22 Kasım 2024
  • DİDEM ENGİN AÇIKLADI: EKONOMİDE ACI TABLO

    CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, Ülkemizin küresel ekonomik ve teknolojik rekabette ön sıralarda yer alabilmesi ve yeni istihdam imkânlarının yaratılması için yatırım teşvik ve desteklerinin büyük önem taşıdığını belirtti.

    DİDEM ENGİN AÇIKLADI: EKONOMİDE ACI TABLO

    Ülkemizin küresel ekonomik ve teknolojik rekabette ön sıralarda yer alabilmesi ve yeni istihdam imkânlarının yaratılması için yatırım teşvik ve desteklerinin büyük önem taşıdığını belirten CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu CHP Grubu Sözcüsü olan Didem ENGİN, bu teşvik ve desteklerin etkilerini Ekonomi Bakanı Nihat ZEYBEKÇİ’ye Meclis Başkanlığı’na yazılı bir soru önergesi vererek ve bilgi edinme başvurusu yaparak sormuştu.

    Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen yanıtı kamuoyu ile paylaşan Didem ENGİN “Verilen cevaptan anlıyoruz ki 2002’den bu yana verilen teşviklerle 751,8 Milyar TL sabit yatırım öngörülmüş ancak AKP Hükümeti verilen teşvikleri izleme ve etkisini ölçme gereği duymamış. Şirketler yatırım teşviği alırken verdikleri taahhütleri tutmuşlar mı, ne kadar yatırım yapmışlar, ne kadar istihdam gerçekleştirmişler, bunları ne acıdır ki bilemiyoruz. Yanıtta 2009 yılı ve sonrasına ait etki analizi çalışmalarının hala devam ettiği yazılmış. Aradan 9 yıl geçmiş etki analizi çalışması hala bitirilmemiş. Bu tablo denetim ve kontrol araçlarının işlemez olduğu AKP döneminde, ekonomi yönetiminin nasıl başına buyruk çalıştığını, kaynakların nasıl israf edildiğini açık bir şekilde göstermektedir. Bu Hükümet mi ülkemizi 2023’te dünyadaki en büyük 10 ekonomiden biri yapacak? Bu Hükümet mi ihracatımızı 2023’te 500 milyar dolara çıkartacak? Bu Hükümet mi ülkemizi teknoloji devrimine hazırlayacak? Yapay zekâ, nesnelerin interneti, büyük veri, blockchain, robotik, Sanayi 4.0 gibi alanlarda dünyada baş döndürücü gelişmeler yaşanırken, güzel ülkemizin bu şekilde dünyadaki gelişmelerden bihaber, gayri ciddi, disiplinsiz ve kontrolsüz bir yapıyla yönetiliyor olması çok üzüntü vericidir.” dedi.

    NELER SORULMUŞTU?

    Didem ENGİN önergesinde “2002 yılından bugüne dek verilen yatırım teşvik ve desteklerinin yıllara göre miktarı ve milli gelir içindeki payı nedir?  2002 yılından bugüne dek verilen yatırım teşvik ve desteklerinin sanayi, ihracat ve istihdama etkisini belirlemeye yönelik etki analizi yapılmış mıdır? Yapıldı ise sonuçları nelerdir? TÜİK tarafından açıklanan son verilere göre işsizlik oranı %10,7’ye yükselmiştir. Verilen yatırım teşviklerine rağmen işsizlikle mücadelede istenen etkinin görülmemesinin gerekçesi nedir? Yatırım teşviklerinin istihdamı arttırmada gerçekçi bir etkiye sahip olabilmesi için ne gibi tedbirler alınmaktadır? 2002 yılından bugüne dek verilen yatırım teşvik ve desteklerinin yıl bazında sektörlere göre dağılımı nasıldır? Verilen teşvik ve desteklerin sektör bazında etki analizleri yapılmış mıdır? Yapıldı ise sonuçları nelerdir? 2002 yılından bugüne dek verilen yatırım teşvik ve desteklerinin yıl bazında bölgelere göre dağılımı nasıldır? Verilen teşvik ve desteklerin bölge bazında etki analizleri yapılmış mıdır? Yapıldı ise sonuçları nelerdir? 2002 yılından bugüne dek verilen yatırım teşviklerinden yararlanan sanayicilerin sayısı ve yıllara göre dağılımı nedir?” sorularını yöneltmişti.

