Bilgi edinme yolu ile ÖSYM’den gelen yanıtta adaylardan alınan hizmet bedellerinin, hizmetin kalitesinin artırılması, çağın ve teknolojinin gerektirdiği şekilde hizmetin yürütülmesi için alındığı belirtiliyor! Ancak verilen cevapta nasıl bir teknolojik gereklilik nedeniyle ücretlerin yüksek tutulduğu açıklanmamış. Gerçekleştirdiği her sınavda çıkan hatalı sorular ile adayları canından bezdiren ÖSYM’nin fahiş sınav ücretlerini çağın ve teknolojinin gereği olarak geçiştirmesini değerlendiren Didem ENGİN, “İşsiz genç sayımız günden güne artarken iş arayan ya da üniversiteye girmek için ÖSYM’nin sınavına girmek zorunda olan gençlerimizden bu hayat pahalılığında bu kadar yüksek ücretler talep etmek ne vicdana, ne akla, ne de sosyal devlete sığar” dedi.
2017 KPSS Alan Bilgisi testine yönelik olarak açıklanan KPSS ücretlerinde geçen yıl üç oturum için 165 TL ödeyen bir adaydan bu yıl aynı ders başlıkları için önce 420 TL ödemesi istenmiş, ardından kamuoyundan gelen yoğun tepkiler sonucunda sınav ücretleri Genel Yetenek ve Genel Kültür testi de dâhil olmak üzere 180 TL olarak güncellenmişti. ÖSYM’nin isterse daha düşük ücretle hizmet sunabildiğini belirten Didem ENGİN “ÖSYM’yi Deli Dumrul mu yönetiyor?” sorusu ile tepkisini göstermişti.
Ülkemizde genç işsizliğinin %24’ler seviyesine yükseldiğini hatırlatan Didem ENGİN, “Hükümet ÖSYM aracılığı ile açıkça umut tacirliği yapıyor, gençlerimizin, çocuklarımızın ve ailelerimizin sınav ücretlerini ödeme mecburiyetini istismar ediyor. ÖSYM tarafından açıklanan 2016 Yılı Faaliyet Raporu’ndaki gelir ve giderler arasındaki uçurum ÖSYM’nin nasıl umut tacirliği yaptığının göstergesidir. 2016 yılında 817.754.468,25 TL gelir elde eden ÖSYM yalnızca 671.454.390, 57 TL gider gerçekleştirmiş. ÖSYM sunduğu kamu hizmetini gözardı ederek özel bir şirketmiş gibi davranıp çağın ve teknolojinin gelişimini bahane ederek yüksek ücretler talep ediyor. Ama her sınavda adaylara yanlış soru eziyeti yaşatarak çağın ve teknolojinin gerisinde kalmaya devam ediyor” dedi.
SINAVLARA BAŞVURU SAYISINDA REKOR ARTIŞ!
ÖSYM’nin faaliyet raporunda yer alan bilgileri değerlendiren Didem ENGİN, “2015 yılında ÖSYM tarafından düzenlenen sınavlara 8.321.780 aday girmişken 2016 yılında bu sayı 14.211.498’e çıkmış. Bu bile ülkemizde AKP’nin istihdam yaratmadaki başarısızlığının çok açık bir göstergesidir. Özel sektörde iş bulamayan gençlerimiz devleti tek umut kapısı olarak görüyor.” dedi.
İŞSİZ GENÇLER SINAV ÜCRETİNİ NASIL ÖDEYECEĞİZ DİYE KARA KARA DÜŞÜNÜYOR
Çok sayıda sınav hazırlayan ÖSYM’nin sınavlara yönelik belirlediği ücretlerin tespit yönteminin adil ve sosyal devlet ilkesine uygun şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirten Didem ENGİN, “ÖSYM hizmet sunumunu makul bir ücret tespiti ile gerçekleştirmeli. Asgari ücretle evini geçindiren anne baba, işsiz genç sınav ücretini nasıl ödeyeceğim diye kara kara düşünmemeli” diye konuştu.
ÖSYM’NİN YANITLAMADIĞI SORULAR
Soru önergesine aylardır yanıt verilmemiş olmasını da eleştiren Didem ENGİN, “Soru önergeme Milli Eğitim Bakanlığı’nın aylardır yanıt vermemiş olması, AKP’nin öğrencilere ve kamu kurumlarında iş arayan işsiz gençlere değer vermediğinin çok bariz bir göstergesidir” dedi. Bilgi edinmeden gelen yüzelsel yanıtta ise çok sayıda soruya yanıt verilmemiştir. “KPSS’nin maliyeti aday başına tahminen ne kadardır? ÖSYM bu sınav için adaylardan ne kadar kâr koyarak ücret talep etmiştir? Ülkemizde genç işsizligi %24’e yükselmişken ve sokaklarımızda yüz binlerce gencimiz işsizken, iş arayan ya da üniversiteye girmek için sınava girecek gençlerden bu kadar yüksek ücretler talep edilip, sonra tepki olunca ücretlerin indirilmesinin mantıki ve vicdani açıklaması var mıdır?” gibi sorular yanıt verilmeyen sorular arasındadır.