22 Kasım 2024
  • Ahmet Özer: Kimsenin ekmeğiyle oynamayacağım

    İlke TV’de Dilek Odabaş ile "Konuşma Zamanı" programına konuk olan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, ilçede hayata geçireceği projelerini anlatarak, ilk 100 gün içinde Esenyurt’a yeni kreşler ve kent lokantaları kazandıracağını söyledi.

    Ahmet Özer: Kimsenin ekmeğiyle oynamayacağım

    Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, İlke TV ekranlarında yayınlanan Dilek Odabaş ile “Konuşma Zamanı” programının canlı yayın konuğu oldu. Programda ilçeyle ilgili vizyon projelerini anlatan Başkan Özer, ilk 100 gün içerisinde kent lokantası projesini hayata geçireceğinin müjdesini de verdi. Başkan Özer, “Makro düzeyde yapacaklarımızın yanında proje bazında yapacaklarımız da var. Kreş yapacağız. Kocaman Esenyurt’ta 9-10 tane kreşimiz var. Biz ilk 100 gün içinde en az 5, 10 tane kreşin temelini atmak istiyoruz. Bugüne kadar halka bir hizmet yapıldığında lütuf gibi görülmüş. Ancak biz hızla yola çıkacak, Kent Lokantası’nı da açacağız, aşevini de açacağız” dedi.

    “Esenyurt’u yaşanabilir, huzurlu bir kent haline getireceğiz”

    Esenyurt’ta bir kentlileşme oluşmadığını vurgulayarak Esenyurt’u yaşanabilir bir kent haline getireceğini belirten Başkan Özer, Esenyurt’ta benim bir idealim var diyerek, “Özellikle hedeflerimi ortaya koydum. Bunları şöyle özetleyebilirim: Bir barış ve kardeşlik şehri. Nedeni şu, Esenyurt’ta 101’den fazla ülkeden insan var, 100’den fazla dil konuşuluyor. 81 ilden göç almış bir yer, fakat herkes kendi çadırında. Bir Esenyurt kimliği, bir kentlileşme oluşmamış. Bu modeli İstanbul üzerinden Türkiye’ye hediye edebiliriz. Bu, Türkiye’nin bekleyen sorunlarının çözümüne de katkı yapabilir. Esenyurt sorunları olan bir ilçe, enlerin ilçesi. Esenyurt’un güvenli bir ilçe imajı olmadığı için ‘Esencılıs’ diye anılıyor. Büyük ideallerimden biri de Esenyurt’u yaşanabilir, huzurlu bir kent haline getirmek” diye konuştu.

    Bunun yanında Esenyurt’ta hızlı nüfus artışı ile çarpık kentleşmenin olduğunu vurgulayan Başkan Özer, “Esenyurt’un 1989 yılında nüfusu 50 bin. 2009’a geldiğide nüfus 373 bin. Belediye de 400-450 bine göre dizayn olmuş. Ancak bugün resmî olarak 1 milyon, gayrıresmî olarak 1 milyon 650 bin kişiye hizmet veriyor. Dolayısıyla burada olay şu: Bir hızlı kentleşme meydana gelmiş. 2009 ile 2019 arasında yüzde 11 kent hızlı nüfus artışı var. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. 10 yıl içinde nüfus 4 katına çıkmış. Bu dramatik artışın getirmiş olduğu bir vahşi kentleşme var. Boş alan adeta bırakılmamış. Yeşil alanların hepsi beton lobilerine peşkeş çekilerek bir yaklaşmaya gidilmiş” ifadelerini kullandı.

    “Bir belediyenin temek belediyecilik hizmetleri var”

    Yönetirken liyakate ve ehliyete büyük önem vereceğine dikkat çeken Başkan Özer, temel belediyecilik hizmetlerine değinerek önceliklerinden bahsetti. Başkan Özer şöyle konuştu: “Bir kurumdan liyakat ve ehliyeti çıkarın, geriye dedikodu ve kaos kalır. Uyum içinde çalışmak, disiplinli olmak, halka saygılı olmak oldukça önemli. Mesela biz geldiğimizde çöp dağlarıyla karşılaştık. 55 kamyon sözleşmesi yapılmış, ancak 22 tane kamyonla çalışılmış. Yüzde 50’si bile değil. Yazık, günah değil mi? Göreve başladığımız gibi bu duruma derhal el attık, gereğini yapıyoruz. Sokaklar temizleniyor, pırıl pırıl oluyor. O çöp dağlarından halk kurtuldu. Zaten bir belediyenin temel belediyecilik hizmetleri vardır. Temizlik, ulaşım, yol, park ve bahçeler bunlardan birkaçıdır. Bu temel belediyecilik hizmetlerini yapmazsanız, başka yapacağınız işlerin bir kıymeti olmaz, çünkü salgın hastalığın olduğu, çöpün temizlenmediği bir belediyede kültür hizmeti yaparsanız ne işe yarar? O nedenle bu temel belediyecilik hizmetleriyle hemen yola koyulacağız.”