     

    15 YILDA 57.930 TEŞVİK BELGESİ VERİLMİŞ AMA TEŞVİKLERİN ETKİSİ ÖLÇÜLMEMİŞ!

    Ekonomi Bakanlığı’ndan gelen cevaba göre 1 Ocak 2002 – 31 Ekim 2017 tarihleri arasında verilen yatırım teşvik belgelerinde 751,8 milyar TL sabit yatırım tutarı öngörülmüş. Yine aynı tarihler arasında enerji, hizmetler, imalat ve madencilik sektörlerinde toplam 57.930 yatırım teşvik belgesi verilmiş.

    Ekonomi Bakanlığı’nın sorulara yalnızca yatırım teşvik belgelerindeki bilgiler kapsamında yanıt verdiğini belirten Didem ENGİN, “Oysa sorularım Ekonomi Bakanlığı’nca verilen yatırım teşvik ve desteklerinin detaylı bir analizini talep etmekte idi. Ancak Bakanlık yalnızca resmi gazetede aylık olarak yayınlanan yatırım teşvik belgelerindeki bilgileri iletmekle yetinmiş. Yatırım teşvik belgelerinde öngörülen sabit yatırım tutarlarının ne kadarının gerçekten yatırıma dönüştürüldüğü, belgelerde verilen istihdam taahhütlerinin ne kadarının gerçekleştirildiğine hiç değinilmiyor. Belli ki AKP bu bilgilerin analiz edilmesini istemiyor” dedi.

    9 YILDIR ETKİ ANALİZİ BİTİRİLEMEMİŞ

    2002 yılından bugüne dek verilen yatırım teşvik ve desteklerinin yıllara göre miktarı ve milli gelir içindeki payı nedir? Verilen teşvik ve desteklerin sektör ve bölge bazında etki analizleri yapılmış mıdır?” sorularına Ekonomi Bakanlığı tarafından “Bölgesel ve sektörel temelli yatırım teşvik sistemine geçilen 2009 yılı ve sonrasındaki döneme ilişkin Bakanlığımız etki analizi çalışmaları hâlihazırda devam etmektedir” cevabının verildiğini söyleyen Didem ENGİN, “Bakanlık 9 yıldır etki analizini tamamlayamamış. Oysa verilen yatırım destek ve teşviklerinin üretim, ihracat ve istihdamda yarattığı etkinin boyutu, teşvik yönteminin başarılı olup olmadığı şimdiye dek düzenli olarak belirli periyotlarla ciddiyetle analiz edilmiş olmalıydı. Bu tablo denetim ve kontrol araçlarının işlemez olduğu AKP döneminde, ekonomi yönetiminin nasıl başına buyruk çalıştığını, kaynakların nasıl israf edildiğini açık bir şekilde göstermektedir” dedi.

    YATIRIM TEŞVİKİNDE BÖLGELER ARASINDA ADALETSİZLİK DEVAM EDİYOR

    Yatırım teşvik belgelerinin 6 bölgeye göre dağılımına bakıldığında 1. bölge lehinde ciddi bir eşitsizlik olduğunu ve AKP’nin 16 yıllık tek başına iktidarında ülkemizdeki az gelişmiş illere yönelik yatırımların gereken ölçüde artmadığını dile getiren Didem ENGİN, “2002 yılından bugüne 1. bölge kapsamında 371,6 milyar TL değerinde sabit yatırım için teşvik belgesi düzenlenmiş. Aynı dönemde 6. bölge için ancak 29,3 milyar TL değerinde sabit yatırım için teşvik belgesi düzenlenmiş. Bölgeler arasındaki bu açık adaletsizliğin giderilmesi için AKP bunca yıl tek başına iktidarda olmasına rağmen ne yazık ki etkili bir adım atamamıştır.” diye konuştu.

    DIŞ TİCARET AÇIĞI 77 MİLYAR DOLARA ÇIKTI!

    Yatırım Teşvik Sistemi’nin cari açığın azaltılması amacıyla ithalat bağımlılığı yüksek olan ara malı ve ürünlerin üretiminin artırılması, teknolojik dönüşümü sağlayacak yüksek ve orta-yüksek teknoloji içeren yatırımların desteklenmesi, en az gelişmiş bölgelere sağlanan yatırım desteklerinin artırılması, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının azaltılması gibi amaçlarla uygulama konduğunu hatırlatan Didem ENGİN, “İhracatımız yıllardır 150 milyar dolar bandını aşamıyor. 2016 yılı için ihracat 142,5 milyar dolar iken, 2017 yılında %10,2 artarak 157 milyar dolara çıkabildi. Ancak aynı dönemde ithalatımız %17,7 artarak 198,6 milyar dolardan 233,8 milyar dolara yükseldi. Ülkemizin dış ticaret açığı 77 milyar dolara çıktı. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2016 yılında %71,8 iken, 2017’de %67,2’ye düşmüş durumda. Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatımızdaki payı 2017 yılı için %3,9’da kaldı. Yapay zekâ, nesnelerin interneti, büyük veri, blockchain, robotik, Sanayi 4.0 gibi alanlarda dünyada baş döndürücü gelişmeler yaşanırken, AKP Hükümeti bu gelişmeleri izlemekle yetiniyor. Bu Hükümet mi ülkemizi 2023’te dünyadaki en büyük 10 ekonomiden biri yapacak? Bu Hükümet mi ihracatımızı 2023’te 500 milyar dolara çıkartacak? Bu Hükümet mi ülkemizi teknoloji devrimine hazırlayacak?” dedi.

    YATIRIM TEŞVİKLERİ İŞSİZLİKLE MÜCADELEDE ETKİSİZ KALDI

    Ekonomi Bakanlığı yanıtında 2012 yılı Haziran ayından 2017 yılı Kasım ayı sonuna kadarki 65 aylık dönemde düzenlenen yatırım teşvik belgeleriyle 920.137 kişilik istihdam öngörüldüğünü ve öngörülen istihdam verileri açısından bir önceki 65 aylık döneme göre %61’lik bir artış yaşandığını belirtmiştir. Bakanlığın yanıtını değerlendiren Didem ENGİN “Ekonomi Bakanlığı yatırım teşviklerinin istihdama etkisi ile ilgili soruma kaçamak yanıt vermiş, sadece yatırım teşvik belgelerinde “öngörülen” istihdam rakamlarını paylaşmış. Hâlbuki ben teşviklerin somut olarak etkisini sormuştum. Şirketler yatırım teşviği alırken verdikleri taahhütleri tutmuşlar mı, istihdam vaatlerinin ne kadarını gerçekleştirmişler, bunları ne acıdır ki bilemiyoruz. Ekonomi Bakanlığı sorularıma yanıt vermekten kaçınmış” dedi. Didem ENGİN, 15 ve daha yukarı yaştaki işsiz nüfusa da değinerek “Bugün işsiz sayımız resmi verilere göre 3 milyon 275 bin kişiye ulaşmışken işsizlik oranı %10,3. AKP tek başına iktidara geldiğinde de ülkemizde %10,3 seviyesinde işsizlik vardı. Aradan 15 yıl geçti, işsizlik yine %10,3″ dedi. Hükümet’in yatırım teşvik ve desteklerinin işsizlikle mücadelede etkisiz kaldığını kabul etmesi ve gerekli önlemleri acilen alması gerektiğini belirten Didem ENGİN, “Bir an evvel sağlıklı etki analizleri ile bu etkisizliğin ve başarısızlığın sebepleri araştırılarak gerçekçi çözüm yolları ile işsizlik sorununa dört bir koldan müdahale edilmeli, aksi halde işsizlik sorunu toplumun tüm kesimlerini derinden etkileyen bir kangrene dönüşecek” diye konuştu.

    ÜLKEMİZE GELEN ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLAR HER GEÇEN GÜN AZALIYOR

    Didem ENGİN, istihdam yaratacak doğrudan yatırımları artırmak için sadece yatırım teşviklerinin yeterli olmadığını, iş yapma ve yatırım ortamını iyileştirme konusunda ciddi reformların yapılması gerektiğini belirterek “Artık iş dünyası ve yatırımcılar için AKP’nin içi boşaltılmış, gerçekçilikten uzak, istatistiksel olarak oynanmış verilerinin ve programlarının hiçbir inandırıcılığı kalmamış durumda. Hukukun üstünlüğünün yok sayıldığı, adaletin yara aldığı, yargının bağımsızlığını yitirdiği, OHAL’in ısrarla devam ettirildiği bir ortamda istihdam yaratacak yatırımcıları ikna etmek çok zor. Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 113 ülke arasında ülkemiz 101. sıraya geriledi. 2014’te aynı endekste 59. sıradaydık, bugün son sıralardayız. İş insanlarımız önlerini göremedikleri için yatırım yapamıyor, yabancı doğrudan yatırımcılar ise antidemokratik uygulamaları görüp, hukuk sistemine de güvenmedikleri için Türkiye’ye gelmiyorlar. Yatırımlarla ilgili en güncel veriler bu güvensizliği somut bir şekilde ortaya çıkartıyor. Ülkemize giren uluslararası doğrudan yatırımlar 2015 yılı Ocak-Kasım döneminde 15.2 milyar dolar iken, 2016 yılının aynı döneminde 10.8 milyar dolara, 2017 yılı aynı döneminde ise 9.8 milyar dolara geriledi. Yani son 3 yılda ülkemize giren uluslararası doğrudan yatırım %36 azaldı.” dedi. ​

     

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir