Önceki dönem AK PARTİ Ekonomi İşleri Başkan Yardımcısı Esen Ermiş Ertürk, katıldığı yabancı TV kanalı röportajında, 15 Ağustos 2025’te Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Alaska’nın Anchorage kentinde bir araya gelerek Ukrayna’da olası bir ateşkesi görüşecek olmasını değerlendirdi.
Esen Ermiş Ertürk, zirvenin yalnızca iki liderin katılımıyla gerçekleşecek olmasının Ukrayna ve Avrupa’yı süreç dışında bıraktığını, bunun da diplomatik meşruiyeti zayıflatarak “arka kapı diplomasisi” algısını güçlendirdiğini ifade etti. “Bu tablo, kolektif liderlikten ikili pazarlığa geçiş anlamına geliyor. Eğer Ukrayna’nın demokratik hedefleri pazarlık konusu yapılırsa, bu durum hem caydırıcılığı hem de uluslararası düzenin normatif temellerini zayıflatabilir” dedi.
Kısa vadede gerginliğin azalabileceğini ancak uzun vadede ittifak birliği, uluslararası normlar ve bölgesel dengeler üzerinde aşındırıcı etkiler yaratabileceğini belirten Esen Ermiş Ertürk, Türkiye açısından da önemli değerlendirmelerde bulundu.
Esen Ermiş Ertürk, “Bu süreç, Türkiye’nin arabuluculuk kapasitesini yeniden gündeme getiriyor. Stratejik konumumuz ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin sağladığı yetkilerle Karadeniz’deki lojistik ve enerji hatlarının güvenliğinde kilit rol oynayabiliriz. ABD’nin Avrupa’yı devre dışı bırakarak Rusya ile doğrudan müzakere yürütmesi, NATO içinde Türkiye’ye özerk politika geliştirme alanı açar. Ancak müttefiklerle güvene dayalı ilişkilerin korunması hayati önemde. Bölgesel gerginliğin azalması, enerji transit merkezi olma hedefimizi hızlandırır ama her anlaşmanın milli çıkarlarımızla uyumlu olması gerekir” ifadelerini kullandı.
