21 Kasım 2024
  • Yılmaz: İstanbullu Antalya’dan gelen domatesi yiyorsa bu bizim ayıbımız

    Yılmaz: İstanbullu Antalya’dan gelen domatesi yiyorsa bu bizim ayıbımız

    Silivri Belediyesi, “Çiftçilerimize 20 Milyon TL Tohum Desteği Projesi” kapsamında kendi arazilerinde yetiştirdiği yerli, milli ve sertifikalı tohumluk arpalarI ilçede üreticilik yapan çiftçilere hediye etmeye devam ediyor. Silivri Belediyesi tarafından Çeltik, Yolçatı ve Seymen mahallelerinde düzenlenen Yerli ve Milli Tohumluk Arpa Dağıtım Törenleri ile 225 çiftçiye 900 bin TL değerindeki 45 ton tohumluk arpa dağıtıldı. Çiftçiler bu ürünlerle 2 bin 250 dönüm araziye ekim yapabilecek. Ürünlerini teslim alan çiftçiler destekten duydukları memnuniyeti dile getirerek Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’a teşekkür etti. Silivri Belediyesinin bu yıl dağıttığı tohumlarla ilçede yaklaşık 30 bin dönüm arazi yerli, milli ve sertifikalı tohumluk arpa ile buluşacak. Ayrıca tohumluk arpaların systiva ile ilaçlanmasını sağlayan Silivri Belediyesi hem tohumun kalitesini artıracak hem de çiftçileri 1 milyon TL’lik ilaçlama maliyetinden kurtarmış olacak.

    YILMAZ: “SİLİVRİ BELEDİYESİ İSTANBUL’UN EN BÜYÜK ÇİFTÇİSİDİR”

    Törenlerde konuşan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, “Artık geleneksel hale gelen yerli, milli ve sertifikalı tohumluk arpaların dağıtımı için bir aradayız. Göreve geldiğimiz ilk günden beri yerli tohuma, Türk tohumculuğuna katkı sunmak için çalışıyoruz. Tarımda, sanayide, savunmada, ekonomide, kısaca her şeyde kendi kendimize yetebilmeliyiz. Biz önümüzdeki yüzyılın Türkiye Yüzyılı olması gerektiğini söylüyoruz. Bunun altını dolduracak yegâne unsurun da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi çok çalışmak olduğunu biliyoruz. Göreve geldiğimizden beri Silivri’nin yalnızca sahilinden, çarşı meydanından ibaret olmadığını söylüyoruz. Çünkü biliyoruz ki Silivri’yi bu anlayışla yönetmek bu topraklara ihanet etmek demek. Göreve geldiğimizde Silivri Belediyesinin ekilmeyen dikilmeyen, kim tarafından ekildiği belli olmayan, bir kısmı da kirasız bir şekilde eşe, dosta, partiliye ektirilen arazileri vardı. Bu iş böyle devam etmeyecek dedik. Silivri Belediyesi olarak biz bu arazilere el koyacak ve ekecek, dikeceğiz dedik. Bana yapma başkan dengeleri değiştirirsin, insanları küstürürsün dediler. Biz dedik ki doğru bir iş yapıyoruz. Belki 10-20 kişi küsecek ama Silivri’de yaşayan 200 bin kişi mutlu olacak dedik. Bizim pozisyonumuz hiçbir zaman kişilere, şahıslara, gruplara göre olmadı. Bizim pozisyonumuz hep halkımıza göre, Silivri’de yaşayan vatandaşlarımıza göre oldu. Bu düşünceden hareketle 300 dönüm ile bir üretim seferberliği başlattık. Bu yolculuğa başlarken ‘Bu senin görevin değil, başaramazsın, belediye hantal bir yapıdır ve belediye eliyle bu iş yapılmaz’ dediler. Bütün bunları söyleyenler bizi takdir etmeseler de talit etmeye başladılar. Bakın bugün 4.000 dönüm arazide üretim yapıyoruz. Silivri Belediyesi bugün İstanbul’un en büyük çiftçisi konumunda. Yaptığımız çalışmalardan elde ettiğimiz saman, silajlık mısır, yem bezelyesi, ayçiçek tohumu ve ayçiçek yağı gibi ürünleri Silivrili hemşehrilerimizle paylaşıyoruz. Hayvancılarımızın aşı ücretlerini 2 yıldır Silivri Belediyesi olarak biz karşılıyoruz. Belediyemizin envanterine kazandırdığımız katı gübre serpme makinesi ile ahır gübrelerinizi alıyor ve ücretsiz bir şekilde tarlalarınıza taban gübresi olarak dağıtıyoruz. Bu yıl 1.000 ton tohumluk arpa ürettik. Bu 1.000 ton tohumluk arpanın 600 tonunu çiftçilerimizle paylaşıyoruz. Ayrıca bu tohumları systiva ile ilaçladık ve bu sayede çiftçilerimizi 1 milyon TL’lik ilaçlama maliyetinden de kurtarmış oluyoruz. Sırf 30 bin dönüm arazi bu tohumlarla ekilmiş olacak. Bakın, dünyada ekilen tahılların yüzde 35’i sertifikalı tohumla ekiliyor. Sertifikalı ürün demek her türlü tetkikten geçmiş, ilaçlanmış, rekoltesi yüksek ürün demek. Türkiye’de sertifikalı ürün ekilme oranı kaç biliyor musunuz? Yüzde 8. Silivri’de ise yüzde 85. Bu rakam Silivri Belediyesinin yaptığı çalışmalar sayesinde bu seviyelere geldi. Ben Tarımsal Hizmetler Müdürlüğündeki tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Türk tarımı yerli uçak kadar, yerli İHA’lar, SİHA’lar kadar önemli. Bu nedenle hem çiftçilerimize destek olmaya hem de Türk tohumculuğuna, Türk ıslahçılığına omuz vermeye devam edeceğiz.” dedi.

    “İSTANBULLU ANTALYA’DAN GELEN DOMATESİ YİYORSA BU BİZİM AYIBIMIZ”

    Silivri’de daha çok üretmeye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Başkan Yılmaz, “İstanbul’da ve hatta Silivri’de dahi 700 km uzaklıktan, Antalya’dan gelen salatalık, domates tüketiliyor. Bu bizim ayıbımız. Ondan sonra pahalılıktan ve pazardaki fiyatlardan şikâyet ediyoruz. Esasında bu konuda en son şikâyet etmesi gerekenlerden biri de biziz. Bağcılar’da oturan, Güngören’de oturan vatandaşımız ise Arnavutköy’de, Çatalca’da, Şile’de, Silivri’de, Büyükçekmece’de yaşayan vatandaşımız niye üretmiyor, niye bu ürünleri 2 saat sonra bizim pazarımıza daha uygun fiyata getirmiyor diye şikâyet edebilirler. Biz bu dertleri bertaraf edecek güce, kudrete ve bilgi birikime sahibiz. Katma değeri yüksek ürünler üretmeliyiz. Aile işletmelerini çoğaltmalı ve kooperatifçilik anlayışını yaygınlaştırmalıyız. 20 milyon nüfusu olan İstanbul’un gıda ambarı olabiliriz. Bu, bizden sonraki nesillere, çocuklarımıza olan sorumluluğumuzdur.” ifadelerini kullandı.

     

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir