“İstanbul bir yağış ortamına girdi. Bugün sabah erken saatler itibariyle Sarıyer, Beykoz ve Şile bölgelerinde yoğun bir yağış alındı. Şu anda hızını biraz azalttı. Meteorolojik uyarılara göre gece olabilir, sabah olabilir. Şunu söyleyebilirim gezegenimiz mevsimlerin kendi dengesinin dışına çıktı. Avrupa’da geçen aylarda Paris metrosunu seller bastı, geçen yıllarda Londra metrosunu seller bastı. Bu gezegende olan bir sıkıntı. Ekolojik kıyametten bahsediliyor, biz çevreyi kirletirsek, çevreye saygı göstermezsek sonuçta gezegen yaşanmaz hale gelir. Büyükşehir Belediyesi olarak Avrupa’nın 23, dünyanın 124 ülkesinden büyük bir şehirde yönetimimizi çok ciddi alt yapı yatırımları yapmak suretiyle devam ettiriyoruz ama olağanüstü boyutlara vardığı zaman ona güç yetmesi çok zor. Burada vatandaşlarımızın meteorolojik gelişmelere dikkat etmesi, uyarılara hassasiyet göstermesi mümkün mertebe toplu taşıma araçlarını kullanmaları tavsiye ediliyor. Doludan bahsediliyor, aşırı yoğunluğun atmosferdeki oluşan ciddi nem oranının ani soğukluğu itibariyle birden bu buza dönüşüyor ve dolu olabilir deniyor. Artık bunları beraberce yaşamalıyız. Sadece idarecilerin tedbir alması yetmiyor, her birey bu hassasiyeti gösterirse sıkıntısız bir dönemi de geride bırakırız. Tedbirleri artırıyoruz, her bir yağış sonrası nerede ne yapmamız gerektiğini arkadaşlarımızla paylaşıyoruz.”
Başkan Topbaş çalışma arkadaşlarından bir yağmur esnasında İstanbul’da su birikintilerinin nerelerde yaşandığına dair bir harita çıkarmalarını istediğini belirterek, “Buna göre tedbirleri alalım dedim. Artık teknoloji bunlara müsait. Çok şükür geçmişte, bütün medyamızın yoğun bir şekilde takip ettiği ve her yağışta oraya gittiği Küçükköy Deresi Alibeyköy’de yok artık orada bir sıkıntı yaşanmıyor. Bu sıkıntı daha başkanlığımın 3. Ayında yaşanmıştı. Arkasından diğer derelerde çalışmalarımız sürüyor. Kurbağalıdere bitmek üzere detaylara girmeyeceğim. Görevimizi yapıyoruz ama büyük bir kent ve burada aşırı bir dozda geldiği zaman bir afet boyutunda değerlendiriliyor. Ona insanoğlunun gücü yetmiyor. Bilim ve teknoloji ve ilim çok önemli. Buna saygı gösterirsek öngördüğü davranış biçimlerini ve yapı düzenlerimizi yerleşim yerlerimizi hazırlarsak bu problemimizi minimize ederiz” ifadelerini kullandı.