Açılışta konuşan 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, 15 Temmuz’un binlerce yıl unutulmayacağını söyledi:
‘’Türkiye Cumhuriyeti ayakta kaldığı müddetçe milletimiz ayakta kaldığı müddetçe binlerce yıl on beş Temmuz’u yine hatırlayacağız. Yine unutmayacağız. O kahramanlık destanını binlerce yıl gelecek kuşaklara anlatacağız ve öğreteceğiz. Hepimiz aynı kültürün çocuklarıyız. Bu toprakların çocuklarıyız. Aynı kültüre sahibiz. Bizim kültürümüzde kıyamete kadar devam edecek bir mücadele var. Bu mücadele sadece milletler arasındaki bir mücadele değil. Ekonomik bir mücadele değil. Yalnızca politik bir mücadele değil. Bu bir inancın kavgası… Kıyamete kadar da bu kavga devam edecek Ne mutlu ki sizler ve bu milletin kahir ekseriyatı hak tarafında hakikat tarafında yeri geldiği zaman hayatını ortaya koyacak ve fedakarlık yapacak bir kültüre ve inanca, itikada sahipsiniz. Ne kadar sizleri tebrik etsem azdır. Ne mutlu ki bir medeniyetin inşası yolunda yoluna devam eden bizlere. Onun için biz sokağa çıktığımızda ileride bize sağlanacak menfaati değil, Allah’ın bize nasip edeceği şehadeti düşündük. Gaziliği düşündük ve kazanacağımız o başarıdan sonra elde edeceğimiz duaları düşündük, kahramanlıkları düşündük. Bu bir salt kahramanlık değildi. Ümmetin geleceği ve mazlum coğrafyadaki insanların geleceğini ortaya koyduğumuz Bir fedakarlıktı.’’
15 Temmuz gececi şehit düşen Prof. Dr. İlhan Varank’ın ablası ve 15 Temmuz Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Varank Aslantürk konuşmasında Fetö terör örgütünü anlattı:
‘’Bugün burada FETÖ tarafından gerçekleştirilen on beş Temmuz hain darbe girişiminin yedinci yıl dönümü vesilesiyle bir aradayız. Huzurunuzda darbeciler tarafından şehit edilen 252 vatandaşımızı rahmetle anarken gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle hem şehitlerimiz için yas tutuyor, hem de ülkemizi ve demokrasimizi darbeci hainlerin ellerine bırakmadığımız gün olan 15 Temmuz’u demokrasi bayramı olarak kutluyoruz. 15 Temmuz hain darbe girişimi, Allah’ın inayeti, idarecilerimizin dirayeti, özellikle cumhurbaşkanımızın dirayeti ve aziz milletimizin cesaretiyle bertaraf edilmişti. Şu hakikati çok iyi biliyoruz ki 15 Temmuz sıradan ve kısa süre içinde planlanan bir darbe girişimi değildi. 15 Temmuz’un ardında kırk yılı aşkın yapılan hesaplar ve hain planlar vardı. FETÖ sureti haktanmış gibi görünüp kendini kainatın imamı olarak tanıtan bir sapığın öğretileriyle hareket eden kanlı bir terör örgütüdür. FETÖ mahrem yapılanmasıyla Devletin en stratejik kurumlarına sızmış ve devleti ele geçirme amacıyla hareket etmiştir. Örgütlenme biçimiyle çağının tüm terör yapılarından farklı bir yöntem izleyen bu örgüt nihai amacı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ele geçirmekti.’’
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ise konuşmasında, 15 Temmuz’da tank tarafından ezilen ve meydanda sergilenen aracın hikayesini paylaştı:
‘’ Nilüfer Altaylar 15 Temmuz gecesi 7 yaşındaki oğlu Görkem Mert ve 9 yaşındaki kızı Zümrüt Çiçek ile birlikte annesini ziyarete gidiyor. Televizyondan darbe girişimi haberini öğrenince çocuklarını Beylikdüzü’nde bulunan kendi evine götürmek için yola çıkıyor. Esenler TEM Yolu’nda kalabalık nedeniyle aracını sol şeritte durduruyor. Darbecilerin kullandığı tank önce aracın arkasından çarpıyor sonra sağ tarafı tamamen ezerek geçiyor. Nilüfer hanım tank paletinin burnunun önünden geçtiğini görüyor. Sağ tarafta oturan oğlu Görkem Mert’in öldüğünü zannediyor. 7 yaşındaki çocuk vatandaşların yardımıyla ezilen araçtan çıkarılarak hastaneye götürülüyor. En küçük gazilerden biri olan Görkem Mert, üç aydan fazla yatakta kalıyor. İşte bu araç 15 Temmuz Derneği tarafından ‘o gece’ yaşananları unutturmamak için Üsküdar Meydanı’nda sergileniyor. ‘’
Konuşmaların ardından hep birlikte kurdele kesilerek sergi Üsküdar Meydanı’nda vatandaşların ziyaretine açıldı.