize hizmet verecek şekilde genişleteceğiz. Erişilemeyen, yardım eli uzatılmayan, hizmet götürülmeyen hiçbir kesim bırakmayacak, kimsesizlerin kimsesi olacağız. Özellikle toplumun temeli olarak gördüğümüz aile kurumunu güçlendirecek çalışmaları önceliklerimizin başına alacağız. İnsana hizmet üreten belediyecilik yapacak, şehirleri imar ederken nesilleri ihmal etmeyeceğiz. Aile Danışma ve Yaşam Merkezleri, Kadın ve Gençlik Merkezleri, Spor Merkezleri, Kültür ve Sanat Merkezleri, Engelli ve Yaşlı Merkezleri gibi hizmetleri en küçük yerleşim birimlerine kadar götürmeye devam edeceğiz. Sporu, gençlerimiz başta olmak üzere, her kesimin hayatının ayrılmaz bir parçası haline getirecek altyapıyı kuracak faaliyetleri yoğunlaştıracağız. Sosyal belediyecilik çalışmalarının kalite standartlarını oluşturarak, ülkenin her yerinde belirli bir seviyenin üzerinde hizmet verilmesini sağlayacağız.
😎 YATAY ŞEHİRLEŞME yeni dönemdeki şehircilik vizyonumuzun merkezinde yer alacaktır. Gönüllerimize hitap eden mekânlar bütünü olan şehirlerimizi, toprakla daha çok buluşan, mahalle kültürünü yaşatan, komşuluk ilişkilerini canlı tutan yatay mimari anlayışıyla geliştireceğiz. Bu modelle, insani hizmetlerden yeşil alanlara ve akıllı şehir 15 uygulamalarına kadar pek çok sorunu aynı anda çözebileceğiz. Her şehrimizde pilot uygulamayla başlayıp, zaman içinde genişleterek, yatay şehirleşme modelimizi ülkemizin her yerine yaygınlaştıracağız. Kentsel dönüşüm alanları ile yeni imara açılan bölgelerde, bu modele öncelik vereceğiz.
9-) HALKLA BİRLİKTE YÖNETİM ilkesiyle, belediye faaliyetleriyle ilgili kararlara, şehir sakinlerinin, özellikle de muhtarların ve sivil toplum kuruluşlarının en üst seviyede katılımını temin edeceğiz. Bilhassa, insanların hayatlarını doğrudan ilgilendirecek büyük projelerde, bu istişare yöntemini mutlaka kullanacağız. Belediyemizden hizmet alan vatandaşlarımız için bir “Şehirli Hakları” bildirgesi hazırlayacağız. Belediye sınırları içinde yaşayan herkesin katılımıyla toplanacak Şehir Meclislerinde, önemli kararları ortak akıl ile alacağız. Belediye Meclisi toplantılarının ve belediye ihalelerinin canlı yayın dâhil, herkese açık şekilde yapılması için tüm imkânların kullanılmasını sağlayacağız.
10-) TASARRUF VE ŞEFFAFLIK yeni dönemde belediyelerimizde çok daha önemli bir yönetim ilkesi haline gelecektir. Hangi kaynaktan gelirse gelsin belediye bütçesine giren her kuruşta yetiminden gazisine, işçisinden yaşlısına herkesin hakkı olduğunu aklımızdan asla çıkarmayacağız. Yatırımları ve hizmetleri yaparken kullanılan kaynağın gerekliliğini, verimliliğini, önceliğini, kalitesini titiz bir şekilde değerlendirecek, sonra adımları atacağız. Her faaliyetimizi, en başından en sonuna kadar milletimizin gözü önünde, her türlü bilgiye, belgeye erişimin açık olduğu bir yöntemle yürüteceğiz. Belediyelerimizde hakka, adalete, maşeri vicdana, hukuka aykırı davranan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız.
11-) DEĞER ÜRETEN ŞEHİRLER ile AK Parti belediyeciliğini bir üst aşamaya taşıyoruz. Bugün şehirlerimizde yaşayan insanların talepleri, bundan çeyrek asır, yarım asır öncesine göre çok değişti. Eskiden ihtiyaçlar, başını sokacak bir çatı, musluğundan akacak su, ampulünü yakacak elektrik, evine ulaşacak yol gibi temel hizmetlerle sınırlıydı. Bugün ise şehirlerdeki insanlarımızın temel beklentilerini her alanda hayat kalitesinin yükseltilmesi olarak özetleyebiliriz. Bunun için şehirlerimizi gayrimenkul odaklı zenginleşme aracı olmaktan çıkartıp, insanın kültürel ve ekonomik üretkenliğinden kaynaklanan katma değerle güçlenen mekânlar haline getireceğiz. Bir başka ifadeyle şehirlerimizin gayrimenkul rantıyla değil, geleceğe medeniyet mirasımız olarak bırakabileceğimiz iyilik, merhamet, kültür, sanat ürünü eserlerle değerlenmesini sağlayacağız. AK Parti olarak bu konuda uzun süredir hazırlık yapıyoruz. Daha önceki yıllarda, ekonomik kalkınmanın ve refah artışının ana lokomotifi olan Kent Ekonomileri Forumu çalışmasını, 81 ilimizi kapsayacak şekilde gerçekleştirmiştik. Geçtiğimiz yıl da, 30 büyükşehrimizi kapsayan Şehrim 2023 Projesini hazırladık. Şehirlerimizin kültürden ekonomiye tüm yönlerini analiz ettiğimiz, zayıf ve güçlü taraflarını ortaya koyduğumuz bu çalışmalar ışığında, önümüzdeki dönemde belediyelerimizi değer üreten şehirler anlayışıyla yöneteceğiz.
