Lozan Mübadelesi ile Silivri’ye gelen soydaşlarımızın yaşadıkları zorlukları ve hikâyelerini günümüz nesillerine sunmak ve Silivri’nin Cumhuriyet dönemindeki önemini anlatmak amacıyla İstanbul Valiliği ve Silivri Belediyesi iş birliğiyle yapımı tamamlanan Mübadele Müze Evi, Lozan Mübadelesinin 100’üncü yıl döneminde düzenlenen törenle hizmete açıldı. Bodrum katı ile birlikte 3 kat ve 400 metrekare kullanım alanından oluşan Silivri Belediyesi Mübadele Müze Evi, mübadele dönemini yansıtan materyallerin bulunduğu yaşam alanları olarak tasarlandı. Taş, tuğla, kerpiç ve ahşap unsurlar kullanılarak inşa edilen yapının taş kısmı, sergi alanı ve mübadele tarihçesini yansıtan fotoğraf ve bilgilerin bulunduğu bölüm olarak dizayn edildi. Bina içerisinde sergilenen eşyaların büyük bölümü de yaşayan mübadil ailelerden gelen eşyalarla oluşturuldu. Mübadele Evinin bulunduğu meydan ise yapılan düzenlemelerle Mübadele Meydanı’na dönüştürüldü.
MÜBADELE MÜZE EVİ İÇ VE DIŞ DETAYLARI İLE GÖZ DOLDURDU
Silivri Belediyesi Mübadele Müze Evi, tarihine uygun olarak tasarlanan iç ve dış detayları ile göz dolduruyor. Müze binasının etrafındaki alanda yapılan düzenlemeler tarihi dokuya uygun hale getirildi. Sokaklarda mübadele dönemini yansıtan fotoğraflar ve duvar resimleri yer alıyor. Bina içerisinde ise o yıllarda kullanılan tarihi ve antika objeler, 1. 2. ve 3. kuşak mübadil ailelerin halı, dolap, sandık, kanepe, yatak, perde ve mutfak eşyaları, balmumu heykeller, folklorik kıyafetler, Gülcemal Gemisinin simgesel yapısı, o döneme ait fotoğraflar, Silivri’nin mübadil ailelerine ait olan fotoğraflar, mübadele hakkında bilgi panoları ve kütüphane ile tarihsel süreci yansıtan birçok eşya yer alıyor. Bina içerisindeki odalar ise bir ailenin yaşantısını kronolojik sıraya göre temsil ediyor.
BAŞKAN YILMAZ: “MÜBADELE HİÇ DE KOLAY OLMADI”
Açılış töreninde yaptığı konuşmada 100 yıl önceki nüfus mübadelesinin detaylarını anlatan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, “Türk tarihindeki en önemli göç dalgalanmalarından biri 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra gerçekleşmiştir. Fetih sonrasında Anadolu’ya Türk nüfusu yerleştirilmiş ve böylece Anadolu’ya Türk mührü vurulmuştur. Anadolu’nun Türkleştirilmesi çabasına Osmanlılar döneminde Balkanların Fethi ile elde edilen topraklar da dahil edilmiştir. 1. Dünya Savaşı döneminde ise Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından Yunanlıların taşkınlıklarıyla binlerce Türk ya iç bölgelere ya da İstanbul’a göç etmek zorunda kalmıştır. Üst üste girdiği savaşlar ile iyice zayıflayan Osmanlı İmparatorluğu gerek batılıların gerekse kendi nüfusunu oluşturan bazı etnik grupların gözünde ömrünü tamamlamıştı. Fakat batılılar ve iş birlikçileri Türk milletinin de sonunun geldiğini düşünüyorlardı. 1. Dünya Savaşı sonrası İtilaf Devletleri Osmanlı’yı kâğıt üzerinde paylaşmıştı. Bu kapsamda kışkırtmalarla da Yunanistan’ın İzmir’i işgal etmesini teşvik etmişlerdi. 3 yıl süren işgal süresince Batı Anadolu’nun sistematik bir şekilde Rumlaştırılması politikası izlendi. Batı Anadolu ile yetinmeyen Yunan orduları Anadolu’nun iç kısımlarına yöneldi. Ama unuttukları, Mustafa Kemal önderliğinde Kuvayi Milliye ruhunu taşıyan kahraman Türk ordusuydu. Yunan, Anadolu’da yenilgiye uğrayınca İzmir’e doğru geri çekildi. Bu süreçte Yunanistan’da yaşayan Türk nüfusu da gördükleri baskı neticesinde Anadolu’ya göçe başlamıştı. Bu karşılıklı göçler artık Türkler ve Yunanlıların bir arada yaşayamayacağı gerçeğini ortaya çıkarmıştı. Yaşanan tüm bu gelişmeler, iki ülkenin yöneticilerini nüfus mübadelesinin en yakın zamanda gerçekleşmesi gerektiği üzerinde ortak bir karara götürdü. Lozan görüşmeleri esnasında 30 Ocak 1923 tarihinde, bundan tam 100 yıl önce imzalanan protokol ve sözleşmeler ile nüfus mübadelesi kararı alındı. Bu karşılıklı göç isteğe bağlı olmayıp zorunlu bir göç olarak tarihteki yerini aldı. Bu karşılıklı göç isteğe bağlı olmayıp zorunlu bir göç olarak tarihteki yerini aldı. ‘Tarih, coğrafya, şartlar ve kader’ deriz ya işte mübadelenin hikâyesi de böyle başlıyor. Mübadelenin tarihsel, siyasal ve hukuki bakış açısından öte, bu anlaşmalı göçü yaşayanlar açısından değerlendirilmesi gereken insani bir boyutu da vardır. Geride kalan dostlar, sevgiler, hüzünler, hatıralar, köy kahvelerinde oynanan dominolar, içilen kahveler, edilen sohbetler, hepsi küçük küçük valizlere sığdırılan sevgiler… Kolay mı sizce? Kolay mı atalarınızın doğup büyüdüğü anılarınız, hatıralarınız ve hayalleriniz ile dolu bir yaşam alanını öylece arkanızda bırakmak. Kolay mı sizce? İstikametiniz ana yurtta olsa buğulu göçlerle ardına bakmadan sandığa sığdırdıklarınla yürümek. Hiç de kolay değil sevgili dostlar. Kolay da olmadı zaten.” dedi.
Açılış törenine; Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca, Silivri Kaymakamı Tolga Toğan, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz ve eşi Ezgi Yılmaz, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Sertel Selim, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Cahit Altunay, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Kültür Varlıkları ve Müzeler Daire Başkanı Bülent Gönültaş, siyasi parti ilçe başkanları, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
İlçe Müftüsü İsa Sağlam tarafından dua yaptırılmasının ardından kurdele kesildi ve müze evi ziyaretçiye açıldı.
Müze Evi, Pazartesi günleri kapalı olmak üzere haftanın 6 günü 10.00-19.00 saatleri arasında hizmet verecek.