    “Yeşil alan bir kentin olmazsa olmazıdır”

    İlçede kişi başına düşen yeşil alan miktarını artıracaklarını ifade eden Başkan Özer şunları ekledi: “Park, bahçe, yeşil alan olmazsa olmazıdır bir kentin. Bir kente girdiğinizde eğer yollar eğri büğrüyse, binalar çürük dişler gibi dizilmişse, hava koridorları yoksa, kentin akciğerleri tıkanmışsa, kent meblesi tahrip altındaysa orada kötü yönetim var, rüşvet var, itikap var demektir. Bunlara son vermemiz lazım. Kişi başına düşen asgari yeşil alan 10 metrekare olması gerekirken Esenyurt’ta 72 santimetre kare. Neden? Esenyurt’un her yeri beton. Bu olacak bir şey değil. Deprem toplanma alanları, askeriye alanları bile betona kurban edilmiş.”

    “Esenyurt, lojistiğin başkenti olabilecek bir ilçe”

    İlk 100 gün için planladığı projelerini anlatan Başkan Özer, “Matematik Köyü isminde bir projemiz var, herkesin ilgisini çeker. Bu projemiz, Esenyurt’u bir silikon vadisi haline getirme projesidir. Katma değeri yüksek ürünler üreterek ihraç edebileceğimiz bir yer yaratabiliriz. Esenyurt aynı zamanda lojistiğin başkenti olabilecek bir yer. Kara ulaşımı var, deniz ulaşımı var, demir yolu ulaşımı var, hava yolu ulaşımı var ama hâlâ bir lojistik köyü yok. Bunlara derhal el atarak, projelerimizi el birliğiyle hayata geçireceğiz. O nedenle Kent Lokantası’nı da açacağız, aşevini de açacağız. Emekliler için emekli dinlenme evleri, yaşlılarımız için geriatri merkezleri, kadınlar için doğum hastanesi yapacağız” şeklinde konuştu.

    “Kadınlar ve gençler kırmızı çizgimiz!”

    Kadınlar ve gençlerle ilgili yapılan çalışmaları önemsediğini belirten Başkan Özer, onların hayatını kolaylaştıracak her türlü projeyi hayata geçireceklerini vurguladı. Prof. Dr. Özer sözlerini şöyle sürdürdü: “Esenyurt’un çocukları için kültür merkezlerinde kendilerini geliştirebilecekleri sinema, tiyatro gibi sanat kursları, çocuk meclisleri, gençlik meclisleri kuracağız. Kadın ve gençlik bizim kırmızı çizgimizdir. Kadınlarla ilgili kanser tarama testleri, önleyici sağlık hizmetleri ve evde bakım hizmetleri gibi projelerimizi hayata geçireceğiz. Eğitimle ilgili Kampüs Lise projesine başlanmış ama hiç ilerleme sağlanmamış, bu projeyi ilerleteceğiz. Engellilerle ilgili projelerimizi hayata geçireceğiz. Ayrıca ulaşım konusu ile ilgili büyükşehirle birlikte çalışıyoruz. Bakın bizim bir avantajımız bu. Sayın Ekrem İmamoğlu bana göre İstanbul için büyük bir şans. Vizyoner, çalışkan, kapsayıcı bir lider. Zaten öyle olmasa halk yeniden 1 milyon farkla seçer miydi kendisini? Bu seçim sonuçları da onun ispatı. Biz de geçmişten beri tanışıyoruz, bir kişisel dostluğumuz var ama onun ötesinde bir yol arkadaşlığımız da var. Onunla uyum içinde çalışmak demek, İstanbul’un gücünden de Esenyurt’un faydalanması demektir.”

    Esenyurtlu kimliğini inşa edecek, proje demokrasisi uygulayacak, olmayanı olduracağız”

    Esenyurt’un çok kültürlü yapısına değinen, bu yapıya ilişkin projeleri hakkında da bilgi veren Başkan Özer şöyle konuştu: “Barış ve Kardeşlik projesi herkesi kapsıyor. Bir Esenyurtlu kimliği inşa edeceğiz. Biz burada mesela Anadolu kültürlerini bir araya getirecek bir yer yapmayı planlıyoruz. Esenyurt’ta var olan 950 derneğimizi burada buluşturacağız. Mesela bir dil merkezimiz var, bu merkezimizde onlarca dil eğitimi yapacağız. Her kültürün kendini geliştirebileceği olanakları sunacağız. Bunları birbiriyle çatışma içinde değil, bir zenginlik olarak görüp birbirlerini besleyecekler. Mütevazi olup taş üstüne taş koyacağız. Bizim şöyle bir anlayışımız yok: Tepeden inme! Biz biliyoruz, her şeyi biz yapacağız. Proje demokrasisi uygulayacağız. Örneğin muhtarlarla, sivil toplum örgütleriyle, kent konseyiyle, kanaat önderleriyle bir araya geleceğiz, onların da önerilerini alacağız. Bir proje havuzu oluşturacağız. Belki orada elli tane, yüz tane projemiz birikecek. Önceliği kime vereceğiz? Acil sorun çözen, kaynağı ve geri dönüşü kente dokunan, katma değer katan ve kalıcı olan projeleri öne çıkararak hayata geçireceğiz, çünkü belediye başkanı demek, halkın parasını halka kullanan insan demektir. Olmayanı olduracağız, bulacağız ve bu hizmet yolumuz olacak.”

    “İnsanları üretime teşvik edecek yapılar kuracağız”

    Esenyurt’ta üretimi ön plana çıkaracağını vurgulayan Başkan Özer şunları söyledi: “Siyasetin üç tane işlevi arasından biri üretimi artırmak, ancak bu tek başına değerli değil. Üretilenin adil görünümüne refakat etmek gerekiyor. Bu da yetmez, bu ikisinin toplumsal barışla huzur içinde yapılması gerekir. İnsanları da birtakım üretimlere teşvik edecek bazı yapılar kurmalıyız. Mesela Esenyurt’ta olan Göle Kadınlar Meclisi, Karadenizli kadınların, gençlerimizin kurduğu yerel inisiyatifli yapıları çoğaltacak, üretime sevk edeceğiz, o ürünlerin pazarlamasını yapacağız. Kadın yaşam alanı projemiz var, kadınların kendi el emeklerini üretebilecekleri kooperatiflere öncülük edeceğiz. Sadece bu değil, aynı zamanda kadınların ürettiklerinin pazarlanmasına da aracılık edeceğiz. Pazarlanmıyorsa belediye bunun alıcısı olacak, onları teşvik edecek. Belediye birine verecek, satacak, satamıyorsa da belediye o sosyal yardım seti çerçevesinde vatandaşa verecek.
    Bir taraftan üretimi artıracağız, diğer taraftan ticareti artıracağız. Herkesin kendi yeteneklerini geliştirmesi için belediye kültür sanat faaliyetlerini geliştirecek ve en önemlisi de kadınlar başta olmak üzere küçük çaplı üretim kooperatifleri yoluyla, üretim merkezleri yoluyla kalkınma sürecine, katılımlarına katkıda bulunacağız. Bu tamamen radikal bir çözüm olmaz ama yavaş yavaş derde dava olacak. Ayrıca yeni birtakım yatırımların yapılması için altyapısı olan arsalar üreteceğiz. Yatırımcıya saygı duyacağız. Yatırım yapılması için onların önünü açacağız. Bunları yaptığımız takdirde önümüz açılacak ve 5 yılın sonunda insanların gururla, ‘Biz Esenyurtluyuz’ diyebileceği bir ilçe olacağız.”

    “Rehabilitasyon merkezi kuracağız”

    Esenyurt’ta bağımlılıkla ilgili de çalışmalar yürütüleceğine dikkati çeken Başkan Özer, “Rehabilitasyon merkezi kuracağız ve geliştireceğiz. Ancak bunlar radikal çözüm değil. Radikal çözüm halkı bilinçlendirmedir. Ben hemen talimat verdim. Şimdi arkadaşlarımız bir çalışma yapıyorlar. Başlayacağız. Hem velileri hem de okullarda konferanslar yoluyla bu uyarılarımızı yapacağız. Sonra bu anlamda suça teşvik edenlerin cezasını emniyet verecek. Sonra da halkı bilinçlendireceğiz” dedi.

    “Kimsenin ekmeğiyle oynamayacağım”

    Göreve gelmeden önce yapılan hukuka aykırı, usulsüz işe alımlar, atamalar, belediyenin ne durumda teslim alındığı hakkında da açıklama yapan Özer, “Yapılan bu işlemler zaten gayrihukuki bir durum, görevi kötüye kullanma! Bunları inceletiyoruz. Dediğim gibi 31 Mart’ta seçimi kazanmışım, 1 Nisan’da, 2 Nisan’da insanlar işe alınmış. Derhal iş akitlerini sonlandırdık, çünkü bu yapılanlar aynı zamanda işe alım yapılan o insanlara da büyük bir kötülük. İhtiyaç olan temizlik işleri, park bahçeleri ile ilgili alanlarda yeni yönetim olarak geri alımlar yaptık. Kimsenin ekmeğiyle oynamayacağım. O sözümün arkasındayım. Bu o kapsamda değil. Bunun üstünü ben de örtebilirdim ama o zaman ben Esenyurt halkına verdiğim sözü de tutmamış olurdum. Teşhir etmek durumundayım, hatta bu bahsi de artık kapatmak istiyorum, çünkü ben enkaz edebiyatı yapmaktan yana değilim. Biz geldik, mevcut tabloyu açıklayacağız. Teşhir edeceğiz. Halk bilsin neyi devraldığımızı ama bundan sonra artık işimize bakacak, eksikleri giderecek, yanlışlara karşı gereğini yapacağız. Varsa hukuka aykırı olan işlerin, problemlerin üstüne gideceğiz ve bundan sonra Esenyurt’u toparlayacağız” şeklinde konuştu.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir