Türkiye’de bir gazetecinin basın bayramı kutlamasınım mümkün olmadığını ifade eden Küçükkaya; “Sabahtan itibaren telefonuma mesajlar geliyor. Bayramınız kutlu olsun diye. Ben doğrusu şunu söylemek isterim bayram olunca heyecanlı oluruz ama Türkiye’de bayram olacak bir duygu içimde yok. Geçmişte de söyledim yine söylüyorum Türkiye’de bir gazeteci için basın bayramı kutlamak mümkün değildir. On bin gazeteci işsiz durumdadır. Çok sayıda gazeteci arkadaşımız meslektaşımız cezaevinde. Böyle bir tablo içinde bana basın bayramını kutlayan mesajlar samimi de gelmiyor iyi de gelmiyor” diye konuştu.
Medyanın hali içler acısı
Tarafsız ve bağımsız gazetecilik yapan az sayıda gazete olduğu vurgusunu yapan İsmail Küçükkaya; “Ben her sabah 4’de kalkıyorum. 3 saat canlı yayın yapıyoruz. Orada şunu düşünüyorum. Medyanın hali içler acısı. Çünkü medyayı iktidar yönlendiriyor. Böyle bir ortamda bağımsız ve tarafsız gazetecilik yapan çok az sayıda gazete ve ondan daha az televizyon var. Bu anlamda çözüm önerilerini konuşmak istiyorum. Şimdi ben 6 yıl önce gazeteden ayrılmak zorunda kaldım. Malum sebeplerden dolayı ayrıldım. Sonra FOX başladı. Bugün FOX bütün rakiplerinden çok izlenen haberleri yapıyor. Neden? Çünkü şunu düşünüyoruz biz; bağımsız gazetecilik yapılabilmesi için gazetenin televizyonun radyonun medya patronunun ticari işi olmaması lazım. Çünkü patronun ticari işi varsa o ya baskılardan korkuyor ya da ticari işlerini büyütmek için medyayı araç olarak kullanıyor. Bugün birkaç kurum dışında bütün medya organlarının sahiplerinin ticari işleri var” diye konuştu.
Türkiye’de medyaya güven yok
Halkın büyük bir kısmının medyaya güvenmediğini ve inanmadığını da kaydeden Küçükkaya, “Bugün basın da sansürün kaldırılışının yıldönümü. Basına güveniyor musunuz peki? Kalabalık hayır diyor. Yapılan araştırmalar Türkiye’de en az güven duyulan kurumların başında yargı ve medyayı gösteriyor. Çünkü bizim görevimiz nedir biliyor musunuz? Halkın çıkarlarını sağlamaktır. Şu çok basittir bir gazeteci için; güç iktidar ve zenginlik sahiplerine yalakalık yapmak, onların hoşuna gidecek yazılar yazmak sözler söylemek kişiler için çok basittir. Ama bu sizin göreviniz değildir. Çünkü güç ve iktidar sahiplerine bunu yapanlar zaten var. Gazetecinin asıl görevi halkın çıkarını korumaktır. Biz hep şunu düşünüyoruz. Halkın çıkarı nedir? Halk ne ister? Gerçekleri ister. Biz kendi payımıza bu gerçekleri yaşatmak için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.