Aziz Milletim, “memleket işi gönül işi” diyerek, “gönül belediyeciliği” 17 ile milletimizin hizmetine talip olan AK Parti’nin, yeni dönemde insan merkezli yürüteceği hizmetlerin temel ilkelerini başlıklarıyla tekrarlayacak olursak;
ŞEHİR PLANLARI uzun vadeli ve hakkaniyete uygun şekilde hazırlanacak.
ALTYAPI VE ULAŞIM sorunları tüm şehirlerimizde tamamen çözülecek.
KENTSEL DÖNÜŞÜM çalışmaları bölgelerin özelliklerine ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına göre yürütülecek. BENZERSİZ ŞEHİRLER anlayışıyla şehirlerimiz kendi hikayelerine uygun şekilde geliştirilecek.
AKILLI ŞEHİRLER uygulamalarıyla teknolojinin tüm imkanları insanımızın ve şehirlerimizin emrine sunulacak. ÇEVREYE SAYGILI ŞEHİRLER ile belediye hizmetlerinde tabiattaki canlı veya cansız tüm varlıklarla uyum gözetilecek.
SOSYAL BELEDİYECİLİK çalışmalarına önem verilerek doğrudan insana dokunan hizmetler ve projeler yaygınlaştırılacak.
YATAY ŞEHİRLEŞME ile tabiatla bütünleşen, aile, mahalle ve komşuluk kültürünü ihya eden örnek yerleşim alanları kurulacak.
HALKLA BİRLİKTE YÖNETİM ilkesiyle, şehirle ilgili tüm önemli kararlar orada yaşayanlarla birlikte alınacak. TASARRUF VE ŞEFFAFLIK hassasiyetiyle belediyelerin kaynakları hem doğru hem de açık şekilde kullanılacak. DEĞER ÜRETEN ŞEHİRLER ile kültür ve ekonomi başta olmak üzere her alanda hayat kalitesini yükseltecek yaklaşımlar geliştirilecek.
Milletimizin yönetimini emanet edeceği AK Partili belediyelerimizde, işte bu 11 başlıkta ifade ettiğimiz ilkeler çerçevesinde hizmet vereceğiz.
Aziz Milletim, böylece seçim kampanyamızı da resmen başlatmış, seçim sloganlarımızı kamuoyumuzla paylaşmış oluyoruz.
31 Mart seçimlerinin demokrasi şöleni şeklinde geçmesini temenni ediyoruz. Mahalli İdareler Seçimleri Manifestomuzdaki ilkelerimiz, milletimize yeni dönemdeki yönetim anlayışımızı ifade eden taahhütlerimizdir. Projelerimizi, her büyükşehrimizde, ilimizde, ilçemizde AK Parti adaylarımız kendileri açıklayacaktır.
Seçim yarışının iftira, yalan, hakaret, husumet değil; plan, proje, hizmet etrafında şekillenmesi en büyük temennimizdir. Darbe çığırtkanlığı yapan, asmayı, kesmeyi, zehirlemeyi, sürmeyi hesap eden anti-demokratik siyaset anlayışının dönemi, inşallah 31 Mart’ta tamamen kapanacaktır. Türkiye’nin, tehdit siyasetine değil hizmet siyasetine ihtiyacı vardır.
Türkiye’nin, tehdit siyasetine değil hizmet siyasetine ihtiyacı vardır. AK Parti olarak, kendi seçim kampanyamızı bu şekilde yürüteceğiz. Bu süreçte, ülkemizin bekasının ve milletimizin geleceğinin güvencesi olarak gördüğümüz Cumhur İttifakına bağlılığımızdan taviz vermeyeceğiz. Geçtiğimiz yıllarda üst üste çok büyük saldırılara maruz kalan ülkemizin istikrar ve güven ortamının devamına, her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. 2018’de Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerini geride bırakarak, yeni yönetim sistemimize fiilen geçmiştik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, hamdolsun, her geçen gün daha da pekişerek başarıyla yürüyor. İnşallah 31 Mart 2019 mahalli seçimlerini de huzur içinde tamamlayacağız. Böylece ülke ve millet olarak önümüzdeki 4.5 yıllık dönemi tamamen hedeflerine odaklanmış bir şekilde geçirme imkânına kavuşacağız.
Bu dönemde atacağımız adımlar, bizden sonraki nesillere emanet edeceğimiz 2053 ve 2071 vizyonlarımız bakımından hayati öneme sahiptir. AK Parti olarak, bu bilinçle, demokraside ve ekonomide Türkiye’yi dünyanın en ileri ülkeleri seviyesine çıkartacak reformları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Büyükşehirlerimizde, illerimizde, ilçelerimizde, beldelerimizde kazanacağımız her başarı, ülkemizin aydınlık yarınlarına tutulmuş bir ışık olacaktır. Mahalli seçimlerde partimizin elde edeceği güzel neticeler, belediye hizmetlerinde, biraz önce ifade ettiğim ilkeler çerçevesinde yeni bir dönemin kapılarını sonuna kadar açmanın yanında, Türkiye’yi her alanda hedeflerine ulaştıracak çalışmalarımızda bize moral desteği de verecektir. 31 Mart’ta kazananın, bir kez daha hizmet siyaseti olacağına kalpten inanıyorum. Mensubu olmaktan şeref duyduğum milletime, demokrasimize ve bize vereceği destek için şimdiden şükranlarımı sunuyorum.