Yeşilay, tüm dünyada binlerce kişinin yaşamını etkileyen korona virüsü nedeniyle yaptığı açıklamada sigara, nargile ve elektronik sigara kullananları uyardı. Sağlıklı yaşamın bir bütün olduğu yaklaşımıyla hem sağlıklı alışkanlıkların kazandırılması hem de bağımlılıklarla mücadele edilmesi alanlarında faaliyetlerini sürdüren kurum, bağımlı grupların korona virüsüne karşı özellikle risk altında olduğunun altını çizdi. Tütün ve elektronik sigara, akciğer kanseri, solunum yolu hastalıkları gibi birçok sağlık problemine yol açarken, bu hastalıklara sahip bireyler korona virüs için riskli grupta yer alıyor.
COVID-19’a karşı alınacak en temel önlemlerden birinin tütün ürünlerinin ve elektronik sigaranın kullanımına son verilmesi olduğunu belirten Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Doç Dr.H. Volkan Kara şunları söyledi:
“Tütün, elektronik sigara, nargile ve ısıtılmış tütün ürünlerinin genel vücut sağlığına ve tüm organlarımızın fonksiyonlarına olumsuz etkileri olduğunu hepimiz biliyoruz. Tütün dumanı ve elektronik sigaralarda solunan aerosolü, bağışıklık sistemini baskılayarak fonksiyonlarını bozuyor. Bu nedenle dumana maruz kalmak, akut ve kronik hastalıklara neden oluyor. Ayrıca duman akciğerde öksürük refleksini bloke ederek, ciddi enfeksiyonlara yol açabilen virüs ve bakterilerin solunum yolları ve akciğerde tutunmasını kolaylaştırıyor. Gelişmelerden görüyoruz ki, COVID-19’un vücudu yıktığı organ akciğer olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle korona virüse karşı alınacak önlemlerin başında tütün ürünleri ve elektronik sigara kullanımına son vermek geliyor.”
Pasif içiciler de korona virüs riski altında
Hastalığın ilk görüldüğü ve yüksek vaka sayılarına sahip Çin’de hastalığın sıklığı, tedaviyi geciktirme, etkisizleştirme ve ölüm oranlarında tütün kullanımıyla 14 kat artışla somut ilişkili olduğunun akademik çalışmalarla ortaya konduğunu vurgulayan Kara, “Aktif içiciler kadar pasif içicilerin de risk altıda olduğunu unutmamak gerekir.Böylesine ciddi bir toplum sağlığı sorunu tütün kullanımıyla hem kullanıcısı hem de pasif içiciler için daha ağır sonuçlar doğurabilir. Aktif içicilere hem kendilerinin hem de sevdiklerinin sağlığı için bu riskli dönemi tütün elektronik sigara ve nargile kullanımını bırakma ve tam dumansız ortamlara geçme çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Prof. Dr. Mücahit Öztürk: “Bağımlılıklar bağışıklık sistemini zayıflatıyor”
Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk ise şunları söyledi:
“Bağımlılıklar bağışıklık sistemini zayıflatıyor ve bu nedenle her türlü hastalığa yakalanma riskini artırıyor. Bu risk korona virüs gibi küresel çapta etkili bir virüs gündemde olduğunda daha da artıyor. Bağışıklık sisteminin zayıflığı tedavi sürecini geciktirmesi ve tedaviyi güçleştirmesi gibi nedenlerle de sağlık için bir tehdit oluşturuyor. Üstelik bu etki bağımlılık yapıcı maddeler, ara sıra kullanılsa bile ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle virüslerden korunmak için bağımlılık yapıcı tüm maddelerden uzak durmak büyük önem taşıyor.”
Yeşilay’ın 100 yıldır bilgili ve bilinçli bir toplum oluşturmak için çaba gösterdiğini belirten Öztürk, “Sağlığı bir bütün olarak ele almak gerekiyor. Beslenmeden spora ve kişisel hijyene pek çok parametre sağlığı etkiliyor. Dolayısıyla bu gibi dönemlerde yetkili mercilerin uyarılarını dikkate almak, iyi ve dengeli beslenmek ve zararlı alışkanlıklarla vedalaşmak gerekiyor. Böylece bu süreci en az zararla atlatmamız mümkün. Biz Yeşilay Danışmanlık Merkezlerimiz ile bağımlılıklarından kurtulmak isteyen herkese destek olamaya hazırız. Bundan sonra da dumansız ve sağlıklı yaşam alanları için çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz” dedi.
Çocuklar tatilde sosyal medya üzerinden sağlıklı yaşamı öğrenebilir
Yeşilay’ın Millî Eğitim Bakanlığı ile ortak yürüttüğü Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Programından bahseden Öztürk, “Bu eğitim programında da anasınıfından itibaren sağlıklı yaşamı önceleyen, bağımlılıklarla ilgili eğitimler veriyoruz. Şimdi biz bu içeriklerimizi sosyal medya üzerinden de paylaşacağız. Çocuklarımız hazır evdeyken sosyal medyayı yararlı bir şekilde kullanabilirler. İçeriklerimizi özellikle çocuklarımızın izlemesini istiyoruz, çünkü bu nesil görerek ve duyarak daha iyi öğreniyor ve bu öğrenme daha kalıcı oluyor. Erken yaşta sağlıklı yaşamı öğrettiğinizde bu kalıcılık yaşam boyu devam ediyor ve bir yaşam şekline dönüşüyor” dedi.
Nargilenin ortak kullanımı virüsün bulaşmasını kolaylaştırıyor
Nargile içilirken tek kullanımlık ağızlık hijyen önlemi gibi uygulanıyor. Ancak aynı nargileyi farklı zaman aralıklarıyla farklı kişilerin kullanması tek kullanımlık ağızlık olsa da nargile suyu ve hortumun iç kısımlarında barınabilecek mikroorganizmalar yönünden enfeksiyon riski taşıyor. Aynı anda birden fazla kişinin içebileceği şekilde tasarlanan nargileler ise başta solunum yolu enfeksiyonları olmak üzere bir kısım enfeksiyonların yayılımında önemli bir risk faktörü olarak değerlendiriyor. Veriler nargilelerin özellikle ortak kullanılmasının bulaşıcı hastalıkların transferi için risk oluşturduğunu gösteriyor.