İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tuzla Aydınlı Mahallesi’nde kurulu Anadolu Yakası Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB), sanayici iş insanlarıyla bir araya geldi. OSB’lerin İstanbul ve yakın bölgesinde üretimin en önemli paydaşları olduğunu belirten İmamoğlu, “Göreve geldiğimiz günden bu yana ‘Adil, yeşil ve yaratıcı bir şehir var olsun’ bakış açısıyla yola çıkmıştık. Bu anlamda İstanbul genelinde ortak aklı, liyakati ve şeffaflığı yönetimimizin her kademesinde hissettirmeye ve öne çıkarmaya gayret gösterdik. İstanbul’u hak ettiği yere taşıyabilmeyi, bu şehrin kıymetli insanlarıyla beraber başarabileceğimizin, insanların gerçekten çok kıymetli olduğunun farkında olan bir yönetimiz” dedi.
“BİRİ KONUŞURKEN GÖRÜRSE NE OLUR DİYE BAKAN KURUMLARIMIZ VAR”
Şehrin tüm paydaşlarıyla beraber bir strateji ortaya koyulmasına zemin oluşturmak amacıyla İstanbul Planlama Ajansı’nı (İPA) kurduklarını hatırlatan İmamoğlu, “Kurumlar arası olması gereken diyalog da dahi görüşmeme, konuşmama, hatta bundan tereddüt etme, hatta bundan biraz daha endişe etmek… Niye? Biri görür diye konuşurken ya da biri görürse acaba ne olur diye bakan kurumlarımız var ülkemizde. Ben, bunu canlı canlı yaşıyorum. Bunların altında siyasi kaygılar var. Ama daha öncesinde, kalıcı bir kurumsal yapının varlığının bu kenti rahatlatlatacağını ve bu kente büyük katkı sunacağını biliyordum. O anlamda da İPA’yı kurduk” diye konuştu.
“İBB GEÇMİŞTE OSB’LER İLE DİYALOG KURMAMIŞ”
“İBB geçmişte, OSB’ler ya da birçok kurum ve kuruluşla ‘yok’ denecek kadar az diyalog kurmuş” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bir talep üzerine kurulabilmiş ya da kurulamamış. Ya da bir iş havada kalmış. Bu anlamda bir hedef koyduk ve bu hedef doğrultusunda, İstanbul’daki sanayi ile ilgili tüm kurum ve kuruluşların içinde olduğu bir çalışmayla, ‘İstanbul Sanayi Vizyon Belgesi’ni ortaya koymak istiyoruz. Bu vizyon belgesi; bu şehrin var olan sanayisi yarınlarda nereye gidecek, ne olmalı, var olan sanayisi nasıl geliştirilmeli noktasında bir bakışı ortaya koyacak. Bunun altında hep beraber, hepimizin imzasının olmasını istiyoruz. İstanbul kenti adına sağlam bir belgeyi kamuoyuyla birlikte paylaşmak istiyoruz. Bu belgenin ekonomik, siyasal, çevresel koşullarda hem dünyamızda hem ülkemizde değişen koşullara ve beklentilere göre kendisini revize edebilen, yaşayan da bir belge olmasını istiyoruz.”
“BİR KİŞİ KARAR VERİYOR…”
Sektörün tüm paydaşlarıyla bir araya gelmek adına çalışmalar yürüttüklerini belirten İmamoğlu, ortak akılla yol yürüdüklerinin altını çizdi. Yıllarını bu işe vermiş insanların, kurumların ve kuruluşların görüşlerinin önemli olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Hoş şimdi çoğu planlama, teknik insanlarla da yapılmıyor. Bir kişi karar veriyor. ‘Şuraya şunu yapalım, buraya bunu yapalım’ diyor. O da ayrı bir mesele ama bu planlamaların sağlıklı bir menzile yürümeyeceğini hepimiz biliyoruz. O bakımdan özellikle sanayi sektör temsilcilerinden elde ettiğimiz bilgiler ışığında yol alıyoruz” şeklinde konuştu.
“YEŞİL MUTABAKAT” UYARISI
“3 ana başlığı öne çıkararak bu vizyon belgemizde çalışmaya gayret edeceğiz” diyen İmamoğlu, bunları “istihdam”, “geri dönüşüm” ve iklim değişikliğiyle mücadelede çok önemli bir kavram haline gelen “yeşil mutabakat” olarak sıraladı. “Yeşil mutabakat” konusuna dikkat çeken İmamoğlu, bu sözleşmeye uymayan ülkelerin ilerleyen yıllarda ek vergiler ve mali yüklerle karşılaşacağı uyarısında bulundu. “Biz, üretimde etkin olma hedefi ortaya koyarken eğer yeşil mutabakat başlığında geri kalır isek ve gerçekten büyük sıkıntılar çekersek, bu tümüyle, hep birlikte hepimizin beceriksizliği olur. O manada bu başlığa hep beraber çok sıkı bir çalışmayla, sanayimizin yani bizim can damarımızın, gerçek üretimin önünü tıkayan ya da tıkayacak tüm hususları bertaraf etme konusunda kararlı bir çalışmayı ortaya koymak zorundayız.
“İSTANBUL’UN GELECEĞİNİ DÜŞÜNMEK, TÜRKİYE’Yİ DÜŞÜNMEK DEMEK”
Devlet kurumlarının ve sanayi sektörünün bütüncül bir çalışma içinde olmasının gerekliliğinin altını çizen İmamoğlu, Marmara Bölgesi ve İstanbul’un bu kapsamdaki önemine dikkat çekti. “İstanbul’un geleceğini düşünmek demek, Türkiye’yi düşünmek demektir” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“İstanbul’un geleceğini yakın çevresiyle düşünmek demek, özellikle Trakya’yı, Marmaray’ı bir bütün halinde organize etmek demek, Türkiye’yi organize etmek demektir. Eğer Türkiye’ye bütüncül, sağlıklı bakamaz isek bunun göç, sosyal politikalar, yoksulluk, vahşi şehirleşmelerin ortaya koyduğu birtakım ne yazık ki çirkinleşen yapılaşmalar, şehirleşmeler hepimizin hayat damarlarını tıkayacaktır. Türkiye’nin 10’da 1’i bir coğrafyada, neredeyse Türkiye’nin 3’te 1’i nüfusunu yığmaya çalışıyoruz ve neredeyse ticaretin, sanayinin yüzde 60-65’ini bir bölgeye sıkıştırmaya, tıkıştırmaya çalışıyoruz. Bu bölgede ortaya konacak olan sağlıklı bir strateji, aynı zamanda ülkeye, Türkiye’nin geneline yansıyacak. Emin olunuz ki, bu strateji sadece bizi, ülkemizi olumlu etkilemeyecek, çevremize olan yakın bölgelere olan etkisi de aynı derecede yüksek olacaktır.”