• Babacan ‘Hayat İstanbul’ projesini açıkladı

  • 17 Ağustos Depremi’nin 22. yıl dönümünde açıklamalarda bulunan Babacan, hazırladıkları Afet Eylem Planı’nı da duyurdu. Planda 7’nin üzerinde olası deprem bekleyen İstanbul için de özel bir proje hazırladıklarını aktaran Babacan, bu projenin adının ‘Hayat İstanbul’ olduğunu belirtti.

    Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Babacan, 17 Ağustos’un 22. yıl dönümünde hazırladıkları ‘Afet Eylem Planı’nı açıkladı.

    54 maddeden oluşan Afet Eylem Planı’nda seçim sonrasında kurulacak hükûmetin ilk 90 ve 360 gününde hangi adımların atılacağı anlatılıyor.

    “Bugün 17 Ağustos, 22 yıldır İstanbul başta olmak üzere bir sonraki büyük depreme hazırlığın son derece zayıf olduğunu görüyoruz. Son haftalarda yaşadığımız yangın ve sel afetleri şunu çok açık gösterdi ki Allah korusun, olası bir İstanbul depreminde şu anki yönetim zihniyeti bunun altından kalkamaz. Ülkeyi yöneten ortaklığın böylesi olası bir felaketin altından kalkması mümkün değil” diyen Babacan, İstanbul depremi için Afet Eylem Planı’nda özel bir proje hazırladıklarını belirtti.

    ‘GÜVENLİ KONUTTA YAŞAMA HAKKI, TEMEL İNSAN HAKKI’

    Projenin adını ‘Hayat İstanbul’ olarak açıklayan Babacan, “Projenin amacı İstanbul’da kentsel yenilenmeyi deprem ve sel gibi afet risklerini bertaraf etmek üzere uygulamak. Uygun şehir planlama, mühendislik ve finans ortamını İstanbul’a sağlayacağız. Kentsel yenilenme faaliyetlerinde şeffaflık, hesap verebilirlik, tarafsızlık, bilimsellik, verimlilik ve çevreye uyum ilkelerini baz alacağız. Bu konuda afet tehlikesi, nüfus ve finansal gereksinim ölçülerini esas alınacak. Güvenli konutta yaşama hakkını temel insan hakkı olarak görüyoruz” dedi.

    ‘HAK SAHİPLİĞİ TANIMINI YENİDEN YAPACAĞIZ’

    “Afet Eylem Planımız ile afet bölgesindeki vatandaşlarımızın haklarını koruma altına alacak yeni bir perspektif ortaya koyacağız” diyen Babacan, “‘Hak sahipliği’nin tanımını yeniden yapacağız. Yıkılan veya ağır hasar gören binada mülkiyet hakkı afetzede vatandaşımızın olmayabiliyor. Veya tüzel kişiliğe sahip olduğu için hak sahibi kabul edilmeyebiliyor. Bu tanımları bir engel olmaktan çıkartacağız. Afetzedelerin illa mal sahibi olmaları anlayışını değiştirmemiz gerekiyor. Konut veya işyeri edinebilmeleri için alternatif çözümler geliştireceğiz” diye konuştu.

    ‘DENİZE ULAŞIM HATTININ ÜZERİNDE İMAR PLANI YAPARSANIZ BÜYÜK ACIYA SEBEP OLUR’

    Tüm yülü AFAD ve Valiliklere bırakmayacaklarını aktaran Babacan, sorumluluğu ve yetkiyi yerel yönetimlerle paylaştıracaklarını açıkladı. “Afetin türü, büyüklüğü ve etki alanına göre ‘bölgesel ve yerel’ bazlı yeni görevlendirmeler yapacağız” ifadesini kullanan Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Her kademedeki yönetim birimlerinin ve yerel yönetimlerin rollerini yeniden tanımlayacağız. Belediyelere yerel afet tehlikesi ve risk haritaları hazırlama sorumluluğu getireceğiz. İmar planlarının, belediyelerin yapacağı bu çalışmalarla uyumlu olmasını yasal zorunluluk haline getireceğiz. Denize ulaşma hattının üzerinde imar planları yaparsanız, geçen hafta yaşadığımız gibi büyük acıya sebep olur.”

    Babacan ayrıca binaların afete dirençli hale getirilmesiyle ilgili hem mühendislik hem de finans açısından özendirici teşvikler hazırlayacaklarını ve DASK’ın kapsamını diğer doğal afetlere doğru genişleteceklerini söyledi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir