Büyükçekmece Belediyesi, Ana Kucağı Kadın Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ve KADİM El Sanatları Derneği işbirliğiyle gerçekleşen Atatürk’ü Anlamak İsimli söyleşinin beşincisi gerçekleşti.
Ana Kucağı Kadın Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı ve Büyükçekmece Belediye Meclis Üyesi Emine Demirci, KADİM El Sanatları Derneği Başkanı Lütfiye Ercan’ın da katılımıyla gerçekleşen konferansta tarihçi, yazar ve araştırmacı Sacide Bolcan, daha önceki konferanslarda Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş süreci ve bu süreçte yaşanan sıkıntıları anlattığını hatırlatarak, konferansın beşinci bölümünde Cumhuriyetin kuruluşuna ve Atatürk devrimlerine karşı gerçekleşen isyanlar ve suikast girişimlerini anlattı.
“İnsan olmaktan vazgeçmektir”
Saltanatın kaldırılmasına, Cumhuriyete ve Atatürk’ün başlattığı devrimlere karşı durmanın çağdaşlığa karşı durmak, dünyaya karşı durmak ve insan olmaktan vazgeçmek anlamına geldiğini belirten Bolcan, Mustafa Kemal Atatürk’e karşı İzmir’deki hariç daha önce 11 kez suikast girişimi olduğunu ifade ederek; “Bugün varlığıyla onur duyduğumuz yakın tarihimizi borçlu olduğumuz Atatürk’ü öldürmek istemek nankörlüktür, ülkesini sevmemektir, vatana ihanettir” dedi.
Milli mücadele döneminde Atatürk’ün en yakınında olan yüksek rütbeli komutanların ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde uzun yıllar görev yapan isimlerin bile Cumhuriyete ve devrimlere karşı duruş sergilediklerini kaydeden Bolcan, Şeyh Sait ayaklanması, Çerkez Ethem İsyanı, Menemen’de Kubilay’ın hunharca şehit edilmesi, Atatürk’e İzmir’de suikast girişimi ve çok partili hayata geçerken yaşanan kanlı olaylar hakkında bilgiler verdi.
“Atatürk’ün yanında durabilenlerin sayesinde varız”
Tarihçi yazar Sacide Bolcan, Atatürk ile birlikte Kurtuluş Savaşı’na kadar azim ve kararlığını ortaya koyan Türk milletinin 1938 yılına kadar da hep onun yanında olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Devrimleri anlayabilenlerin ve o gün Atatürk’ün yanında durabilenlerin sayesinde de biz bugün varız. Ancak bunun karşısında olanların gerekçelerini ve ne düşünerek karşı durduklarını neden böyle davrandıklarının sebeplerini de araştırmadan es geçmemeliyiz. Hele ki böyle bir tehlike her zaman varsa. Günümüzde bu tehlikenin ne denli büyük boyutlara ulaştığını söylememe de gerek var mı?”