• Şükrü Genç: Afetlerin yönetimi kader değil

  • YAPEX Restorasyon ve Kültür Mirasını Koruma Fuarı, bu yıl Yenikapı Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezinde ziyaretçilerini ağırladı. 22-24 Eylül tarihlerinde “Kırsal Miras ve Kent İlişkisi” temasıyla gerçekleşen fuar koruma sektörü ve yerel yönetimleri 11’inci kez bir araya getirdi. Her yıl farklı bir koruma başlığını gündeme taşıyan fuar bu yıl, kır ve kent arasındaki dengelere, doğal-kültürel miras ve insan ilişkisine dikkat çekti. Akademisyen ve yerel yönetim temsilcilerinin buluştuğu “Kırsalı Birlikte Korumak: Afetler Sonrası Bilgi ve Deneyim Paylaşımı” başlıklı panelde Sarıyer Belediye Başkanı ve TKB Encümen Üyesi Şükrü Genç, Kastamonu Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu ve Manavgat Belediye Başkan Yardımcısı Hakime Yılmaz, Ormana Active’den Tolga Özgüven ile afetlerin yerele etkileri üzerine konuştu. “Ülke olarak, yaşadığımız afetler sonrası aynı cümleleri kuruyor, 3 ya da 5 gün üzerinde duruyor ve bir sonraki afet olayına kadar unutuyoruz” diyen Şükrü Genç, “Kaderci yaklaşım anlayışı oluşturulmaya çalışılıyor. Hâlbuki afetlerin yönetimi kader değildir. 2020 yılında Giresun Dereli, 2021 yılında Kastamonu Bozkurt. Birçok yönden birbirine benzeyen iki afet, ortaya çıkan sonuçlardan ders almadığımızın en önemli örnekleri oldular” şeklinde konuştu.

    “ZARAR GÖREN VATANDAŞ OLUYOR”

    Afet öncesi, sırası ve sonrasında yaşananların ele alındığı panelde konuşan Başkan Şükrü Genç; “Afetle en doğru mücadele 3 bölümde bütünlüklü olarak ele alınmalıdır. Yani afet öncesi, sırası ve sonrası diyen Şükrü Genç, Afet yönetiminde, yönetimsel hatalar var. Siyaset bu işin içerisinde olmamalıdır! Sen yaptın, ben yaptım demeden yurttaş sorumluluğu ile hareket edilmelidir. Aksi takdirde zarar gören vatandaş oluyor.” dedi.

    “RAPORLAMA ÇALIŞMALARINI YA YAPMIYORUZ YA DA UYGULAMIYORUZ”

    10 gün sonrasında afet bölgesinin kaderine terk edildiğin hâlbuki asıl işin ondan sonra başladığına da değinen Başkan Genç şöyle konuştu; “Doğru bir organizasyon kuramıyor, eylem planı oluşturamıyoruz. Koordinasyon merkezi ve kurumlar arası entegrasyon eksikliği ortaya çıkıyor. Tehlike arz eden bölgelerde riskleri belirleyecek, analiz edecek ve değerlendirilme sonucunda önlemleri sıralayacak raporlama çalışmalarını ya yapmıyoruz ya da yapıyor ama uygulamıyoruz! İmar veya başka rantlar uğruna, dere yatağı imara açılamaz! Olması gerekenin 10’da biri oranında daraltılamaz. Daraltma sonrası 20-30 cm yapılan taş duvardan çözüm beklenemez!”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir