“Bu ülkenin pırıl pırıl genç evlatlarını, askerlerimizi şehit vermek elbette hepimizi derinden üzüyor diyen İmamoğlu, “Ben başta bir baba olarak üzülüyorum. Hepimizin evlatları bugün eğer yaşamlarını sürdürüyorsa hayatlarını devam ettiriyorsa, o şehitlerimizin bu mücadelesi sayesinde. Ne yazık ki şunu da konuşmak lazım, yıllardır bu lanet olası terör belasının derdini çekiyoruz ve evlerimize kederler çöküyor. Yöneticiler, bizler hepimiz aslında esas görevi işte vatandaşlarımızın başına gelebilecek bu tür belaları, sıkıntıları defetmektir. Vatandaşlarımızın huzur ve refah içerisinde yaşamalarını sağlamaktır. Bunun için çalışmak zorundayız ve hep birlikte milletimizi zora sokan, sıkıntıya sokan, üzen, başını öne eğen, acı çektiren ne varsa milletimize bu sıkıntıyı yaşatan ne varsa bunları bertaraf etmek, bizlerin en büyük çabası da bu olmalı. Hele hele terör belasına karşı amasız fakatsız doğru çözümlerle ve dileğimiz odur ki; tek bir şehit bile olmayan bir Türkiye var etmek. Bu da bu da en kalıcı şekliyle çözümlerin oluşması amacıyla yapılması gereken iş ve işlemler vardır. Başta milli birliği ve beraberliğimizi sağlamak hepimizin bu acıyı hissettiğini bilmemiz ve bunu hissetmemiz” ifadelerini kullandı.
BU MİLLETİN HİÇBİR FERDİNİN BAZI ŞEYLERDE DUYGU FARKLILIĞI OLAMAZ
Şehit verdiğimiz zamanlarda bile acıda ayrışıldığını kaydeden İmamoğlu, “Bu işi dönem dönem siyasetin bir parçası haline getirme çabalarını yaşıyoruz. Bu bizi büklüm büklüm ediyor. Yani parçalıyor. İnanın bu çok kötü bir şey. Bu milletin hiçbir ferdinin bazı şeylerde duygu farklılığı olamaz. Bu milletin bayrağı, bu milletin vatanı, bu milletin birliği, beraberliği, bütünlüğü… Bu cennet vatanı hep birlikte var ettik. Atalarımız, dedelerimiz, ninelerimiz nice mücadelelerle yüzyıllardır vatan edindiğimiz bu toprakta var olabilmek adına hep. Hepimizin evinde şehit de var, gazi de var” dedi.
SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN BÜYÜK MÜCADELESİNE NASIL KATKI SUNARIZ DİYE DÜŞÜNMELİYİZ
“Ben bir acının yaşandığı anda bu cennet vatanın herhangi bir köşesinde bir vatandaşımızın içine de o acının düştüğünü hissediyorum” diyen İmamoğlu, “İş birliği içerisinde acımızı hep birlikte hissettiğimizi hissederek ve bilerek sorunların üstüne hep birlikte çalışarak ve düzenli bir şekilde giderek eminim ve biliyorum ki terör belasını, terör örgütlerini hep birlikte bu cennet vatanının üzerinden püskürtürüz, uzaklaştırırız, yok ederiz… En başta her şeyimizle canımızı, vatanımızı emanet ettiğimiz, Silahlı Kuvvetlerimize olan güvenimizle birlikte devletimizin bütün yönetim kademelerinin, bizlerin başımızı öne koyup düşünmemiz gereken ve Silahlı Kuvvetlerimizin büyük mücadelesini arka planda nasıl katkı sunmamız gerektiğini de hep birlikte tasarlamamız gerektiğinin altını çizeyim. Türkiye’miz için ne yazık ki terör beka sorunlarından birisidir. Ve bunu aşmak da bizim elimizdedir” ifadelerini kullandı.
“DEPREM DE BU MEMLEKET İÇİN BİR BEKA SORUNUDUR”
İBB Başkanı İmamoğlu’nun konuşmasının devamında öne çıkan satırbaşları şöyle oldu:
“Türkiye’miz adına bir beka sorununun daha çözümü için buradayız. Deprem de bu memleket için bir beka sorunudur. Bakın daha bir yılını doldurmak üzere olan 6 Şubat depremi, on binlerce diye tarifleyebileceğimiz sayısını söylemekten öyle geri durduğumuz, söylediğimizde işimizi yakan insanımızı kaybettiğimiz bir depremi yaşadık. O insanlar kendilerini huzurlu hissetmek istedikleri yuvalarında gece uyurken hayatlarını kaybettiler. Nice çocuklar, kadınlar, gençler, evlatlar, büyükler hep beraber her birini toprağa verdik. Ve hala acısı o bölgede var. Çözüm bekleyen derin sorunlarla milyonlarca insanımız yüzleşmekte. İstanbul’daki deprem meselesi de beka meselesidir. Çünkü aynen doğu, güneydoğuda yaşadığımız deprem gibi buradaki deprem de büyük bir tehdit olarak kapıda beklemektedir.”
KARANFİLKÖY HAKKINDA
Adını bölgede yaşayanların eski geçim kaynağı olan seralarda yetiştirilen karanfillerden alan Karanfilköy uzun yıllardır dönüşüm bekliyordu. Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edilen bölgeye ait imar planları 22 Kasım 2022’de gerçekleşen İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nden oy birliği ile geçti.
695 konut ve 79 dükkân olmak üzere toplam 774 bağımsız birimden oluşan bölgede saha tespit çalışmalarının ardından, İBB Şehircilik Grubu şirketleri KİPTAŞ ve İmar AŞ tarafından iletişim ofisi açılmıştı. Hak sahipleri ile birebir görüşmelerin yanı sıra bilgilendirme toplantıları da düzenlendi. 12 Eylül 2022 tarihinde hak sahipleri ile sözleşmeler imzalanmaya başlandı ve tahliyelerin ardından 12 Aralık 2022’de yapıların yıkımına başladı. Yoğun asbest içeren riskli yapılarda çevre ve insan sağlığı ön plana alınarak öncelikle tespit ve bertaraf işlemleri yapıldı. Yaklaşık 900 hak sahibinin bulunduğu bölgede yıkımlar kontrollü bir şekilde tamamlandı. 29 Nisan 2023’te çevre dostu, nitelikli projenin temeli atıldı. Yüzde 99 uzlaşı ile yürütülen projede kura çekilişi ile hak sahiplerinin daireleri noter huzurunda şeffaflıkla belirleniyor.